ALS hastası hasta mahpus Kuday’ın tedavisi hala aksıyor
Abdulkadir Kuday 2018’den bu yana ölümcül ALS hastalığı ile mücadele ediyor. İnfazı ertelenmeyen mahpusun tedavisi yeterli yapılmadığı gibi şikayetleri de her geçen gün artıyor.
Abdulkadir Kuday 2018’den bu yana ölümcül ALS hastalığı ile mücadele ediyor. İnfazı ertelenmeyen mahpusun tedavisi yeterli yapılmadığı gibi şikayetleri de her geçen gün artıyor.
İnsan Hakları Deneği (İHD) verilerine göre Türkiye’deki cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta tutuklu ve mahpus var. Yakın zamanda Adalet Bakanlığı da hasta mahpuslar için 8 maddelik bir genelge hazırlayıp başsavcılıklara kişilerin talebi olmaksızın sağlık durumları ile ilgili resen tespit işlemi yetkisi verdi. Fakat hala hapishanelerde acil infaz ertelenmesi gereken çok fazla hasta bulunuyor.
1972 Mardin-Kızıltepe doğumlu Abdulkadir Kuday da bunlardan sadece biri. 2014 yılında “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma” ve de “Kasten Öldürme” suçlarından hakkında Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Kuday’a hakkında somut hiçbir delil yokken “Kasten Öldürme” suçunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor ve Yargıtay tarafından da cezası onanıyor. Kuday’ın dava dosyasıysa halen Anayasa Mahkemesinde. Ölümcül kas ve sinir hastalığı olan ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) tanısı konana Abdulkadir Kuday ise şu an Metris R Tipi Hapishanesi’nde tutuluyor.
TEDAVİ SÜREKLİ AKSIYOR
Mahpus Abdulkadir Kuday’ın hastalık belirtiler 2018’de başlıyor. Kuday, 2018’de Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde kaldığı dönem voleybol oynarken dengesini kaybetmesi sonucu yere düşüp sağ ayağından yaralanıyor ve sağ ayağı alçıya alınıyor. Ancak aradan uzun süre geçmesine rağmen sağ ayağındaki ağrıda herhangi bir azalma olmuyor, aksine ağrılar şiddetlenip kuvvetsizlik oluşmaya başlıyor. Ayağının üzerine basmakta oldukça güçlük çeken, ayaklarında ve bileklerinde hissizlik, belinde de şiddetli ağrı hissetmeye başlayan Abdülkadir Kuday, hapishane revirine başvurması üzerine hastaneye sevk ediliyor.
Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne sevk olan mahpusa burada yapılan tetkikler sonucunda bel fıtığı teşhisi konuyor. Ardından 27 Kasım 2019’da bu sefer Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edilen ve EMG (Elektromiyografi) çekimi yapılan Kuday’a ameliyat tarihi veriliyor. Fakat 19 Şubat 2021 tarihinde mahpus Covid-19 olduğundan operasyon erteleniyor. Covid-19 salgını yüzünden uzun bir süre tedavisi geciktirilip aksatılıyor.
25 Mart 2021’de yapılan tetkiklerde daha sonra Kuday’ın sağ ayağında düşüklük tespit ediliyor ve bu tarihten itibaren mahpusa korse kullanması gerektiği söyleniyor, bu defa iki ay sonraya ameliyat için randevu veriliyor. Mahpusun bu tarihe kadar geçen süre içerisinde sağ ayağındaki kuvvetsizlik şiddetleniyor, kullanmış olduğu ilaçların hiçbir faydası olmuyor. 25 Mayıs 2021 tarihinde ameliyat olan Abdülkadir Kuday’ın şikayetleri daha da artıyor ve bu şikayetlere karında ağrı ve göğüste daralma ekleniyor. Kuday salgın boyunca düzenli olarak gitmesi gereken kontrollere ise hastaneye sevki yapılmadığı için gidemiyor.
R TİPİNDEKİ TEDAVİ SONUÇ VERMİYOR
Daha sonra Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'ne ait 1 Aralık 2021 tarihli sağlık kurulu raporunda Kuday’ın infazının 6 ay geri bırakılması gerektiği ifade ediliyor. Yine aynı hastaneye ait 2 Aralık 2021 tarihli sağlık kurulu raporunda da; “…5275 Sayılı Kanunu'nun 18. Maddesi uyarınca R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na nakli gerektiği…” belirtiyor.
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 24 Aralık 2021 tarihli raporunda, Kuday’ın tam teşekküllü bir eğitim araştırma ya da üniversite hastanesi nöroloji kliniğine sevkinin sağlanması gerektiği belirtiyor. ATK ayrıca Kuday’ın R tipi ceza infaz kurumu şartlarında infazına devam edebileceğine ve 3 ay sonra sağlık durumunu gösteren raporlar ile yeniden değerlendirme yapılabileceğini ifade ediyor. Adli Tıp Kurumu'nun raporu üzerine mahpusun Metris R Hapishanesi’ne sevki yapılıyor. Fakat mahpusa uygulanan tedavilerden herhangi bir olumlu sonuç alınamadığı gibi karın ağrısı ve göğüs daralması da şiddetleniyor.
