Stockholm’da '25 Kasım' paneli: Daha fazla mücadele ve öz savunma!
İsveç’in başkenti Stockholm’da '25 Kasım' paneli düzenlendi, örgütlenme ve öz savunmanın önemine dikkat çekildi.
İsveç’in başkenti Stockholm’da '25 Kasım' paneli düzenlendi, örgütlenme ve öz savunmanın önemine dikkat çekildi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü nedeniyle İsveç’in başkenti Stockholm’da paneller düzenlendi.
25 Kasım nedeniyle Stockholm NCDK lokalinde yapılan seminere KNK Eşbaşkanı Zeyneb Muradi konuşmacı olarak katıldı. Seminer, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler ve katledilen kadınlar anısına saygı duruşu ile başladı.
25 Kasım tarihçesini özetleyen YJK-İskandinavya sözcüsü Ayşe Didar, kadının tarih boyunca evde erkeğin, sokakta ise devletin hedefinde olduğunu belirtti. Kadının yaşamını belirleyen kuralların çoğunun erkek egemenliğiyle belirlendiğini ifade eden Ayşe Didar, "Bu zihniyet sonucunda her yıl binlerce kadın şiddete uğruyor ve yüzlercesi katlediliyor. Ama kadınlar bu zulmü kabul etmeyecektir. Katliam kadının kaderi değildir" dedi. Ayşe Didar, "jin jiyan azadi ile kendinizi savunuyoruz” şiarının bu süreçte çok daha iyi anlaşması gerektiğine vurgu yaptı, "Kendini yaşamı savunmak her kadının temel bir görevidir" dedi.
KNK Eşbaşkanı Zeyneb Muradi, kadın şiddeti ve dört parça Kürdistan’daki kadın kırım politikaları üzerine sunum yaptı, "Özgürlük mücadelesinin gelişimiyle birlikte gelişen kadın mücadelesi tüm dünyaya örnek olurken her geçen gün büyüyen bir örgütlülüğe dönüşmektedir" dedi. Zeyneb Muradi, her parça Kürdistan’da devletlerin özel olarak kadınları hedef aldığını, kadınlar şahsında toplumu yok etmek istediğini ifade etti.
Zeyneb Muradi, "Kürt halkına karşı topyekûn saldırının hedefinde öncülük yapan kadınlar var. Kadın gücünden korkan faşist devletler ortak hareket ederek birçok öncü kadını katletti. Sakine cansız, Leyla Şaylemez, Fidan Doğan, Evin Goyi Paris’te, Nagihan Akarsel, Gülistan Tara Hero Bahadin'in katledilmesi Kürt öncü kadınlarının faşist devletlerin hedefinde olduğunu göstermektedir. Katledilen kadınları saygı ve minnetle anıyorum. Bizler bu gerçekleri bilerek hareket etmeliyiz. Tarihi görevleriniz var. Her katledilen kadın bizim için daha fazla örgütlenme, daha fazla mücadele, daha fazla öz-savunma demektir" dedi.
'TEMEL FELSEFEMİZ JİN JİYAN AZADİ'DİR!'
Zeyneb Muradi, şunları da belirtti:
"DAİŞ'in Şengal'i seçmesi, erkekleri katletmesi, kadınları köle olarak pazarlarda satması, çocukların farklı bir inançla yetiştirilmesinin altında Önder Apo’nun ideolojisinin etkisini kırma amaçlıdır. Yani Kürt kadını ve halkına dönük bir zihniyet savaşı sürdürülüyor. Farklı ülkelerde teknik vs. savaşlar olurken, Kürdistan’da yaşamdan tutalım toprağından çıkarma, psikolojik savaş, özel savaş yöntemleri devrededir. Savaşın en ağır biçimi Kürt halkına karşı yürütülmektedir. Kürt halkına karşı yürütülen tüm kirli savaş yöntemleri karşısında, kadının direnişi ve örgütlülüğü herkese büyük bir moral oluşturmuş durumdadır. Bizler direnişi annelerimiz, ninelerimizden öğrendik. Onun için de kadının olduğu her hareket başarılıdır. Kadının direnişi yaşamı, dünyayı güzelleştirmeye devam ediyor. Yine Diyarbakır Valiliğinin Jin Jiyan Azadi sloganını yasaklaması da tesadüf değildir. AKP-MHP faşizminin kadın etrafında örülen yaşamdan korkusunun ifadesidir. Bizler böyle bir kararı tanımıyoruz! İnadına yaşamın her yerinde, dünyanın büyük şehirlerinden en ücra köşesine kadar yaşamımızın temel felsefesi Jin Jiyan Azadi'dir."