Özgürlüğe adanmış bir yaşam

Serhat’ın asi yürekli evladı olan Sidar, Zilan’da süngüler ile tebessümleri donan bebeklerin intikamı olma yolunda Botan alanında büyük bir intikam duygusuyla mücadele vermiştir

Bağrında özgürlük mücadelesi yürütülen bir ülke olan Kürdistan, binlerce kahramanlık hikayesine şahit olmuştur. Bu kahramanlık hikayelerinin içinde yoğun bir yurtseverlik gerçekliği gözler önündedir. Toprakları istila edilmiş bir halk gerçekliğinde büyüyen Kürt genci direnmekten başka çaresi kalmadığını, çocuk yaşlarda fark etmektedir.

DİNLEDİĞİ TÜM ‘DENGBEJLERİN’ ANA TEMASI ZİLAN’DIR

Sidar Adıl (Mehmet Zafer Çiçek), Zilan katliamının olduğu topraklarda büyür. Ona anlatılan tüm hikayelerde Zilan ’da yaşanan vahşet vardır. Dinlediği tüm ‘dengbejlerin’ ana teması Zilan’dır.

Mehmet Zafer Çiçek, Zilan katliamın daha çocuk yaşlarda sorgulamaya başlar. Ona anlatılan başka hikayelerde vardı elbette, Zilan katliamcılarına karşı savaşan ‘Gerilla’ olağanüstü özellikleri olan kişiler olarak anlatılırdı. Çocuk yaşlarda artık en büyük kahramanı, gerillaydı hayallerinde Sidar’ın. Okula gittiği ilk dönemlerde karşılaştığı ilk şey dil sorunuydu. Başta her Kürt çocuğu gibi gitmek istemedi. Zorla gönderildi. Artık okulda sömürge politikalarına, duygu ve düşüncelerinin hâkim olduğu bir okul dönemi gelişmekteydi. Ta ki lise döneminde Önder APO’nun kitaplarına ulaşana dek, Önder APO’yu okudukça gelişen ve sömürge politikalarını anlamaya başlar. Artık politikleşmiş ve mücadelede yer alır. Antalya Akdeniz üniversitesinde hukuk fakültesi okuduğu yılda aktif bir şekilde gençlik çalışmalarına katılır.

Mehmet Zafer Çiçek, Antalya’da üniversite okuduğu ilk yıllarda aktif bir şekilde gençlik çalışmalarında yer alır. Daha sonra 2014 yılının başlarında bir grup arkadaşıyla gerillaya Paris katliamının yıldönümü olan 9 Ocak tarihinde gerillaya katılma kararı verir. Gerilla ilkelerini ilk yaşadığı alan Gare’dir. Gare’de ilk eğitim sürecini geçirdikten sonra bu alanda ki çalışmalara aktif bir şekilde katılır. Kısa bir süre içerisinde gerilla komutanı olur. Olgun kişiliği ve gerilla yaşamı ile çabuk bütünleşmesi ve arkadaşları ile ilgilenmesinden dolayı arkadaşları tarafından önerilir. 2 yıldan fazla Gare alanında kaldıktan sonra Mahsum Korkmaz Akademisinde eğitim görür. 2016 yılında Botan’a geçer bu alanda YPS örgütlemesi içerisinde yer alır.

Botan’da efsaneler yaratmış bu toprakta büyük bir mücadele sürdürmüştür. Büyük kahramanların geçtiği patikaları adımlarken, tarihsel bilincini canlı tutmasını bilmiş ve zaman farkını ortadan kaldırarak Botan ile ve yaratığı kahramanlıklarıyla bütünleşmiştir. Yüreğindeki inanç o kadar büyüktür ki arkadaşları tarafından hep örnek alınan bir gerilladır artık Sidar.

