Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük ve Kürt sorununa demokratik siyasi çözüm talebiyle cezaevlerinde yürütülen açlık grevine katılan tutsaklardan Uğur Taşdeviren, "Herkesin bu süreçte yerini alması önemlidir” dedi.
Uğur Taşdeviren, Mêrdîn'in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde 30 Aralık 2015’te sokağa çıkma yasağı adı altında devlet terörü sırasında tutuklanmış ve altı kez müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Tutsak Taşdeviren, "Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" kampanyası kapsamında sürdürülen açlık grevi eylemine katıldı.
Manavgat S Tipi Cezaevi’nde tutsaklığı süren Taşdeviren, ailesi ile yaptığı haftalık telefon görüşmesinde, “Eylemlerimiz amacına ulaşıncaya kadar durmayacağız. Herkesin bu süreçte yerini alması önemlidir” dedi.
Uğur Taşdeviren, Abdullah Öcalan’a dönük tecridin 15 Şubat 1999’da gerçekleşen uluslararası komplodan bağımsız olmadığının altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“25 yıldır Önder Apo’ya derinleştirilerek uygulanan mutlak tecrit, ahlaki, insani ve hukuki değil. Türkiye, bu politikaları uygularken uluslararası güçlerden güç alıyor. Önder Apo’ya uygulanan ağır tecrit, Kürtlere yönelik yürütülen inkar ve imha politikalarıyla bağlantılıdır. Cezaevlerinde tutulan siyasi tutsaklar olarak bu politikaların teşhiri için kampanyayı önemli görüyoruz. Bu hamleye katılımı varlık-yokluk boyutunda ele alıyoruz.”
Taşdeviren, “Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü, Kürt halkı, Türk halkı ve topyekun olarak Ortadoğu halklarının özgürlüğü olarak görüyoruz. Bunun için hamlenin amacına ulaşması için herkesin elinden geleni yapması gerek. Önder Apo’nun direnişini selamlıyoruz” diye ekledi.
