Şenyaşarlar'ın nöbeti 1. yılında: Direniş sahiplenildi-YENİLENDİ

Şenyaşar Ailesi'nin Adalet Nöbeti’nin 1. yıl dönümünde açıklama yapan hak savunucuları, direnişi sahiplendi, "Annenin çığlığı duyulmalı" dedi.

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile katliamda yaralanan oğlu Ferit Şenyaşar’ın Urfa'daki adliye önünde 9 Mart 2021 tarihinde başlattığı Adalet Nöbeti 366. gününde devam ediyor.
Adalet Nöbeti’nin birinci yıl dönümü vesilesiyle aralarında sivil toplum kuruluşu, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilcilerinin olduğu insan hakları savunucuları Şenyaşar Ailesi'ni ziyaret etti ve açıklama yaptı.


Şu isimler ailenin direnişini sahiplenmek için adliyenin önüne geldi: "Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ebru Günay HDP milletvekilleri Ömer Öcalan, Feleknas Uca, Ayşe Sürücü, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, tahliyesi engellenen tutuklular için Amed Barosu'nda Adalet Nöbeti tutan aileler, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları, İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa, Malatya, Amed, Şırnak, Batman, Mersin ve Adıyaman şubeleri ile Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed, Antep, Mersin ve Urfa Şubeleri, tüm bölge barolarından temsilciler ve yüzlerce kişi..."


ADALET KÜRSÜSÜ: MİLYONLARIN NÖBETİ


Eylemde Adalet Kürsüsü kuruldu. Kürsüde ilk olarak konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay, "Bu nöbet artık milyonlarca insanın nöbeti, talepleri adalet talep eden herkesin talebi. Anne sistematik işkenceye maruz kaldı. Şenyaşar Ailesi için adalet sağlandığında Türkiye’de gerçek adaletin geldiği zaman olacak. Maalesef hakim ve savcılar adaletten yana değil, katilleri koruyan bir pozisyonda. Aile ile birlikte nöbet tutacağız. Bir yıl değil kaç yıl olursa olsun gerçek adalet gelene kadar aile ile dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz" dedi.  


'ANNEYE DAVA AÇILDI'


DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Emine Şenyaşar'ın herkes için Adalet Nöbeti'nde olduğunu vurguladı. Adalet Saraylarının adaletsizlik dağıttığını dile getiren Aydeniz, katliamın üzerinden yaklaşık 4 yıl geçtiğini belirterek, "Hâlâ davada bir dosya açılmamış ama anneye her gün dava açılıyor. Adalet, hukuk, eşitlik için çalışıyoruz diyenler, arkamızda bulunan sarayda oturanlar iktidar korkusundan bir dava açamadılar. Bu bize Türkiye'deki adaletsizliği açık bir şekilde gösteriyor. Anne ve Ferit'in duruşunu selamlıyoruz. Kürt sorununun demokratik yollar ile çözülmesi için biz ısrar ettikçe saldırılar ile karşılık veriliyor. Nasıl Emine anne geri adım atmadı ise bizde geri adım atmayacağız. Kürdistan ve Türkiye'ye adaleti demokrasi mücadelesi getirecek. Sonuna kadar ailenin yanında olacağız" şeklinde konuştu.

 
'KATİLLER BELLİ'


DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, "Büyük bir katliam yapıldı. Her zaman ailenin yanında olacağız. Bu katliamı yapanları iyi tanıyoruz, hesap verecekler. Sonuna kadar annenin arkasında olacağız" dedi.

 
'BU ÇIĞLIĞA KULAK VERİLMELİ'


Ailenin avukatı Bülent Duran, nasıl bir katliam ve hukuksuzluk yapıldığına tanıklık ettiklerini anlattı. Duran, "24 Haziran'da düğmeye basıldı, iş yerinde saldırı oldu ve devlet hastanesinde devlet erkanının gözü önünde katliam yapıldı. Savcının ilk işi katliamda örgüt bağlantısını aradı. Fadıl Şenyaşar tutuklandı. Emine annenin çığlığı vahimdir. Bu ülkede iktidara yakın olanlar için yargı koruması var. Bizim çığlığımız adil ve tarafsız bir yargı yapılması içindir. Barolar bu dosyaya müdahil olabilir. Sadece ziyaret ederek aileye destek olmasınlar, direk sürece dahil olsunlar. Emine annenin çığlığı bir adalet çığlığıdır, bu çığlığa kulak vermek herkesin görevi" diye konuştu.
Barış Anneleri İnisiyatifi adına söz alan, Amed Barosu'nda tutsak çocukları için 121 gündür Adalet Nöbeti tutan Nazime Boltan, "Biz anneler olarak adalet istiyoruz. Sonuna kadar adalet istemeye devam edeceğiz. Çocuklarımız tutuklu, biz herkes için adalet istiyoruz" dedi.

