Şehit Ebû Zeyd Maxmur’da törenle uğurlandı

Türk devletinin Maxmur Kampı’na yönelik drone saldırısında şehit düşen Ebû Zeyd Abdulah Ubeyd, halkın katılımıyla düzenlenen görkemli bir tören ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Dün yerel saatle 12.40’ta soykırımcı Türk devletinin Şehîd Rustem Cûdî Kampı’nda (Maxmur) bulunan evine yönelik droneli saldırısında yaralanan ve hastaneye kaldırıldıktan sonra şehit düşen Ebû Zeyd Abdulah Ubeyd için Maxmur Kültür Sanat Merkezi önünde görkemli bir tören düzenlendi.

Ubeyd’in cenazesi hastaneden sloganlarla alındı. Törende şehidin ailesi ile birlikte yüzlerce kamp halkı hazır bulundu. Törende aralıksız “Şehîd namirin” sloganı atıldı.

Şehîd Rustem Cûdî Kampı Demokratik Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak, bir konuşma yaparak, Ebû Zeyd Abdullah Ubêyd şahsında özgürlük şehitlerini andı.

Şehitlerin intikamını yerde bırakmayacaklarını vurgulayan Budak, “Maxmur halkı olarak şehitlerimize borçluyuz. Ebû Zeyd gibi bir şehidimizin olmasından onur duyuyoruz. İşgalci Türk devleti, Barzani Ailesi ve Irak bize diz çöktürmek istiyor. Yoldaşımıza yönelik saldırı, bu siyasetin bir parçasıdır.”

‘GERİ ADIM ATMAMIZ MÜMKÜN MÜ?’

Özgürlük uğruna verilen bedellere işaret eden Budak, “Ödediğimiz bunca bedelden sonra geri adım atmayız. Biz kan dökmüşüz; geri adım atmamız mümkün mü?” diye konuştu.

Irak hükümetinin kampın etrafına tel öreceğini açıkladığına işaret eden Filiz Budak, şöyle devam etti:  “Etrafınıza tel öreceğiz, sizi boğacağız, diyorlar. Bunu reddetmekle ihaneti, teslimiyeti reddediyoruz. Ölüm uçaklarını üzerimize yağdırıyorlar. En değerli insanlarımızı elimizden alıyorlar. İyi bilsinler ki, bu bedellerden sonra davamızın peşini bırakmayız. Şehitlerimize ihanet etmeyiz. Bedel verdikçe güçleniyoruz, mücadeleyi büyütüyoruz. Yoldaşımızın şehadetine yol açan saldırı bize geri adım attırmak içindi. Maxmur halkımızın duruşu saldırı anından şu ana kadar da açıktır. Değil geri adım atmak, bu şehitlerin mücadelesini büyütmeliyiz.

‘BEDELLERLE GÜÇLENİYORUZ BİZ!

Saldırılarla gözümüzü korkutmak istiyorlar. 40 yıldır boyun eğmedik, 40 yıldır bedel ödüyoruz. Hala anlamıyorlar; biz bedellerle güçleniyoruz. Şehidin bize vasiyeti, toplumun savunulmasıdır. İşgalci Türk devletine, Barzani ailesine, Irak’a karşı Maxmur’a daha güçlü sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Şehitlerimizin de bize vasiyeti budur. Bu andan sonra kampı boşaltılmasına yol verilmesi söz konusu olabilir mi? Bu andan sonra işgalci Türk devletini memnun etmemiz söz konusu olabilir mi? İçimize giren ihanetçiliğin, ajanlığın elini kırmalıyız, gözünü çıkarmamız gerekiyor.”  

‘ÖZ SAVUNMAYI İLK ÖRGÜTLEYENLERDEN’

Budaktan sonra Ebû Zeyd Abdulah Ubeyd’in arkadaşı Ehmed Özer söz aldı. Dava insanları olduklarını belirten Özer, “Davamız büyüktür, paha biçilmezdir; bu nedenle paha biçilmez bedeller ödüyoruz” diyerek söze başladı.   

Ebû Zeyd’in devrimci kişiliğini ve çalışmalarını anlatan Özer, “Ebû Zeyd, ta Bihêrê kampındayken ilk kez öz savunmayı inşa edenlerdendi. O günden bugüne Önderlik için, ülkesi için, özgürlük hareketi için aşkla çalıştı. Düşmana karşı hep mücadele verdi. Hiçbir zaman ailesinin çıkarlarını esas almadı. Hep ülkesinin ve halkının çıkarları için, Önderlik felsefesiyle çalıştı, örgütledi” diye konuştu.

‘BABAMLA GURUR DUYUYORUM’

Ebû Zeyd Abdulah Ubeyd’in ailesi adına konuşan kızı ise, babasının Kürt halkının şehidi olduğunu belirterek, “Babamın şehadetinden gurur duyuyorum” dedi.

Şehit Aileleri Komitesi adına ise şehit annesi Sultan Yıldıztan konuştu. Yıldıztan, sonuna kadar şehitlere sahip çıkacaklarını ve onların izinden giderek ve emeklerini esas alarak mücadele edeceklerini söyledi.
         


        

Konuşmaların ardından şehidin cenazesi omuzlarda, “Şehîd namirin” sloganıyla kamp mezarlığına götürülerek, burada son yolculuğuna uğurlandı.