Şırnaklılar: TOKİ denilen mezarları istemiyoruz!

Şırnak’ta 14 Mart 2016 tarihinde ilan edilen ve 14 Kasım 2016 tarihine kadar süren sokağa çıkma yasağında şehrin yüzde 70’inden fazlası devlet güçleri tarafından yıkılmış, onlarca insan katledilmişti.

Şırnak’ta 246 gün süren sokağa çıkma yasağının ardından Gazipaşa, Yeşilyurt, İsmetpaşa, Dicle, Cumhuriyet, Bahçelievler ve Yeni mahalle olmak üzere şehrin yüzde 70’inden fazlası yıkılmıştı. Birçok evin devlet güçlerinin tank ve top atışları ile yıkıldığı ve binlercesinin de yasağın hemen ardından yıkıldığı kentte, ‘sağlam’ raporu verilmesine rağmen 300’ü aşkın ev de yıktırılmıştı.

Devlet güçlerinin bombardımanlarla yıktığı kentin yerine TOKİ inşaatına başlaması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı ekipler, polis ve belediye zabıtaları, geriye kalan evlerin yıkımı için ailelerin biran önce evlerini boşaltmasını istemişti. Devletin bu dayatmaları ve TOKİ’lerini kabul etmeyen Şırnak halkı, sonuna kadar haklarını savunacaklarını belirttiler.

Şırnak’ta 14 Mart 2016 tarihinde ilan edilen ve 246 gün süren sokağa çıkma yasağının ardından devlet güçleri tarafından bombalar ve tanklarla yıkılan Gazipaşa, Yeşilyurt, İsmetpaşa, Dicle, Cumhuriyet, Bahçelievler ve Yeni mahalleleri tel örgülerle ablukaya alınmış ve TOKİ yapımına başlamıştı. Şırnak merkez ile Cizre, İdil ve Silopi ilçelerinde toplamda 11 bin TOKİ konutunun inşası belirlenirken, merkezde 7 ay öncesinden yapımına başlanan 6 bin 500 konutun bir bölümünün kaba inşaatı bitti. Şırnak halkı ise bu ucubelere tepkili ve TOKİ yaşamını benimsemediklerini ve kabul etmeyeceklerini belirttiler.

‘TOKİ DEDİKLERİ MEZARLARA DİRİ DİRİ SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Yaklaşık 100 binin üzerinde nüfusu olan Şırnak’ın istimlak edinilen bölgelere yapılan TOKİ inşaatına halkın tepkisi gün geçtikçe artıyor. Şırnaklıların TOKİ konutlarının 7 kattan 11 kata kadar çıkartılmasına tepkilerini gösterdikleri gibi, ‘’Biz Kürt halkı kalabalık aileleriz. Neredeyse her evde en az 10 kişi bulunur. Bu yüzden kendi topraklarımızda inşa ettiğimiz evlerimizi geniş yapıyoruz. Her odamız devletin yaptığı TOKİ’lerin bir dairesine bedeldir. Bizim bir odamız büyüklüğünde daire dedikleri konutlar inşa etmişler. Yani bir aileyi bir odaya sıkıştırmaya ve kocaman bir mahalleyi de bir binaya hapsetmeyi düşünüyorlar. Bizler bu dayatmayı asla kabul etmeyeceğiz. Kendi toprağımızda canımıza kıydıkları yetmiyormuş gibi şimdi de TOKİ dedikleri tabutlara diri diri sokmaya çalışıyorlar’’ şeklinde konuştular. 

‘DEVLET, KENDİ İSTEDİĞİ GİBİ YAŞATMAYA ÇALIŞIYOR’

Zaraların adaletli bir şekilde karşılanmadığını savunan Şırnaklılar bu konuda devletten, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından şikayetçi. Devletin yaşattığı onca acının üzerine yapılan TOKİ’lerde hapis hayatını da yaşamak istemediklerini ve belirten Şırnaklılar, ‘’Çoğumuz Şırnak’ta esnaftık. İş güç sahibiydik. Dükkanlarımız yıkıldı, zarar ziyanları almadık. Hiçbir iş yapamıyoruz. Çoğumuz işsiz güçsüz boştayız. Hem dükkanlarımızdan hem de evlerimizden olduk. Sabahları uyanıp yıkılan evlerimize ve dükkanlarımıza bakıyoruz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Memlekette görüldüğü gibi bir inşaat halindedir ama bu inşaatlarla bizleri sömürmeye ve kendi istedikleri gibi yaşatmaya zorluyorlar. Bu durumu kabul etmeyeceğiz ve sonuna kadar hakkımızı savunacağız’’ diyorlar.

ŞEHRİMİZİ TANKLARLA YOK ETTİLER!

Şırnaklılar şöyle konuştu: ‘’10 katın üzerinde binalar yapılıyor. Bu binalar olması gerekenden çok az bir vakitte dikildi. Bu sürede bu kadar yüksek bina dikilmesi mümkün değil. Yakından baktığımızda bunu sebebini öğrendik. Binalar çok dikkatsiz bir şekilde yapılmış. Çoğu kolonun yamuk olduğunu gördük. Kullanılan malzemeler de bizleri korkuttu. Devlet zaten biz Kürt halkına kıymet vermiyor. Yıllardır bizi öldürdüğü yetmezmiş gibi şimdi sağlam ve ferah dairelerde mi bize bakacak. Biz Kürtlerin devletin gözünde hiçbir değeri yok. Canımızın da hiçbir kıymeti yok zaten. Şehrimiz tanklarla yerlebir edildi. Belediyemize kayyum atandı ve şimdi de çıkmış su ve emlak borçlarınızı ödeyin, yoksa yasal işlem başlatacağız diyorlar. Yıktıkları evlerimizin emlak borcundan bahsediyorlar. İşte devlet bize bu şekilde değer veriyor. Evimiz yıkıldı. Borç altına girdik ve hâlâ evimizde bir ev eşyamız bile yok. Devletin bize çektirdiklerini hiçbir zaman unutmayacağız. Asla hakkımızın peşini bırakmayacağız’’ diye konuştular.