Yeşil Sol Parti ve HDP: Mutlak tecride ve Yanardağ’ın tutuklanmasına ses çıkaralım

Yeşil Sol Parti ve HDP, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik mutlak tecride dikkat çektiği için tutuklanan gazeteci Merdan Yanardağ’a yönelik hukuksuzluğa ve tecride karşı herkesi ses çıkarmaya çağırdı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar,  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin hukuksuz olduğunu dile getiren TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama yayınladı. 

AKP YARGISININ İCRAATI

Yanardağ’ın düşüncelerinin açıklamasının suç sayılamayacağının kaydedildiği Yeşil Sol Parti MYK açıklamasında, Yanardağ’a yönelik “Suçu ve suçluyu övme” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla başlatılan soruşturmanın AKP yargısının ilk icraatı olduğu vurgulandı.

Hukuk ve demokrasiyi savunmanın tutuklama gerekçesi yapıldığına değinilen açıklamada, “TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın düşüncelerini açıklaması suç sayılamaz. Bütün yurttaşlarımız düşüncelerini açıklama hakkına sahiptir. Meselenin özü Kürt sorununun çözümü konusunda kim söz söylerse en ağır şekilde cezalandırılacağının mesajı verilmek isteniyor. Yeşil Sol Parti olarak haksız, hukuksuz tutuklanan Merdan Yanardağ’ın serbest bırakılmasını, İmralı’da uygulanan tecrit uygulamasının bir insanlık suçu olduğunu ifade etmek isteriz” denildi.

MÜCADELE ÇAĞRISI

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Demokratik devlet yurttaşları arasında ayrım yapamaz. Partimizin varlık nedeni insanlığa karşı işlenen suçlarla mücadele etmektir. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki tüm hukuksuz uygulamalarınızın hesabını mutlaka soracağız. Bu ülkede demokrasiden, barıştan yana olan sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri akademisyenleri, aydınları AKP ye karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz.”

 

 

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın açıklamasında ise “Bu değerlendirmedeki hangi ifade tutuklanması için bir neden olabilir? Bu ifadelerin benzerlerini çok değil birkaç yıl önce birçok partiden siyasetçi, gazeteci, aydın ve yazar daha önce söylediği halde, panikle çıkarılan bu tutuklama kararı demokrasi ve barıştan duyulan korkudan başka bir şeyle açıklanamaz. İmralı’nın sesi çıktığında şiddet ve çatışmanın sesinin kısılacağını, Kürt sorununda barışa kapı aralanacağını bilenler, hamasi milliyetçi nutuklarla gerçekleri örtbas etmek ve zulüm saltanatlarını devam ettirmek istiyorlar” denildi.

‘İMRALI’DA MUTLAK TECRİT VAR’

Abdullah Öcalan'dan 28 aydır haber alınamadığına ve İmralı Cezaevi’nde mutlak tecridin olduğunun bir kez daha altının çizildiği açıklamada şunlar kaydedildi: “Anayasa ve yasaların dahi uygulanmadığı, avukat ve aile görüşünün olmadığı, sağlık durumu ve tutulma koşullarına dair resmi bir bilginin paylaşılmadığı mutlak iletişimsizlik hali söz konusudur. Türkiye'de yaşayan vicdan sahibi ve adalet isteyen her gazeteci, siyasetçi, aydın ve demokrat yurttaşı; bu gerçeği dile getirdiği için tutuklanan Sayın Yanardağ’a yapılan hukuksuzluğa ve tecride karşı durmaya çağırıyoruz.”