Amed'deki cezaevine dair rapor: İşkence tespit edildi
Diyarbakır Cezaevine ilişkin hazırlanan raporda, işkencenin sağlık raporlarıyla da tespit edildiği açıklandı.
Diyarbakır Cezaevine ilişkin hazırlanan raporda, işkencenin sağlık raporlarıyla da tespit edildiği açıklandı.
Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutsaklara yönelik işkenceyi araştırmak üzere inceleme yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Şubesi ve baronun ortaklaşa hazırladığı rapor açıklandı. Adliye önünde yapılan eyleme, raporu hazırlayan kurumlar ile destek veren birçok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
İHD Hukuk Komisyonu üyesi Yakup Güven, işkence, insanlık dışı ve kötü muamelenin her türlü koşulda yasaklandığını hatırlatarak ancak cezaevlerinde bu iddiaların sık sık dile getirildiğini vurguladı. Cezaevlerinde halen yoğun ölümler, sevk, sürgün, işkence ve kötü muamele, tecrit, izolasyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme hakkının engellenmesi, keyfi disiplin soruşturmaları ile cezaları gibi çok sayıda hak ihlalinin yaşandığını söyledi. Bu uygulamalara son verilmesini ve Türkiye'de cezaevlerinin insan hakları ve uluslararası standarda kavuşturulması gerektiğini ifade eden Güven, sıraladığı hak ihlallerinden kaynaklı İHD, ÖHD ve Amed Barosu'na çok sayıda başvuru yapıldığını dile getirdi. Bu başvurulardan birinin Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ne ilişkin olduğunu aktaran Güven, söz konusu işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin yapılan başvurular üzerine İHD, ÖHD ve Amed Barosu heyeti tarafından, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nin ziyaret edildiğini, tutsaklarla görüşmeler gerçekleştirildiğini aktardı.
İNSANLIK DIŞI SALDIRILAR YAPILDI
Görüşme, araştırma ve inceleme sonucu, tutsakların infaz koruma memurlarınca kendilerine işkence, insanlık dışı ve kötü muamelede bulunduklarını, tehdit ve hakaretlere maruz bırakıldıklarını ifade eden Güven, "Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda süreç içerisinde artan bir şekilde mahpuslar açısından baskı ve tehditlerin yoğunlaştığı, sözlü ve fiziki saldırılarda bulunulduğu, işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağını ihlal eden fiziki saldırılar neticesinde oluşan ekimozların sağlık raporlarıyla tespit edilmiştir" dedi.
KÜRTÇE ŞARKIYA CEZA!
Tutsakların, heyete, 21 Mart 2022'de cezaevinde yaptıkları Newroz kutlamasının gardiyanlar tarafından engellendiğini, tehdit edildiklerini aktardıklarını sözlerine ekleyen Güven, bundan dolayı tutsaklara Kürtçe şarkı söylemekten "gereksiz yere marş söylemek ve slogan atmak" gerekçesiyle disiplin cezaları verildiğini kaydetti.
'İŞKENCE GÖRENLERİN BEYANI ALINMALI'
Güven, şöyle devam etti:
"Heyetimizce yapılan tespitler neticesinde söz konusu olayda infaz koruma memurlarının tüm eylem ve işlemlerinin keyfi, haksız ve hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Raporumuzdaki tespitler ve yasal düzenlemeler gözetilerek raporumuzda beyanlarını belirttiğimiz mahpuslara yönelik işkence, kötü muamele, hakaret, tehdit suçlarının işlendiği tespiti yaptığımızdan sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin bir idari ve adli soruşturma yürütülmelidir. Bu çerçevede işkence görenin/görgü tanıklarının beyanları alınmalı ve araştırılmalı; deliller toplanmalı ve olası delillerin karartılmasının önüne geçilmelidir.
Sözleşmeler ve yasa maddeleri göz önünde bulundurularak işkence gören mahpusların maruz bırakıldığı işkence ve diğer kötü muamelelerin tespitine dönük İstanbul Protokolüne uygun bir şekilde fiziksel ve psikolojik rapor aldırılmalıdır. Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun kamera kayıtları, görev listesi, işkence görenin/görgü tanıklarının anlatımları gözetilerek olayla ilgili kolluk görevlilerinin tespit ve teşhis işlemleri yapılmalı; tespit edilen şüpheliler, soruşturma tamamlanıncaya kadar açığa alınmalıdır. Olayda yer alan infaz koruma memurları hakkında ivedilikle etkin ve şeffaf bir adli ve idari soruşturma yapılmalı, soruşturma sonucu bütün detaylarıyla kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Ulusal ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası yükümlülüklere tam ve eksiksiz olarak uyulmalı, yargı ve idari merciler belirtilen hususlara riayet etmelidir."