Türk devletinin kaçırdığı Aksoy ve Cingöz'ün akıbeti soruldu

İHD, Türk devletinin kaçırarak gözaltında kaybettiği Edip Aksoy ve Orhan Cingöz’ün akıbetini sordu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 2 haftada bir "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla gerçekleştirdiği eylem için bugün bir kez daha Konak'taki eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. Bu hafta, 7 Haziran 1995 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen İHD üyesi Edip Aksoy ve Orhan Cingöz’ün akıbeti soruldu.

İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin, 1964 doğumlu 31 yaşındaki İHD üyesi Edip Aksoy’un baskılara karşı Licê’nin Zenge köyünde Amed’e göç ettiğini kaydetti. İncin, şunları söyledi: “Edip Aksoy 7 Haziran 1995 tarihinde ektikleri tütünü satmak için Melikahmet'teki dükkanına gitti ve bir daha geri dönmedi. O gün Edip 23 yaşındaki Orhan Cingöz ile birlikte Diyarbakır'ın Dağkapı semtindeki Yeşil Çınar çay bahçesinde giysi satan Bilal Ulusoy ile konuşurlarken yanlarına gelen Renault marka bir otomobilden inen ve kendilerini polis olarak tanıtan üç silahlı ve telsizli kişi tarafından önce kimlikleri alındı, daha sonra araca bindirilerek götürüldüler. Araç hareket halindeyken, Aksoy ve Cingöz'ün köylüsü Cemal Bektaş ikisini aracın içinde gördü ama 28 yıldır kayıplar."

İŞKENCEYLE KATLEDİLDİKLERİ İTİRAF EDİLDİ

JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın itiraflarına dikkat çeken İncin, Cingöz ve Aksoy’un işkence edildikten sonra Cizîr-Silopiya karayolunda bulunan Cudi Dağı tarafındaki dere kenarına gömüldüğünü kaydetti. İncin, “İHD heyeti 06 Temmuz 2005 tarihinde Silopi ilçesi Kortik köyünde Edip Aksoy ve Ahmet Cingöz’ün gömüldüğü belirtilen yere ulaştı. Olay yerinde incelemelerde bulundu, çevrede yaşayanların bilgisine başvurdu, topladığı bilgiler ışığında Silopi Cumhuriyet savcısı ile görüşme yaptı. Silopi Cumhuriyet Savcılığının aynı tarihlerde belirtilen köyün Bozemir Deresi kenarında kimliği tespit edilemeyen iki ceset için dosya tanzim edildiğini, görevsizlik kararı ile birlikte dosyanın 31 Haziran 1995'de Silopi Kaymakamlığına gönderildiğini söyledi. Silopi Belediye Başkanlığının mezarlıklardan sorumlu birimi ile yapılan görüşmede de 28 Haziran 1995 tarihinde Silopi Savcılığınca defnetmek üzere 2 kimliği belirsiz cesedin teslim edildiğini, bu cesetlerin aynı gün 38-39 nolu kabirlere defnedildiğini söyledi. Ama Edip Aksoy’un ve Orhan Cingöz’ün cenazeleri ailelerine teslim edilmedi. Buradan bir kere daha sesleniyoruz; kaç yıl geçerse geçsin, kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Her koşulda ‘kayıplar bulunsun failler yargılansın’ demeye devam edeceğiz” diye konuştu.