DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İzmir’de Yöre Dernekleriyle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Tülay Hatimoğulları, “Biz DEM Parti olarak bütün Türkiye’nin bütün toplumsal alanlarında ve egemen siyasetin kutuplaştırıcı ayrıştırıcı zihniyetine karşı tam da halkların bir arada yaşayabildiği bir cennet bahçesi öneriyoruz” dedi.
Yerel seçimler ve diğer birçok gündeme dair konuşan Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin derin bir krizden geçtiğini belirterek, “Yerel yönetimlerden çıkan sonuçlar merkezi hükümeti ciddi anlamda etkiler. Bizler bu ülkeyi yönetenlerin karnesini bu yerel seçimlerde siz değerli halklarımızla birlikte vereceğiz” şeklinde konuştu.
“DEM Parti olarak programımızdaki en önemli noktalardan birisi adil demokratik bir programın hayata geçmesidir” diyen Tülay Hatimoğulları, kadınların rolüne de vurgu yaparak, “Biz buradan kadınlar olarak gerek yerel seçimlerde gerekse genel politik duruşumuz itibariyle örgütlenmeye, haklarımızı talep etmeye, onlar için mücadele etmeye, özgürlüğümüz için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ekolojinin önemine ve doğal afetlere işaret eden Tülay Hatimoğulları, “Biz DEM Parti olarak hangi yerel yönetim olursa olsun, hangi partinin elinde olursa olsun o belediye o kentin depreme, doğal afetlere dirençli hale getirilmesi için yerel yönetimlere düşen denetim görevi ve ruhsat başta olmak bütün bunların en iyi şekilde yerine getirilmesi gerektiğini vurguluyoruz ve bu konuda çağrımızı her zaman yapacağız” dedi.
Kayyımları da göndereceklerinin altını çizen Tülay Hatimoğulları, şunları ifade etti: “Kayyım bugün faşist otoriter rejimin gelebileceği en önemli noktanın göstergesidir. Kayyım erken dönemde Türkiye'de elde edilmiş olan seçme seçilme hakkının Kürdün elinde alınması demektir. Kürde destek olanın elinden seçme seçilme hakkını almak demektir. Bunu asla kabul etmiyoruz. Demokrasinin asgari koşulu seçme ve seçilme hakkıdır. Ve biz seçme seçilme hakkımızı kullanacağız. Belediyelerimizi kendi irademizle, halkın iradesiyle yöneteceğiz.”
Birçok kent için “kent uzlaşısını” öne çıkardıklarına dikkat çeken Tülay Hatimoğulları, “İzmir için DEM Parti olarak kent uzlaşısıyla ilgili görüşmelerin devam ettiğini bilmenizi isterim. Biz İzmir’de farklı halkların, kültürlerin bir arada yaşadığı Ege’nin incisi İzmir’de kent uzlaşısıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Birkaç gün içinde bir netlik sağlanarak siz değerli halkımıza İzmir’le ilgili seçim stratejimizi ve taktiğimizi paylaşacağız. Kent uzlaşısı basitçe bir seçim işbirliği gibi algılanmamalıdır. Kent uzlaşısı ile siz değerli kurum temsilcilerinin her birinin kendi kurum deneyiminde yaptığı çalışmanın esasen kentin politik tutumuna, kentin kültürel dokusuna yansıtılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Tülay Hatimoğulları sözlerini şöyle tamamladı: “Bizler içeride huzur ve barışı tesis etmek, komşularımızla huzur ve barışı tesis etmek için, yüzyıldır başarılamayan demokratikleşmeyi gerçekleştirmek için 3’üncü Yol'un yolcusu olarak yola koyulduk. Seçimlerde yapacağımız bazı işbirlikleri bizleri bu yoldan alıkoymaz. 3’üncü Yol'u inşa etmek, paradigmamızı inşa etmek konusunda seçimler biçim bizim için sadece bir durak. Esas olan 1 Nisan’dan itibaren siz değerli kurumlarla birlikte, seçimlerde işbirliği sağlayacağımız güçlerle birlikte nasıl bir Türkiye'nin, nasıl bir İzmir'in hayalini kuruyoruz, bunu nasıl inşa edeceğimizi hep birlikte konuşmak istiyoruz. Sadece seçim kazanmak değil ülkemizi kazanmak, demokrasiyi kazanmak istiyoruz. Bizlerin batıda kent uzlaşısının gerçekleşebileceği her yerde kent uzlaşısını zorladığımızı bilmenizi istiyorum. Seçim başarısıyla gerek batıda gerekse Kürdistan’da bizler halkların ezilen ve sömürülenlerin hayali olan ülkeyi, demokratik cumhuriyeti kurmak için önemli bir adım atmış oluruz. O da sizlerin çabasına, partimizle birlikte dayanışmacı bir ruhla çalışmasına el ele vermesine bağlıdır.”