‘Çöpten yiyecek toplayanlar var’

Amedliler, ekonomik kriz ve zamların kendilerini nasıl etkilediğini anlatarak, çöplerden yiyecek toplayanların ve evlerine ekmek götüremeyenlerin olduğunu söyledi.

AKP-MHP ittifakının savaş politikaları Türkiye’de genel bir ekonomik krizi derinleştirirken, Kürdistan’ın bu durumdan çok daha fazla etkilendiği görülüyor. Amedliler, pazarlardan alışveriş yaparken artık tüketecekleri ürünleri almakta seçici davranmak zorunda kalıyor. Krizin daha fazla ilerlemesi durumunda bugün alabildiklerini de yarın alamayacaklarını söylüyor.

Amed’de kurulan semt pazarları marketlere nispeten biraz daha ucuz ama bu haliyle bile yurttaşların alışveriş yapmaları giderek zorlaşıyor.

NASIL YAŞAM SÜRDÜRELİM?

Pazarda tezgahtarlık yapan İrfan Eminoğlu, insanların artık eskisi gibi karınlarını doyuramadıklarını belirterek, şunları ifade etti: “Her şeyin fiyatı üçe ve dörde katlanmış durumda. İş yapamaz hale geldik, çünkü alım güçleri düşmüş. İşin ilginç tarafı, bu duruma karşı büyük bir itiraz yükselmiyor. Dün 1 liraya alınan şey, bugün 5 lira. Elimdeki poşetin kilosunu 12 liraya alıyordum, şimdi olmuş 35 lira. Günde 100 lira poşete veriyoruz. Tezgâhı 400 liraya açıyoruz. Aracı çalıştırıyoruz, bir litre mazot olmuş 22 lira. Şimdi nasıl iş yapalım, ev bakalım ve yaşam sürdürelim?”

DÜNÜN FİYATINI BULAMIYORUZ

Medine Aslan ise pazara alışveriş yapmaya geldiklerini, ancak fiyatlardan kaynaklı oturup kara kara düşünmeye başladığını söyleyerek, şunları ifade etti: “İnsanlar artık mahvolmuş durumda. 2 bin 500 emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz ama yetmiyor. Doğal gaz, elektrik, su faturaları ve pazar alışverişi derken aldığımız maaş hiçbir şeye yetmemiş oluyor. Fiyatlar olduğu gibi de durmuyor, zamlar devam ediyor. Sabah kalkıp gidip bir şey almak istiyoruz ama görüyoruz ki dünün fiyatı ikiye katlanmış. İstediğimiz kadar sesimizi çıkarsak da kendi bildiklerini yapıyorlar. Kesinlikle eskisi gibi karnımız doymuyor. Artık söyleyecek söz dahi bulamıyoruz.”

KONTAK KAPATIP PROTESTO ETMELİYİZ

Yakıta yapılan zamların başta esnaflar olmak üzere toplumun tüm kesimlerini etkilediğini vurgulayan Aziz Kaya, “Her gün zam oluyor. Bu nereye kadar sürecek? Bu zamlardan dolayı kimsede alım gücü kalmadı. Zor geçiniyor insanlar. Bir kilo salatalık olmuş 15 lira. İnsanlar nasıl geçinsin? Asgari ücreti yapmış 4 bin 250 lira, ama bu zamlardan kaynaklı iki günde bitiyor. O asgari ücret de onun olsun. Bize bir katkısı yok o paranın. Eskiden 100 kilo ürün satıyordum, şimdi 50 kilo ancak satabiliyorum. Yarı yarıya düşmüş. Benim elimde olsa kontağı kapatıp, süresiz protesto ederim. Hiç kimse araçlara binmesin, alışveriş yapmasın o zaman bakalım düzeliyor mu düzelmiyor mu?” diye konuştu.