TOPLUMLAR TARİH YOKSUNLUĞUNDAN KAYNAKLI, DEVLETLERE SÖMÜRGE OLMAKTAN KURTULAMAZLAR

Şehit Sidar kaleme aldığı bir yazıda tarih üzerine şu değerlendirmeleri yapmaktadır. “Tarih toplumun ortak hafızasıdır. Tarih bir toplumun varlık teminatıdır. Tarih bir toplumun maddi- manevi tüm yaşanmışlıkları, topluma etkide bulunan olaylar, olgular bütünü ve geleceğe ışık tutan geçmişidir. Tabi sadece geçmiştir demek yanılgılı yaklaşımları beraberinde getirecektir. Kesinlikle yaşadığımız an ve geleceğimiz geçmişimizden kopuk değildir. Çünkü bir bireyden tutalım en büyük devletsel güce kadar her oluşum kendini köklü bir güce dayandırmak ister. Geçmişini iyi bilmeyen veya köklü bir geçmişe sahip olmayanlar geleceğe dönük sağlam adımlar atamaz. Tarihini bilmeyen bir toplum ne için, nasıl, nerede yaşadığını bilemez. Kültürünü dilini, vatanını, kahramanlıklarını, zayıflıklarını bilemez. Böyle toplumların ise en ufak bir rüzgarda nereye savrulacağı da belli olmaz.

‘3000 yıllık geçmişini bilmeyenler günübirlik yaşar’ sözü de bu düşünceleri gayet iyi açıklar. Yine böyle toplumlar tarih yoksunluğundan kaynaklı, devletlere sömürge olmaktan kurtulamazlar. Tüm bu yorumları Kurdîstan ve Kürt toplumu somutunda görmek mümkündür. Yok olmanın eşiğine gelmiş bir toplum gerçekliği, yeraltı ve yer üstü zenginlikler ile bir sömürge merkezi olan Kurdîstan vatanı, kendini başka kimliklerle tanımlayan halk gerçekliği çok iyi gösteriyor ki tarihten yoksunluk en yoğun haliyle yaşanmıştır. Tarih adına yıllarca sistem okullarında bizlere sunulan sanıldığı gibi tarih değil tarihin inkarıdır. Bunu şimdi çok daha iyi anlıyoruz. PKK hareketinin 40 yıllık mücadelesinin sonucu olarak bugün gelinen nokta, tarih gerçekliğini görmede büyük bir gelişmedir. Diyebiliriz ki bura da tarihe köklü bir dönüş vardır.”  Bu tespitler doğrultusunda kendi kişiliğinde büyük bir gelişme yaratarak tarihsel bilincini güçlü tutmasını bilmiştir. Bundandır ki geleceği inşa etmek için büyük fedakarlıklarda bulunmuş ve özgür bir yaşamın yaşanılır kılmak için canını vermekte tereddüt etmemiştir.
 Botan alında birçok gerilla eylemlerine aktif bir şekilde katılır. 2017 yılında Şırnak’ın Qileban (Uludere) ilçesine bağlı kırsal alanda başarılı bir şekilde gerçekleştirdikleri eylemden sonra, Türk ordusu arazide başlatmış olduğu operasyonlarını durdurmak için girdikleri çatışmada kahramanca direnerek 1 Temmuz 2017 tarihinde şehit düşer.

Serhat’ın asi yürekli evladı olan Sidar, Zilan’da  süngüler ile tebessümleri donan bebeklerin intikamı olma yolunda  Botan alanında büyük bir intikam duygusuyla mücadele vermiştir. Zilan deresinde akan her damla kanı yüreğinin derinliklerinde hisseden Sidar bu temelde kendisini geliştirerek mücadelesini en aktif bir biçimde vermesini bilmiştir. Ölümsüzleşen Sidar birçok yoldaşının yüreğine yansımış ve yoldaşlarına ilham olmuştur. Tarihsel yolculuğunda Kurdistan tarihine izini bırakmasını bilmiş ve Kürdistan tarihindeki kahramanlar arasında yerini almıştır.