Rojava’nın Kobanê şehrinde 1996 yılında dünyaya gelen Avend Andok (Arîn Elî Oso), Rojava Devrimi’nin ardından örgütsel çalışmalara dahil olur. 2012 yılında Efrîn’de eğitim devresine katılan Andok burada aktif rol alır. Bir süre sonra gerilla'ya katılmaya karar veren Avend Andok yönünü dağlara verir. Metina alanında şervan eğitimi alan Andok, devrim değerlerine olan bağlılığı ve katılımı ile yoldaşlarına örnek olur. Mücadeledeki ısrarı ve Zilanların çizgisine ulaşma çabası her adımında görülüyor. Gerilla savaşında bazı zorluklar yaşasa da iradeli bir şekilde her alanda mücadeleye katılır ve savaşır.

Gerilla Avend Andok, 2017 yılında yönünü Botan alanına verir. Botan’da birçok başarılı eyleme katılan Andok, özellikle 2018 yılında Besta’da başlatılan operasyonda düşmana karşı büyük bir direniş sergiler. Karadan gerillanın direnişini kıramayan düşman savaş uçaklarıyla hava saldırısında bulunur. Bu saldırılar sonucu gerilla Avend Andok 8 yoldaşıyla birlikte şehitler kervanına katılır.

ZİLAN VE SEMA’NIN İZİNDEN GİDECEĞİM

Gerilla Avend Andok, günlüğünde özgürlük mücadelesinin kendisi için ne anlam ifade ettiğini şu sözlerle anlatıyor: “Gerilla alanlarında en temiz duyguları ve insani değerleri yaşadım diyebilirim. Bu durum hayatım boyunca gerilla yaşamına aşık olmama yetti. En zorlu koşullarda iradem daha da güçlendi. İradem özgülük aşkıyla anlam buldu. Gerillaya katıldıktan sonra özgürlük hayallerim daha da büyüdü. Beni ayakta tutan esas şey Önderlik ideolojisidir. Bu yüzden Önderlik ideolojisi temelinde sürekli kendimi geliştirmeye çalıştım. Öncülüğünü kadınların yürüttüğü gerilla mücadelesi en üst aşamaya gelmiş durumda. Kadınlar olarak her alanda kendimizi geliştirmeyi başardık. Bu da öncü kadın yoldaşlarımız sayesinde oldu.

Hakikatin izinde olan genç bir kadın olarak ben de Zilan ve Sema yoldaşların takipçisi olacağım. Hayatım boyunca hep o kahramanların izinden giderek hakikatin bir parçası olmayı hedefliyorum. Zilan ve Sema gibi fedai yoldaşların yaşamı insanlık değerleriyle olan bağımı daha da güçlendiriyor. Bundan dolayı ben de özel kuvvetlerde yer almaya karar verdim. Bu karar şehitler gerçeğine sahip çıkmam için bir fırsattı. Heval Zilan kendini bu halkın geleceği ve Önderlik için feda etti.

Zilan yoldaş özgürlükle büyüyen bir hakikattir. Bu nedenle binlerce kadın mücadele alanında ve onun izinde mücadele ediyor. Bugün sürdürülen direniş de bundan farklı değildir. Mevzilerdeki savaşçılardan her biri bunun bilinciyle varlık ve yokluk mücadelesini veriyor. Büyük bir inanç ve çelik gibi bir iradeyle direnişe katılıyorlar. Ben de bu sürecin içindeyim, ben de bu mücadelede yerimi almak ve rol oynamak istiyorum. İddiam her zamankinden daha net ve ben de bu hakikatin bir parçası olacağım.”