Yazılı bir açıklama yapan YPS-YPS JIN Koordinasyonu,15 Ağustos Atılımı’nın, “halk ve gerillanın faşizme karşı yürüteceği mücadele stratejisinin ifadesi” olduğunu kaydetti.
Açıklamada şunlar ifade edildi: “Büyük 15 Ağustos Atılımı'nın 40. yılına girerken, Ulusal Diriliş Bayramımızı başta Önder APO olmak üzere halkımıza ve faşizme karşı mücadele eden, yüreği özgürlük tutkusu ile atan herkese kutlu olmasını diliyoruz. Bu kahramanlık atılımının büyük komutanı Egîd yoldaşın şahsında tüm direniş şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz.
Kurdistan ve Kürt toplumu üzerinde vahşi, insanlık dışı uygulamaların her türlü yok etme, imha ve katliam yöntemlerinin hiçbir kurala bağlı kalmaksızın, hiçbir ahlaki ölçünün olmadığı bir gerçeklikte Önder Apo, kendini kurumuş bir ağaçtan farksız gören, öz değerlerinin kurutulduğu, içi boşaltıldığı bir ortamda 15 Ağustos Atılımı'nı gerçekleştirdi. 15 Ağustos Atılımı tarihi anlamda faşizmin topyekûn baskı ve saldırılarına karşı Kürt halkı olarak var olmanın, kendi kimliği ile özgürce yaşamanın bilincini, inancını temsil ediyor.
15 Ağustos Atılımı ile Kürt halkının teröre karşı verdiği 39 yıllık mücadele sadece TC devletine karşı değil dünya sistemine karşı verilen mücadeledir. Kapitalist devletçi sistemin dünya hegemonyası Kurdistan’ın bölünmesi, Kürt toplumunun yok sayılarak imha edilmesi üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla bir bütün olarak verilen mücadele dünya hegemonyasına karşı verilen mücadeledir.
Günümüz koşullarında başta Önderliğimiz, özgürlük gerillası ve halkımız üzerine uygulanan soykırımın konsepti karşısında verilen mücadele tarihi 15 Ağustos Atılımının ortaya çıkardığı ruhtur. İlk atılan merminin düşmanı sarstığı gibi özgürlük gerillası Zap’ta düşmanı hezimete uğratmakta, zindanlarda büyük bir direniş sergilenmekte, Kürt toplumu her türlü inkar ve imha politikaları ile yürütülen faşizan saldırılara karşı mücadeleci bir tutum sergilemektedir.
15 Ağustos Atılımı Kürt halkının öz savunması temelinde ortaya çıkan kurtuluşun ifadesidir. Kürt halkı faşizme karşı öz savunmasını oluşturmuş, halk ve gerillanın faşizme karşı yürüteceği mücadele stratejisini belirlemiştir. TC devleti ve onun şahsında özgürlük mücadelesine saldırıların esas amacı halkın öz savunmasını ortadan kaldırmak, mücadele stratejisini bertaraf etmektedir. Çünkü Kürt halkının öz savunma temelinde verdiği mücadele faşist rejimin bütün maskelerini bir bir yırtarak, gerçek yüzünü ortaya sermektedir.
Halk ve gerilla olarak büyük bir savaşın içerisindeyiz. Düşman mücadelemizi bitirmek için bütün imkanlarını seferber ediyor. Hiçbir savaşta kullanılmaması gereken kirli savaş yöntemleri ile özgürlük gerillasına saldırıyor. Kürt halkından tutalım Kurdistan’ın taşından toprağına her şeyi kendine düşman bellemiş, halkı katlederken Kurdistan doğasını da yaşanmaz hale getirip çoraklaştırmayı hedefliyor. Amacı Önder Apo’nun başta Kürt halkı olmak üzere halkların kurtuluşunu temsil eden Demokratik Modernite Modelinin yaşamsallaşmasını engellemektir. Lanetli, barbar bir tarihe sahip olan TC hükümetine karşı halk ve gerilla olarak öz savunma temelinde mücadele derinleşerek eceli gelmiş bu canavarı yok edebiliriz. Özgürlük gerillasının kimyasal silah karşısında verdiği mücadeleye karşı şehir savaşını derinleştirerek uygulan soykırım konseptini bertaraf edebiliriz. Öz yönetim direnişlerinde komutan Egid’in ardılları olan Çiyager ve Zeryanların komutasındaki bütün savaşçılar düşmana bir sendrom yaşattı, Mehmet Tunçların, Asya Yüksellerin PKK halktır duruşu ile halk ve gerillanın mücadelesi faşizan AKP-MHP rejimini çöküşe sürükledi. Bundan ötürü özgürlük mücadelesi halk ve gerillanın birlikte yürüteceği ve faşizmi yok edeceği mücadeledir.
Bu temelde 15 Ağustos Atılımı'nı büyük bir coşku ile karşılarken, Önderliğimizin fiziki özgürlüğü temel mücadele amacımız olacak, özgürlük için savaşan bir halk olarak faşizan rejime karşı soluksuz, darbeleyici, yok edici bir mücadele geliştireceğiz.”