Wanlılar: Çözümün yolu da muhatabı da belli
Kürt sorununun çözümünde diyalog ve müzakere için Meclis’i işaret eden Wanlılar, muhatabın da Önder Apo olduğunu söyledi.
Kürt sorununun çözümünde diyalog ve müzakere için Meclis’i işaret eden Wanlılar, muhatabın da Önder Apo olduğunu söyledi.
Önder Apo'nun 44 ay sonra yeğeni Ömer Öcalan ile aile görüşü çerçevesinde yaptığı görüşmeyi ve hükümet kanadından yapılan açıklamaları değerlendiren Wanlılar, eşit haklara dayalı kardeşliğe vurgu yaptı.
Wan'da kuaförlük yapan Mehmet Sevinç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının ertesi günü Rojava'ya saldırıların gerçekleştiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Rojava'ya yapılan saldırılar ne anlama geliyor? Barış deniliyorsa, muhatap Abdullah Öcalan'dır; o zaman karşısına geç, konuş. Barış istemiyorsanız, bu söylemlerle toplumu oyalamayın. Amaç barış ise, Irak ve Rojava bölgesine yapılan operasyonlar ne anlama geliyor? Bunları anlamakta zorlanıyoruz. Barışın olmasını elbette istiyoruz. Kürt-Türk kardeşliği tesis edilmeli. Bu sorunlar ortadan kalkmalı ve refah, huzur içinde; eşit ve kardeşçe yaşayalım. Tüm ayrımlar ortadan kalksın, barış olsun diyorum."
MUHATAPLARIYLA GÖRÜŞÜLMESİ GEREKİYOR
Lokanta işletmecisi Hüseyin Akdağ ise şöyle konuştu: “Türkiye'de 50 yıllık savaşın barışa evrilmesi için muhataplarıyla görüşülmesi gerekiyor. Peki muhatap kimdir? muhatap bellidir; muhatap Sayın Abdullah Öcalan'dır. Sayın Abdullah Öcalan'ın konuşması ve tecridin kaldırılması çok büyük bir adım olacaktır. Bu konu Meclis zemininde tartışılmalı. Barıştan söz ediyorlar ama Rojava'ya da operasyon yapılacak; bu barışa değil, savaşa hizmet eder. Yıllardır bunu söylüyoruz ama yanlış anlaşılıyoruz."
ÇÖZÜM, BASİT HESAPLARA KURBAN EDİLMEMELİ
Kundura mağazası işleten Zeki Oruk da diyalog ve müzakereyle sorunun çözümünü istediğini belirterek şunları dile getirdi: “Bu, tüm toplumun faydasınadır. Yetkililere çağrıda bulunuyorum: Bu işi oturun, konuşun ve çözün. Çözümün muhatabı Sayın Abdullah Öcalan'dır. Yarına bırakırsanız, daha da içinden çıkılmaz hale gelir. Bu sorun, 20 sene önce çözülmüş olsaydı, bugün bu duruma gelmeyecekti. Bugün çözülmezse, 10 yıl sonra çözülmesi mümkün olmayan durumlar ortaya çıkacaktır. Bu sorun herkesin canını yakıyor; batıdan doğuya, en son köye kadar herkesin hayatına doğrudan tesir ediyor. Savaşa ayrılan bütçeler var ve büyük paralar harcanıyor. Bu para savaşa harcanmasaydı, bugün ekonomi, sağlık ve eğitim bu kadar kötü olmazdı. Bu sorunu çözmenin zamanı gelmiştir. Bu sorunun çözümü, basit siyasi hesaplara kurban edilmemelidir."