 
ORTAK AÇIKLAMA: AİLENİN EYLEMİ UMUT OLDU


Adalet kürsüsü Özgürlük İçin Hukukçular Derneği'nin basın açıklaması ile devam etti. Açıklamayı dernek üyesi Serdar Tüm okudu.
Ailenin bir yıldır talep ettiği adaletin henüz sağlanmadığını belirten Tüm, "Adalet arayışı olan tüm kesimler olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Hukuksuzluğun, adaletsizliğin yargı eliyle devam ettirildiği bu süreçte dayanışma içinde olmak çok değerli ve bir o kadar da umut vericidir" dedi.
Ailenin nöbetini tüm engellemelere rağmen sürdüğünü vurgulayan Tüm, "Emine Şenyaşar’ın maruz kaldığı yargı şiddetine, fiziki ve psikolojik saldırılarına rağmen inanç kırılmadı. Adalet arayan herkese umut olup büyüyerek devam etti. Bugüne gelindiğinde ise adalet talebinin yargı makamları tarafından halen yerine gelmediğini adil yargılamanın olmadığını görüyoruz" diye konuştu.

 
KATİLLERİN KORUNDUĞUNA DİKKAT ÇEKİLDİ


Katliamın üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen etkili bir soruşturma yapılmadığını dile getiren Tüm, dosyanın avukat ve ailelerden gizlendiğini kaydetti. Katliamın yapıldığı Suruç Devlet Hastanesi'nin kamera görüntülerinin çalındığını belirten Tüm, Emine Şenyaşar hakkında, adalet talep ederken 12 soruşturma açıldığını belirtti. Emine Şenyaşar'ın engellemelere karşı mücadelesini sürdürdüğünü dile getiren Tüm, devamında şunları söyledi: "Bütün bu baskı, gözaltı ve yargı tacizine rağmen aile yılmamış ve eylemleri birinci yılında ilk günkü kararlılıkla ve daha güçlü bir şekilde devam etmekte. Birçok kesim tarafından sahip çıkılmış, adalet, demokrasi ve barış ödüllerine layık görülmüştür. Ailenin mücadelesi hukuksuzluğa maruz kalan herkes tarafından adalet nöbetlerine başlanılmıştır. Bu adalet nöbetlerinden biri de Diyarbakır ve Van’da hasta mahpusların cezaevlerinde ölüme terk edilmeleri ve haksız infaz yakmalarına karşı adalet nöbeti başlatan mahpus anneleri de aramızda kendilerini selamlıyoruz."
Şenyaşar Ailesi'nin davasının simge olduğunu, Türkiye’de adalet mekanizmasının ne kadar işlemediğinin, siyasal konjonktüre göre hareket edildiğinin bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Tüm, "Bildiğiniz üzere binlerce hasta mahpus hukuka ve tıp etiğine aykırı olarak ATK eliyle tahliye edilmemekte, cezaevinde ölüme terk edilmektedir. Suruç katliamında kaybettiğimiz 33 düş yolcusu için devam eden dava tüm sorumluları yargılamaktan uzak durumdadır. Birçok meslektaşımız mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanmaktadır. Toplumda Kobanê dosyası olarak bilinen HDP’li siyasetçilerinin yargılandığı HDP MYK davası devam etmektedir. Türkiye’de saymak ile bitmeyecek, bu hukuksuzluk atmosferinin yoğun olarak hissedildiği, yaşandığı bu süreçte Şenyaşar ailesinin adalet arayışında sonuç alınmasının, hukuka ve adalete olan güvenin sağlanması açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. Bu dava Türkiye’de yıllarca süregelen cezasızlık politikasının yansımasıdır. Türkiye’de kamu görevlilerinin kamu gücünü arkasına alarak işledikleri suçlar cezasızlık politikasıyla korunmaktadır. Kamu görevlilerinin kimliklerinden dolayı korunduğunu biz faili meçhullerden biliyoruz" dedi.


