‘Tecridin kırılması tüm halklar için barışın inşasıdır’

Özgürlük Yürüyüşü’nde yer alan DEM Parti Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, “Tecridin kırılması demek, tüm savaş eksenli politikaların sonlanması demek. Tecridin kırılması tüm halklar için bir barışın, eşitliğin, özgürlüğün inşa edilmesi demektir” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılan tecrit politikalarına dikkat çekmek ve fiziki özgürlüğünü sağlamak amacıyla 1 Şubat’ta Wan ve Qers’ten başlayan Özgürlük Yürüyüşü, 6’ıncı gününde devam ediyor. İllere, ilçe ve köylere giderek halkla bir araya gelen yürüyüşçüler, gittikleri yerlerde büyük coşku ve heyecanla karşılandılar. 13 Şubat’ta iki kolun da Amed’de buluşacağı yürüyüş, 15 Şubat Uluslararası Komplo’nun yıl dönümünde Amara’da sonlandırılacak.

Yürüyüşün Qers kolunda yer alan DEM Parti Milletvekili Sümeyye Boz, kentlerde nasıl karşılandıklarını anlatarak yürüyüşün amacına değindi.

GÜZEL BİR SİNERJİ YAKALIYORUZ

Sümeyye Boz, tecride ve baskı politikalarına başlattıkları yürüyüşün önemli bir ses getirdiğini  söyleyerek, “Yürüyüşümüz Van ve Kars olmak üzere iki koldan başladı. Bu tabi, yalnızca iki kolu ilgilendiren ve etkileyen bir yürüyüş değil, tüm Bakur Kurdistanı'nı etkileyen ve ilgilendiren bir yürüyüş. Bu yürüyüş tüm Bakur halkını kapsıyor. İki koldan başlamamızın sebebi ise, Bakur sınırları içerisinde kalan tüm bölgelere ve o bölgelerde bulunan tüm sınırlara ulaşmak. Tüm halkla teması sağlamayı amaçlıyoruz. Gittiğimiz her yerde çok güzel tepkilerle karşılanıyoruz. Gittiğimiz ilçe, köy toplantıları öyle bir güzel sinerji yakalıyor ki, gittiğimiz bir sonraki durakta o coşkunun büyümesini tetikliyor. Gittiğimiz evlerde yaptığımız toplantılar, görüşmeler öyle güzel sonuçlanıyor ve öyle önemli bir sinerji yakalıyor ki, gittiğimiz bir sonraki evde sayımızın da arttığını görebiliyoruz bunun etkisi olarak. Bu durum bize bir yerde de bizden beklenenin bu olduğu cevabını veriyor” dedi.

15 ŞUBAT’TA BARIŞIN SESİNİ YÜKSELTELİM

Halkın yürüyüşü önemsemesinin yanı sıra gittikleri her yerde "sizden beklediğimiz buydu" karşılığını aldıklarını belirten Sümeyye Boz, “Bu da bize şu an doğru bir yolda olduğumuzu ve bu yolda da yalnız olmadığımızı gösteriyor. Her ne kadar 75 kişiyle başladık desek de aslında gittiğimiz her yerde binlerceyiz. Her sahiplenme, her geri dönüş, bu yürüyüşte yalnız olmadığımızı ve desteklendiğimizi bize gösteriyor. 15 Şubat’ta eylemimiz sonlanacak. Öncelikle 13 Şubat’ta Amed’de her iki kolun birleşimi olacak. Daha sonra 15 Şubat’ta Amara’da bu eylemi noktalayarak amacına ulaştırmış olacağız. 15 Şubat’ta bir mesaj vermek gerekirse, öncelikle komploya bir gönderme yapmak gerekiyor. Eylemimizi sonlandırma noktası olarak Amara’yı seçmemiz ve tarihin de 15 Şubat’a denk gelişi tam da Uluslararası Komploya ve yeniden dirilişe bir mesajdır açıkçası. Halkımıza da hem yürüyüşün önemi ve hem de komplonun protestosu açısından bir çağrı niteliği taşıyor bu tarih. Bütün halkımızı, bütün demokrasiye, adalete, özgürlüğe gönül veren dostlarımızı da bu yürüyüşe ses vermeye çağırıyoruz. 15 Şubat’ta orada barışın sesini yükseltelim” çağrısında bulundu.

TECRİDİN KIRILMASI BARIŞIN İNŞASIDIR

Boz, tecridin bir izolasyon yöntemine dönüştüğünü ifade ederek, “Tecrit, bugün tüm topluma da sirayet etmiş durumdadır. Tecrit, ekonomik, siyasi, ekolojik tüm ilişkilere de yansımaktadır. Bu aslında bir şahıs üzerinden devam eden bir tecrit olmaktan ziyade çok daha farklı bir şeye dönüşmüş durumdadır. En azından şu an Türkiye’de uygulanan tecrit sistemi kendini bu şekilde gösteriyor. Bu nedenle tecridin neden kırılması gerektiği konusunu daha geniş ele almak gerekiyor. Tecridin kırılması Türkiye’de yaşayan tüm halklar için bir barışı, bir özgürlüğü, eşitliği ifade ediyor aynı zamanda. Türkiye’de başta Kürtler olmak üzere tüm halklar ciddi bir baskı ve asimilasyon politikalarına maruz bırakılmaktadır. Kürt kentlerinde, Kurdistan’da uygulanan özel savaş politikalarının da derinliğine baktığımızda tecridin neden sonlanması ve kırılması gerektiğini anlayabiliyoruz. Tecridin kırılması demek tüm savaş eksenli politikaların sonlanması demek. Tecridin kırılması tüm halklar için bir barışın, eşitliğin, özgürlüğün inşa edilmesi demektir. Bu anlamda tecridin kırılması önem taşımaktadır” diye belirtti.