Qers’in Dîgor (Digor) ilçesinde, koruculuk dayatması, gıda ambargosu ve ev baskınlarını protesto etmek amacıyla 14 Ağustos 1993 tarihinde gerçekleştirilen yürüyüşe yönelik Türk devletinin saldırısında 6’sı çocuk 17 kişi katledildi. İlçe merkezine 2 kilometre kala özel harekât polisleri tarafından açılan ateşte, Gülcan Çağdavul (8 ), Selvi Çağdavul (14), Yeter Kerenciler (13), Necla Geçener (14), Zarife Boylu (15), Erdal Buğan (17), Zeynep Çağdavul (19), Hacer Hacıoğlu (20), Suna Çidemal (21), Fatma Parlak (22), Faruk Aydın (27), Cemil Özvarış (39), Gıyasettin Çalışçı (41), Hasan Çağdavul (43), Süleyman Taş (47), NurettinOrun (80), Tütiye Talan (66) yaşamını yitirdi, 63 kişi ise yaralandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Qers İl Örgütü, katliamın yaşandığı yerde açıklama gerçekleştirdi.

'İKTİDAR, DEVLET VE YARGI KATLİAMIN ÜZERİNİ ÖRTTÜ'

Yeşil Sol Parti Qers Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, zulmü protesto etmek isteyen halkın üzerine kurşun yağdırıldığını belirtti. Koçyiğit, “Yaralılara hastanelerde de baskı yapıldı, kötü muameleye maruz kaldı. Bugün bile bedeninde kurşun bulunan ve o gün doktora gitmediği için açığa çıkmayan insanlar olduğunu biliyoruz. Siyasi iktidar ve devlet ise yargısıyla, kolluğuyla katliamın üzerini örttü. Yıllarca yargılanmasına izin verilmedi. Dava beraatle sonuçlandı” dedi.

Devletin Dîgor Katliamı ile yüzleşmesi gerektiğini dile getiren Koçyiğit, “Halklara ve inançlara yönelik katliamlarla yüzleşmezseniz bu ülke ne demokratik olur ne de barış olur. Birlikte yaşamanın yolu katliamlarla yüzleşmek ve hesaplaşmaktır. Sorumlular cezalandırılmadan da hesaplaşma olmaz” ifadelerini kullandı.

Katledilen 17 kişinin tek tek ismi okundu ve katliam yerine karanfiller bırakıldı.