Türk devleti gözaltına aldı, katletti, mezar yerini açıklamadı

Cumartesi Anneleri, Türk devleti tarafından 40 yıl önce gözaltında katledilen ve mezar yeri açıklanmayan Maksut Tepeli için buluştu.

Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için 984'üncü kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. İnsan hakları savunucularının da destek verdiği eylemde, ellerinde karanfiller ve kayıpların fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu hafta, 2 Şubat 1984’te İstanbul Ataşehir'in Küçükbakkalköy semtinde arkadaşının evine gittikten sonra polislerin açtığı ateş sonucu yaralanan ve gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Maksut Tepeli’nin akıbetini sordu.

Açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 40 yıl önce gözaltına kaybedilen 28 yaşındaki öğretmen Maksut Tepeli’nin akıbetini sormak için bir araya geldiklerini söyledi.

Gülseren Yoleri, "Maksut, eve yaklaştığında kapının kırık olduğunu fark etti. Oradan uzaklaşmaya çalışırken içeride karakol kuran polisler tarafından açılan ateş sonucu yaralandı” dedi.

Tepeli’nin yaralanmasının ardından yoğun kan kaybı yaşadığını, ancak buna rağmen hastane yerine bir battaniye içinde Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldüğüne dikkat çeken Gülseren Yoleri, devamındaki süreci şöyle aktardı: “Aynı dönemde gözaltında tutulan üç tanığın beyanlarına göre; Tepeli 5 Şubat 1984 tarihinde Gayrettepe Siyasi Şube’de gördüğü ağır işkence sonucu koma halinde hastaneye kaldırıldı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Resmi kurumlar tarafından gözaltına alındığı inkâr edilen Maksut’un izini süren ailesi ve avukatları, olaydan 22 yıl sonra onun 6 Şubat 1984 tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldüğüne dair belgelere ulaştı. Üç yıllık ısrarlı girişimler sonucunda da resmi makamlar, Maksut Tepeli’nin Helvacıdede Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiğini kabul etti. Ancak defin yeri bilgisi açıklanmadığı için Maksut Tepeli’nin mezar yeri hâlâ bulunamadı" dedi.

Gülseren Yoleri, Tepeli’nin gözaltında kaybedilmesinin ardından yapılan tüm girişimlere rağmen olayla ilgili bugüne dek etkin bir soruşturma yürütülmediğini vurguladı.

Tepeli’nin eşi Şehriban Tepeli ise, “Maksut'la gözümüz gibi baktığımız, onun deyimiyle ‘kızımızın yürüdüğünü, büyüdüğünü, evlendiğini göreceğiz’ dediğimiz kızımız büyüdü, torunlarımız oldu. Ama sevgili eşim Maksut bunların hiçbirini göremedi. Adaleti aramaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.