Colemêrg’in Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde 2023 Newrozu’nun startı verildi. “Her der Newroz, her dem azadî” şiarıyla gerçekleştirilen ve bu yıl Mereş merkezli depremde yaşamını yitirenlere adanan Newroz için heyetler akşam saatlerinde kente geldi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Tevgera Jinên Azad (TJA) üyeleri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinden oluşan heyetler, Newroz için sabah saatlerinde HDP İlçe Örgütü’nde buluştu. Birçok yurttaş da yöresel kıyafetleriyle parti binasına geldi. Gençler ve kadınların katılımı dikkat çekti. Kitlesel açıklamada sık sık “Newroz pîroz be”, “Jin, jiyan, azadî” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları yükseldi.
'BU REJİMİ YENECEĞİZ'
HDP Milletvekili Sait Dede, binlerce yıldır dirilişi ve yeniden doğuş olarak nitelendirilen Newroz’u büyük bir acı ve enkazın gölgesinde geçirdiklerini belirtti. Dede, “Depremi büyük bir felakete döndüren baskıcı iktidardan dolayı büyük bir acı yaşadık. Şemzînan’dan depremde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu yaşanan can kayıplarının en büyük sebebi bu despotik ve baskıcı iktidarlardır. O yüzden Newroz bize daha büyük anlam yüklüyor. Bütün acıların son bulması Newroz’lardan geçiyor. Newroz bu zorbalığa karşı bir direniş tarihtir. Kawa’ların ardılları olarak hiçbir zaman zulme boyun eğmedik. Bu dikta rejimleri de yeneceğiz. Kawa nasıl Dehakları yenmişse bizler de bunları yeneceğiz. Saray’larında korkuyorlar. Bu yüzden topluma umutsuzluk yaymak istiyorlar. Kawalar’ın torunları olarak dimdik ayaktayız, kazanacak olan bizler olacağız” diye konuştu. Dede, Şemzînan’ın “Kurdistan’ın kalbi” olduğunu vurguladı. Bu sırada halktan “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı yükseldi.
'HER YERDE ATEŞİ HARLAYACAĞIZ!'
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, şunları söyledi: “Bu yıl Newroz'u şarkılarla, zılgıtlarla, coşkuyla, halaylarla karşılamayacağız. Ama Newroz’un ruhuna uygun direnişle, başkaldırıyla, özgürlüğe yürüyecek direniş mesajlarını vererek karşılayacağız. Bunun için buradan Şemzînan’dan Newroz'un startını vereceğiz. Newroz'u her yıl gibi coşkuyla karşılamak isterdik. Ama bilindiği gibi depremin yaşanması ve yüzbinlerce insanın yaşamını yitirmesinden kaynalı şenlikle değil, Newroz’un direniş ruhuyla kutluyoruz. Depreme yaşamını yitirenleri anıyoruz. Bir an önce yıkıntıların hesabını sormak için her yerde mücadeleyi yükselteceğimizi bir kez daha buradan söylüyoruz. Buradan verdiğimiz startlar bin yıllardır özgürlük için mücadele için birlik için gelecek günlerin demokratik günler olması için Newroz ateşini her yerde harlayarak, devam ettireceğiz” dedi.
'DEHAK'A KARŞI 14 MAYIS'TA SON NOKTAYI KOYACAĞIZ'
Şemzînan’ın önemli bir anlamı olduğunu belirten Aydeniz, şöyle devam etti: “Şemzînan 3 parça Kurdistan’ın bir araya geldiği yerdir. Kurdistan’ın birliğinin oluşacağı yerdir. O yüzden direniş ruhunu yan yana durarak, yüzyıldır Kürtlerin inkar edilmesi üzerinden Şemzînan’da Newroz'un ruhuna uygun start vereceğiz. 8 Mart’larda ‘Dem dema jin jiyan azadî’ ile başladık. Bu felsefeyle bu ceberrrut sisteme karşı, eril devlete karşı, tecritçi ve katliamcı devlete karşı kadınlar olarak her yerde sesimizi yükselttik. Yitirdiğimiz canları anarak karşıladık. Şimdi de Newroz’a doğru giderken buna devam ettireceğiz. Bu mücadeleyi en doruğa çıkaracağız. Son noktayı da 14 Mayıs’ta Kürtler ve halklar olarak elbet vereceğiz. 14 Mayıs’ta son noktasını Kürtler ve kadınlar olarak vereceğiz. Bu zalim dönemin Dehak'lara karşı birliği yükselterek 14 Mayıs’ta elbette son noktayı vereceğiz.
