Sivas kampında tutulan Kürtlerin ailelerinin başvurduğu komisyon, “Arşiv kaydı yok” diyerek olumsuz yanıt verdi. Sertaç Bucak’ın avukatı Kadir Kutevi, Danıştay’a taşıyacaklarını söyledi.

Türk ordusunun 27 Mayıs 1960’taki darbesinin ardından 485 Kürt gözaltına alınıp Sivas Kabakyazı’ya götürüldü. Darbe yönetimi, Adnan Menderes, Celal Bayar ve diğer DP mensuplarını Yassıada’ya koyarken, Kürtleri ise tarihe Sivas Kampı olarak geçen Kabakyazı 5. Er Eğitim Tugayı'nda askeri garnizon içindeki alana topladı. Uzun yıllar burada tutulan Kürtler, daha sonra ya başka bir cezaevine nakledildi ya da sürgüne gönderilerek daha önce yaşadığı topraklara dönmesi yasaklandı.

AKP iktidarı, 2020’de çıkardığı yasa ile 1960 darbesinde mağdur olan yurttaşların zararlarının tazmin edileceğini açıkladı. Buna binaen her ilde 27 Mayıs 1960 darbe mağdurlarının zararlarının tazmini amacıyla komisyonlar kuruldu. Adalet Bakan Yardımcısı ve Komisyon Başkanı Zekeriya Birkan, Yüksek Soruşturma Kurulu ile Yüksek Adalet Divanı tarafından haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülenlerin uğradıkları zararlarının Hazine tarafından karşılanacağının düzenlendiğini bildirdi. Birkan, 3 bin 52 başvurudan bin 457'si için manevi tazminat ödenmesine hükmedildiğini duyurdu.

Bakan Yardımcısı Birkan’ın tazminat ödeneceğini duyurduğu kişiler arasında Sivas’ta tutulanlar yer almadı. Kampta tutulanların torunları ve çocukları tarafından yapılan 55 başvuru, “Böyle bir arşiv kaydı yoktur” denilerek reddedildi.

BUCAK’IN BAŞVURUSUNA DA RET

Başvuranlardan biri de Kürt siyasetçi Sertaç Bucak’tı. Bucak’a “Böyle bir arşiv yok, babanız hakkında bir soruşturma da yok” diyerek ret cevabı verildi. Babasının önce Sivas Kampı’nda tutulduğunu, ardından Balıkesir Cezaevi’ne konulduğunu söyleyen Sertaç Bucak, “Babamlarla birlikte Sivas’ta tutulanlar, kampın kapatılması ardından ya cezaevine ya da Türkiye illerine sürgüne gönderildi. Onların kendi topraklarına gelerek aileleriyle görüşmesi bile yasaktı. Şeyh Sait Ailesi, Ensarioğlu, Siverek’te bizim babamız Avukat Faik Bucak’ın da aralarında olduğu bu insanlar sürgüne ya da cezaevlerine gönderildi. Babam Faik Bucak Balıkesir Cezaevi’ne konuldu. Güney’de 1961’de silahlı ayaklanma başlıyor. Türkiye de burada tedbir olarak bunları yapıyor. Ailemiz maddi ve manevi büyük zarar gördü“ diye konuştu.

HUKUKİ BİR GARABET

Davanın avukatlarından Kadir Kutevi ise şunları söyledi: “Mağdurlar için komisyon kuruluyor ama mağdurların talepleri de reddediliyor. Hukuki bir garabetle karşı karşıyayız. Bu insanların kendi ailelerini görmelerini engelleyen yasa bile çıkarılmış. Van’dan Kartal Ailesi, Tatvan’dan bu yana gelememiş. Aynı zamanda Kürtlerin olan yaklaşımlarını net olarak ortaya koyan bir tutum var. Danıştay’a başvuracağız. Bu yapılacaksa komisyon kurmasalardı.”