FAKİRLİKLE CEBELLEŞİYORUZ

Hiçbir şeyin alınamadığını, insanların da zaten işsizlikle mücadele ettiğini ve yoksulluğun giderek arttığını ifade eden Zümrete Uyam da şunları dile getirdi: “Pazara 100 lirayla geliyoruz ama hiçbir şey alamadan eve dönüyoruz. Eskiden 50 lirayla geliyorduk, poşetlerimizi doldurabiliyorduk. Belki aç kalmıyoruz ama eskisi gibi de evimize istediğimizi alamıyoruz. Yumurtanın kolisi bir hafta önce 30 liraydı şimdi 40 olmuş. Her şey ateş pahasına dönüşmüş. Her şeyin pahalı olması yetmiyormuş gibi bir de işsizlik almış başını gidiyor. Artık herkes fakirlikle cebelleşiyor. Bunu da sadece biz değil, tüm dünya görüyor.”

İNSANLAR AÇ UYUYOR

Halkın alışveriş yaparken bir şey alamadan eve gitmesinin ötesinden kendilerinin bile meyve-sebze halinden mal alırken zorlandıklarına değinen Nurullah Esen, bir esnaf olarak çektikleri zorlukları şu sözlerle anlattı: “Millete bir bakın, perişan olmuşlar, mahvolmuşlar. Bu zamlar ve pahalılık sadece bize değil, herkese zarar veriyor. İnsanlar bu pahalılıkta nasıl geçimlerini sağlasın? Artık kiralarını bile ödeyemiyorlar, nasıl alışveriş yapsınlar? İnsanlar aç uyuyor. Çöplerden bir şeyler toplamak zorunda kalıyorlar. Bu ekonomik krizin artık bitmesini istiyoruz.”

HAYAT ÇOK PAHALI

Artık her şeyin çok pahalı olduğunu, ekonominin eskisi gibi olmadığını belirten Esma Güçlü de şunları kaydetti: “Yeşillikler 1 lira idi, şimdi 3,5 lira olmuş. Bu durumda olan fakire oluyor, zenginler bundan etkilenmiyor ki! Buradan Erdoğan’a sesleniyorum; yeter artık! Fiyatları indirsinler. Hayat çok pahalı olmuş. Bugün markete gittiğinizde hiçbir şey alamıyorsunuz. Allah yardımcımız olsun. Eskiden daha iyiydi, her şey ucuzdu. 5 litrelik yağ 33 lira iken bir anda 170-180 lira oldu. Bu koşullarda bir fakir geçinemez.”

GEÇİNEMİYORUZ

Mehmetşah Ürgüt ise eve ekmek götürmekte zorlandığını söyleyerek, “Domatesin kilosu 12 lira olmuş. Bir kilo alsan yetmiyor, birden fazla kilo da alamıyorsun. Bu kriz ve zamlardan dolayı yaşayamıyoruz. Gidip intihar etsem daha iyidir bu durumdan. Bir torba unun fiyatı 400 lira olmuş. Evdeki nüfusumuz 6’dır, bir torba un bizi en fazla 10 gün götürebiliyor. Artık geçimimizi sürdürmekte zorluk çekiyoruz. Her gün yeni bir zamla güne uyanıyoruz” şeklinde konuştu.

BU DEVLET OLMAZ OLSUN

İlhami Tayar da daha önce 5 kazanıyorlarsa şimdi üç kazandıklarını, ancak kazandıklarını da dışarıda masraf yaparak harcadıklarını ve her halükarda eksiye düştüklerini söyleyerek, şunları paylaştı: “Geçinmek artık öyle kolay değil. Şu anda esnaflar olarak çok zor durumlar yaşıyoruz. Bu şartlara devletin bir an önce el atması lazım, ki onu da yapmıyor. Dün Erdoğan, bir köprünün açılışını yapmış. Bunu sözde halk için yapmış ama köprünün geçiş ücreti 200 lira. Bu halk açlıktan sürünüyorken onlar kendi evlerinde her şeyi yiyip, rahat yaşıyorlarsa onlara yazıklar olsun. Bu devlet olmaz olsun. Ben ona devlet demem.”