Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Türk devleti ve Suriye Milli Ordusu (SMO) çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına karşı yürüyüş düzenlendi. Artuklu ilçesi Qoser (Kızıltepe) kavşağında bir araya gelen kadınlar, “Bi felsefe ya jin jiyan azadî emê xwedî li şoreşa jinê ya Rojava derkevin” pankartı açtı. Yürüyüşte halk, “Bîjî tekoşîna jinan”, “Kadın kırımına karşı jin, jiyan, azadî” dövizleri taşıdı. Halk yürüyüş boyu “Jin jiyan azadî”, “Bîjî berxwedana Tişrînê”, “Rojava dile e, berxwedan kare me” ve “Bîjî berxwedana Rojava” sloganları attı. DEM Parti il binasına doğru yürüyen halk, ardından açıklama yaptı.

TJA adına konuşan Mêrdîn Sözcüsü Hatice Öncü, Türkiye ve SMO çetelerinin Rojava’ya yönelik saldırılarının ağırlaşarak devam ettiğini vurgulayarak, katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ı hatırlattı. Sivillerin ve gazetecilerin SİHA’lar ile hedef alındığını belirten Hatice Öncü, “Tiyatro oyuncusu Bavê Teyar ve yoldaşımız Menice Haco Heyder’in de bulunduğu çok sayıda arkadaşımız katledilmiştir. Rojava’ya yönelik hiçbir insani değere ve insan haklarına sığmayan bu saldırılar devam etmektedir. Rojava devrimi, Kürt halkının yıllardır sömürgeciliğe karşı verdiği mücadelenin en güzel zaferi, emperyalist güçlerin savaştan ve yıkımdan başka bir şeyi reva görmediği topraklarda Ortadoğu halklarının eşitlik, özgürlük umududur” dedi.

'İNSANLIĞIN EN ONURLU DİRENİŞLERİNDEN BİRİ'

İnsanlığın en onurlu direnişlerinden birinin Rojava’da kadın hareketi öncülüğünde DAİŞ çetelerine karşı gerçekleştiğini söyleyen Hatice Öncü, “Jin, jiyan, azadî” felsefesine dikkat çekti. Hatice Öncü, “Bu yüzdendir ki mayasını aldığı ideoloji gibi uğruna şehit olan arkadaşlarımız sayesinde yenilmezdir. Kadınlar olarak tecavüz kültürüne karşı kadın devriminin zafer kazandığı topraklarımızı ve Kürdistan’ın her bir parçasını sonuna kadar savunacağız. Gücümüzü, moralimizi Tişrin Barajında 8 Ocak’ta başlayan nöbette Türkiye’nin ve cihatçı çetelerin barbar saldırılarına karşı devrime sahip çıkmak için bedenini siper eden ve ‘Biz asla korkmuyoruz’ diye haykıran annelerden alıyoruz. Kadın bedenini savaş alanı olarak gören, işgalci erkek aklıyla özgürlük hareketini sindireceğini zanneden faşistlere bildiriyoruz; Geceleri aydınlatan kadınların özgürlük çığlıklarıyla buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz” diye konuştu.
Kobanê’ye yönelik saldırılarda DAİŞ çetelerine destek veren zihniyetin, bugün de SMO eliyle Kobanê’ye, Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar düzenlediğinin altını çizen Hatice Öncü, şöyle devam etti:

“Rojava’da yükselen adalet, eşitlik, demokrasi ve barış mücadelesi bizim tarafımızdan da dünyaya ses olsun istiyoruz. Bu, bedel ödenerek bugüne gelmiş bir mücadeledir. 2014 yılından bu yana Rojava’da oluşturulan model, dünya halklarına ve kadınlara umut olmuştur. Ortadoğu karanlığında özgür ve eşit yaşamın modeli Rojava'da inşa edilmeye devam edecektir. Kadınlar, Rojava’ya baharı da, statüyü de, kimliği de getirecek. Dünya kadınlarının umudunu hakikat kılan Rojava Kadın Devrimi yaşam alanımız olan her yerde çizgimiz olmaya devam edecektir. ‘Jin jiyan azadî’ felsefemizin ruhuyla, Rojava’nın büyütmüş olduğu kadın özgürlükçü eşit yaşamı, halkların eşit ve özgürlük yaşamını dünyaya sunuyoruz. Tüm dünyaya sesleniyoruz; Gelin, kapitalist ve emperyalist güçlerin sunduğu soykırımcı ve inkarcı rejimler bu yüzyılda son bulsun. 21’inci yüzyıl kadınların yüzyılı olsun, halkların yüzyılı olsun, bütün farklı inanç ve kimliklerin bir arada yaşayabileceği bir yüzyıl olsun."

TIŞRÎN'DE DİRENEN HALK SELAMLANDI

DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş Altın da Tişrîn Barajı’nda direnen halkı selamlayarak, "Onurlu halkımız Tişrin Barajı’nda 16 gündür nöbet tutuyor. Orada halkımız özgürlük talebinde bulunuyor. Ancak bu özgürlük halayına saldırılarla cevap olunuyor. Özgür basın hakikati haykırdığı için katlediliyor. Sanatçılarımız katlediliyor. Biz de buradan Menice Haco ve Bavê Teyar şahsında Tişrin direnişini selamlıyoruz. Kadın öncülüğünde inşa edilen Rojava devrimini erkeğe teslim etmeyeceğiz” dedi.