2023 yılının politik, siyasi ve toplumsal bir önemi var. Çünkü 2023 Lozan’ın yüzüncü yılıdır. Lozan, Kürtler açısından tarihten silme durumuydu, Kürtleri dilinden, kültüründen, coğrafyasından koparıp, onursuzlaştırma ve tasfiye girişimiydi. Yüzyıldır Kürtler, bu politikaya karşı her yerde direnerek bunu asla kabul etmediler. Kürtler, yüz yıllık Lozan politikalarına karşı birliklerini ve direnişlerini de yükselttiler. Lozan’ın yüzüncü yılını lanetliyoruz. Kürtler artık bu yüzyılda statüsüz, dilsiz, kendi kendi yönetecek yöntemi olmadan yaşamak istemiyor.
'SADECE TECRİDİN KALDIRILMASI DEĞİL; ABDULLAH ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI'
AKP-MHP iktidarı, depremde kendi gelecekleri için, bir avuç yönetici için, dönemin Dehak rolünü oynamaya devam ediyor. Ama buna karşı her zaman mücadelemizi yükselteceğiz. Bu iktidar, savaş politikalarından ve tecritten besleniyor. Kadın katliamlarından besleniyor. Savaş politikalarına karşı mücadeleyi yükseltmek için Şemzînan’dayız. Depremde insanlar canlarıyla uğraşırken, gıda beklerken, bu iktidar savaş politikalarına devam ettiler. Rojava ve Başûr’da savaşa devam edip, kimyasal kullandılar. Buradan bu yaklaşımları lanetliyoruz.
Bu iktidarın beslendiği bir nokta da tecrit politikasıdır. Sayın Abdullah Öcalan’ın demokrasiye ve onurlu barışa olan inancı sonsuzdur. Sayın Öcalan’ın artık fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Sadece tecridin kaldırılması değil. Bunun için her birimiz başvurduk. Özgürlük olana kadar her alanda mücadeleyi yükselteceğiz. Çünkü bu krizli ortama karşı Sayın Öcalan’ın çözüm perspektifi var. Bu perspektife sonsuz inanıyoruz. Kürt Halkının Önderi olduğuna sonsuz inanıyoruz. Şemzînan’da mücadeleyi her yere yayacağımızı bildiriyoruz.”
'ABDULLAH ÖCALAN DİRENİYOR'
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, buruk bir şekilde Newroz'u kutladıklarını ifade etti. Öztürk, “Newroz sadece bizim için halay değil, aynı zamanda önemli mesajlarımızı verdiğimiz gündür. Bu depremde 15 milyon insan etkilendi. On binlerce insan yaşamını yitirdi. Yitirdiğimizi canları anıyoruz. Deprem her yerde oluyor ancak bu kadar insanın yaşamını yitirmesine deprem sebep olmadı. Bunun sebebi Kürtlere düşmanlık eden AKP-MHP iktidarıdır. Kürtlerin statüsüne karşı çıkan ve savaş politikalarını sürdüren iktidardır. Bu savaş nerede başladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle bu başladı. Bu tecritle amacınıza ulaşamayacaksınız. Sayın Öcalan, Kawa’ların ruhuyla direniyor. Bu direniş sürüyor” diye konuştu.
Kürtlerin birliğini sağlaması gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Birincisi Kürtler, demokratik esaslar üzerinde birliklerini kurmalı. Bu yılki Newroz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne vesile olacak. Bir kez daha Dehaklar yenilginin aşamasındalar" dedi.
NEWROZ ATEŞİ YAKILDI
Konuşmaların ardından Newroz ateşinin sembolü haline gelen 3 kibrit çöpüyle ateş yakıldı.
Mazlum Doğan, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde yaşanan insanlık dışı uygulamalar karşı 21 Mart 1982'de 3 kibrit çöpüyle bedenini ateşe vererek, hafızalara kazınmıştı.
Newroz ateşinin yakılması sonrası halk hep bir ağızdan “Bijî Serok Apo” ve “Bê Serok jiyan nabe” sloganları attı.