Abdülkadir Kuday’a 2022 Mart ayının sonlarına doğru karın ağrısı nedeniyle kolonoskopi ve endoskopi uygulanıyor. Mahpusun göğsünde baskı ve şiddetli ağrı hissetmesi üzerine bu defa 5 Nisan 2022 tarihinde İstanbul Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevki yapılıyor fakat Kuday yeniden Covid-19 yakalanıp 11 gün hastanede kalıyor. Mahpusun ayakta ve ellerde güçsüzlük, hissizlik, belde, sırtta, boyunda ve karındaki şiddetli ağrı, kusma, uykuda nefessiz kalma; göğüste daralma, yanma hissi, kilo kaybı, kulak çınlaması, işitme kaybı, yakın görmede azlık gibi şikâyetleriyse artarak devam ediyor.
HALİ HAZIRDA SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Avukat Eda Önal, müvekkili Abdülkadir Kuday’ın sevkler sonucu getirildiği Metris R Tipi Hapishanesi’nde bir süre tek başına kaldığını fakat yapılan başvurular sonrası yanına belden aşağısı felçli olan hasta mahpus Serdal Yıldırım’ın getirildiğini ifade ediyor. ANF’ye konuşan Önal, her iki mahpusta da sürekli sakatlık hali mevcut olduğundan hali hazırda sorunların ise devam ettiğini vurguluyor.
Önal müvekkili hakkında şunları aktarıyor: “Mahpus Abdulkadir Kuday’ın sağlık durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Sürekli korse ve koltuk değneği kullanıyor, eğilip kalkmakta güçlük çekiyor, koltuk değneği olmaksızın yürüyemiyor, görme ve duyma kaybı mevcut ayrıca bel, sırt, karın, göğüs ağrısı yaşıyor, hapishanenin zorlu koşullarında yaşamını idame ettirmekteyse oldukça güçlük çekiyor.
Ayrıca hasta mahpus Abdulkadir Kuday ile avukatları olarak yapmış olduğumuz birebir görüşmelerde de oturup kalkmakta, oldukça güçlük çektiği, oldukça faza kilo kaybı yaşadığı, konuşurken göğsünde daralma hissettiği, karın, bel, sırt, boyun ağrısı çektiği tarafımızca da gözlemlenmiştir.”
Avukat Önal, Abdulkadir Kuday’ın tedavisinin ilk olarak Tekirdağ Hapishanesi’ndeyken Covid-19 salgını gerekçesi ile oldukça geciktirildiğini ve gerekli sağlık koşullarının ise hala oluşmadığını söylüyor: “Mahpusa uygulanması gereken diyet listesi doktorun öngördüğü şekilde uygulanmıyor. Ayrıca mahpus kendisi ALS hastası olmasına rağmen 2022 yılında getirildiği Metris R Tipi Hapishanesi’nde kaldığı odayı kendi imkanları ile temizlemeye çalışıyor. Gerekli hijyen koşulları hapishane idaresi tarafından sağlanmıyor.”
ADALET BAKANLIĞININ AÇIKLAMASI İŞLEVSİZ
Avukat Eda Önal infaz erteleme için başvuru yaptıkları süreci de şöyle anlatıyor: “Avukatları olarak 28 Kasım 2022 tarihinde ATK’ye sevkinin sağlanması ve ALS hastası olan mahpus Abdulkadir Kuday’ın infazının ertelenmesi için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaptık. Adalet Bakanlığı tarafından 2 Ocak 2023 tarihinde hasta mahpuslar için yayınlanan genelgeden sonra mahpusun ATK’ye sevki için gerekli işlemler başlatıldı.”
Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan hasta mahpuslara ilişkin 8 maddelik genelgenin işlevsiz ve eleştirilecek birçok yönünün söz konusu olduğunu belirten Avukat Önal, hasta mahpuslar için yapılması gerekenleri de şöyle sıralıyor: “Adalet Bakanlığı’nın bu adımının hasta mahpuslara ilişkin olumsuz bulmamakla birlikte sorunlara kalıcı çözümler getirmeyeceğini de biliyoruz. Bu nedenle hasta mahpuslara ilişkin daha kapsamlı çalışmaların İnfaz Yasası’nda kalıcı düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz. İnsan Hakları Derneği’nin kısıtlı imkanlar doğrultusunda elde etmiş oldukları verilere göre hapishanelerde 651 ağır olmak üzere toplam 1517 hasta mahpus bulunmaktadır. Bu veriler oldukça ciddi veriler ama kesin veriler değil. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda şeffaf hareket etmiyor ve gerçek verileri, hapishanelerdeki hasta mahpusların sayısını şeffaf bir şekilde açıklamıyor.
Hapishanedeki her mahpusun yaşam ve sağlık hakkını koruma ve tedaviye erişim hakkını sağlamak devletin yükümlülüğü altında. AİHM’e göre devletler sağlık problemleri nedeniyle ölen bir mahpusun ölüm nedenini ve ölmeden önce uygulanan tedavi yöntemini açıklamak zorunda. Mahpusun tıbbi yardıma ulaşımını engelleyen en ufak bir eksiklikte dahi yaşam hakkının ihlali gündeme gelir.”