Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), 8 Mart etkinliklerini bu kez toplumsal dönüşüm eksenli yürüttüğü çalışmalarla verdi. Avusturya’nın başkenti Viyana’da Avesta Kadın Meclisi, Jineolojî Akademisi ile birlikte “Toplumsal cinsiyetçiliği aşalım, özgür eş yaşamı inşa edelim” şiarıyla bir konferans düzenledi.

Konferansa başkent Viyana’nın yanı sıra Linz, Graz ve Salzburg’da yaşayan Kürtler katıldı.  

Konferans salonunda yer alan İran’ın idama mahkum ettiği kadın tutsaklar Werîşe Muradî ve Pexşan Ezîzî’nin resimlerinin yer aldığı pankart  ile inşasından günlük yaşamın ve üretime dair fotoğraflarla Jinwar Kadın Köyü’nü anlatan mini resim sergisi dikkat çekti.

TJK-E üyesi Zîlan Diyar’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta erkeğin dönüşümü, özgür eş yaşam ve xwebûn gibi toplumsal dönüşümde rol oynayan kavramlar tartışıldı.

Moderatörlüğünü Avusturya Demokratik Toplum Merkezi Eşbaşkanı Dilek Karahan’ın yaptığı konferansta sunum yapan Zîlan Diyar, konferansın Kürt halkının gündemiyle yakından ilişkili olduğuna dikkat çekerek, “Kürt Özgürlük Hareketi olarak dönüşümü konuştuğumuz böyle bir süreçte Rêber Apo’nun kadın özgürlüğüne dair perspektiflerinin anlaşılması ve uygulanması gerekir” diye konuştu.

Diyar, ilk olarak toplumsal cinsiyetçiliğin zihinde ve yaşamda nasıl inşa edildiğini, tarihsel olarak nasıl kurumlaştığını, Kürt Özgürlük Hareketi’nin cinsiyetçiliği aşma konusundaki teorik ve pratik çabalarına dikkat çekti. Diyar, Önder Apo’nun bu konudaki perspektifinin bugüne kadar yapılan tarih ve toplum analizlerindeki kör noktayı görünür kıldığını söyledi.

Toplumsal cinsiyetçiliğin aşılmasında erkeğin dönüşümünün de belirleyici olduğuna dikkat çeken Zîlan Diyar, “Konuyu bilimsel temelli ele almak, dönüşüm iradesini süreklileştirmek ve aynı zamanda pratik tedbirler almak, hareket olarak bize mesafe kazandırdı ve kadının özgürlük düzeyinden ilham alan ve öğrenen erkek prototipi ortaya çıktı, bunu toplumun zihniyeti haline getirmek için bu çabaları süreklileştirmeliyiz” diye konuştu.

Konferansın son bölümünde katılımcılar söz alarak, kendi aileleri ve toplumsal ilişkilerinde yaşadıkları zorlanmaları ve yetmezlikleri anlattı. Ayrıca bu tür çalışmaların güçlendirilmesi için somut önerilerde bulundu.

Konferans, “Jin Jiyan Azadî” sloganıyla sona erdi.