YAPILMASI GEREKENLER


Tüm, devamında taleplerini şu şekilde sıraladı:
"* Hastane dosyasındaki hukuksuzlukların, ihmalkarlıkların son bulmasını (hastane görüntülerinin çalınması ile ilgili tüm sorumlular hakkında derhal işlem başlatılması) soruşturma dosyasındaki gizlilik kararının kaldırılmasını, Fadıl Şenyaşar’ın yargılandığı davanın adil bir şekilde devam etmesi için derhal gerekli sürecin başlatılmasını talep ediyoruz.
* Şenyaşar Ailesi'nin adalet arayışı, Türkiye’deki hukuksuzluğun, cezasızlık politikasının sembolü olduğu kadar aynı zamanda çarpık ve tıkanmış olan hukuk mekanizmasına rağmen adaletten vazgeçmemenin, direnmenin ve mücadelenin de sembolüdür. Emine annenin sesi olmaya devam edeceğiz.  Hukuksuzluğa dur demek, bu zulmü sonlandırmak için buradayız."


Daha sonra söz alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, ailenin herkes için Adalet Nöbeti'nde olduğunu dile getirdi. Yeni göreve başlayan Adalet Bakanı'nın bu davayı aydınlatması gerektiğini vurgulayan Bozgeyik, "Gerçek, evrensel hukuk normları eşliğinde bir adaletin sağlanması için mücadeleyi devam ettirenin önemli olduğunu belirtiyoruz. Bütün engellemelere rağmen nöbeti sürdüren ailenin sonuna kadar yanında olacağız. Bu adalet mücadelesini birlikte yükseltmeliyiz. Bu mücadeleyi Türkiye haklarının ortak mücadelesi olarak görüyoruz. Adalet gerçekleşen kadar mücadele edeceğiz, Korkmuyoruz" dedi.


Kürsüde İnsan Hakları Derneği (İHD), TOHAV, HDP, TİP, CHP, Deva Partisi Urfa İl Örgütü, Urfa, Antep, Amed, Mardin ve Mersin barolarından yetkililer söz alarak, ailenin yanında olduklarını vurguladı.

 
Konuşmalar boyunca sık sık "Hak hukuk adalet", "Bijî berxwedana Şenyaşar", "Katiller halka hesap verecek" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. İnsan hakları savunucuları, yapılan açıklamaların ardından, aile ile birlikte Adalet Nöbeti tuttu. Eyleme destek olmak için adliye binası önüne gelen halk da kürsüde söz aldı.

'ONURLU DİRENİŞLE ADALETİ SAĞLAYACAĞIZ'


Adalet Kürsüsü’nde aileye dair talep ve beklentilerini dile getirmesinin ardından, Ferit Şenyaşar konuşma yaptı.  


Adalet Nöbeti’nin yıldönümü nedeniyle kendilerini yalnız bırakmayanlara teşekkür eden Şenyaşar, aile olarak yaşadıklarının kamuoyuna mal olduğunu belirterek, “Keşke bu direnişe ihtiyaç olmasa, adil bir yaşam olsa. Bu adil yaşamı haklı insanların onurlu direnişi ile geri getireceğiz. Katliam ile ilgili dava artık kamuoyuna mal oldu" dedi.


'KATİLLERİ AKP KORUYOR'


Şenyaşar, şunları da söyledi:
"Rusya ve Ukrayna şu an savaş halinde. Savaş durumunda olmasına rağmen kimse herhangi bir hastaneye veya bir ambulansa saldırmamıştır. Bu bir insanlık suçudur ve bu suç 14 Haziran 2018’de Türkiye’de işlenmiştir. Bu katliamı yapanlar milletvekilinin koruması altında ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
Dosyamız Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda. Dosya savcısı ile görüşmeye gittiğimizde hukuki olarak bize verecek bir cevapları olmadıkları için bizden kaçıyorlar.
(...) Kullanılamaz hale gelen ambulansın fotoğrafını adliye binası önünde açtığımız için hakkımızda ‘kamu düzenini bozmaktan’ soruşturma açtılar. Farklı şehirlerden dayanışma için gelen Barış Anneleri ‘tehlikeli’ görülüp’ bize yaklaşmalarına izin vermediler. Annemin ağıtlarından şu ana kadar 14 soruşturma açtılar. Üstünlerin hukukuna karşı verdiğimiz mücadele tarihe geçiyor. Duyarlı bir yazar yaşadıklarımızı roman olarak kaleme alıyor. Annenin direnişi uluslararası festivallerde gösterilmek üzere belgesel oluyor. Ülke olarak her alanda zor bir durumdan geçiyoruz. Bu yaşananların altında hukuksuzluk, adaletsizlik yatmakta. Her şeye rağmen biz umudumuzu yitirmeyeceğiz. Biz yaşamı ve adaleti uğruna ölecek kadar seviyoruz ve istiyoruz. Bu mücadelemiz adalet sağlana kadar devam edecek.”
Şenyaşar’ın konuşması “Annelerin öfkesi katilleri boğacak” sloganları eşliğinde son buldu.