Doğu Kürdistan Savunma Birlikleri (YRK)’nin komutanlarından Simko Serhildan (Macit Kaviyan) 3 Eylül 2011’de İran devletinin Kandil’e yönelik saldırısı karşısında verilen direnişte şehit düşmüştü. Şehadetinin 11. Yıl dönümünde Kadın Savunma Birlikleri (Hêzên Parastina Jin-HPJ) Komutanı Aryen Arê, Simko Serhildan’ın hayatı ve mücadelesini ANF’ye anlattı.

Simko Serhildan ve 2011 yılında Kandil’e yönelik saldırıda şehit düşen gerillaları anarak sözlerine başlayan komutan Arê, “Simko arkadaş gerillacılığı, komutanlığı ve sergilediği devrimci duruşuyla Rojhilat (Doğu Kürdistan) halkının öncü isimlerinden biri olarak tarihe geçti. Her ne kadar şehadetinin üzerinden uzun yıllar geçmiş olsa da onun yoldaşlığa verdiği değer unutulmuş değil. O bize tarif edilemeyecek kadar eşsiz bir miras bıraktı” diye konuştu.

2011 yılında gerçekleşen Kandil savaşından önce Simko Serhildan’ı tanıma fırsatı yakaladığını kaydeden HPJ Komutanı Aryen Arê sözlerini şöyle sürdürdü: “Onu ilk tanıdığımda beni en çok etkileyen yönü doğallığı ve yoldaşlarına verdiği değerdi. Kurduğu ilişkilerde paylaşımı esas alıyordu ve bundan dolayı da çevresini etkiliyordu. Oldukça alçakgönüllü ve mütevaziydi, komutan olmasını öne çıkarmıyordu.”

ÇÖZÜMÜ RÊBER APO’NUN FELSEFESİNDE GÖRDÜ

Simko Serhildan’ın Rojhilatlı bir genç olarak yaşadığı toplumda gördüğü çelişkilerden ve baskıcı rejimi iyi analiz ettiği için çözümü Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yarattığı felsefeye ilgi duyduğunu ve bundan dolayı da Kürt Özgürlük Mücadelesi saflarına katıldığına dikkat çeken Arê, “Mücadele saflarına katıldıktan sonra Rêber Apo’nun belirlediği özgür yaşam çizgisinde yaşamayı ve mücadele etmeyi esas aldı” dedi.

Şehit Simko Serhildan’ın iradeli duruşundan dolayı da mücadelenin en zorlu ve stratejik alanlarında çevresine güven verdiğini ifade eden Arê, Simko Serhildan’ın öncülüğünde Doğu Kürdistan’da verilen özgürlük mücadelesinin birçok alanda önemli bir düzeye ulaştığını söyledi.

ŞEHADETİNE KADAR SAVAŞI O KOORDİNE ETTİ

HPJ Komutanı Aryen Arê, devamla şu değerlendirmelerde bulundu: “Onunla uzun yıllar mücadele saflarında yer aldık. Gerçekten bir insan kendisini nasıl hakikat çizgisinde, cesaretli biçimde özgürlük savaşı vermeli sorusunun yanıtını Simko Serhildan’ın yaşamı, duruşu ve mücadelesinde görmek mümkündü. Kürtlüğü ve Kürdistani ruhu yakalayan bir arkadaştı, kendisini Kürdistan’ın dört parçasıyla bütünleştirdi, hiçbir yerde kendisini yabancı hissetmedi. Ayrıca Kandil’deki savaşta da fedakarlığı ve duruşuyla bütün arkadaşlara örnek oldu. Savaşın başladığı ilk günden şehadetine kadar savaşı o koordine etti.”

Simko Serhildan’ın şehit düştüğü ana kadar direniş cephesini bir an bile terk etmediğini belirten Arê, “Kandil’in tepelerinde verilen direniş Simko arkadaşın yarattığı ruhun bir eseriydi. Lakin onun sergilediği fedakarlık bütün arkadaşları etkiledi ve bundan dolayı da herkes zafere kilitlendi” diye konuştu.

İRAN’IN HESAPLARI TUTMADI

İran devletinin 2011 yılında Kandil’e yönelik gerçekleştirdiği saldırıyla çok farklı hesap ve planlar yaptığını hatırlatan Doğu Kürdistan’ın Kadın Savunma Birlikleri’nin komutanlarından Aryen Arê, devamla şu hususlara dikkat çekti: “Fakat bu hesaplar tutmadı, İran karşılaştığı direnişle şoke oldu. Bundan dolayı da sömürgeci İran devleti hala Kandil’e o saldırı yaptığı için pişman. Çünkü İran elindeki tüm teknik ve teknolojiye rağmen Kandil’de hezimeti yaşadı.”

Simko Serhildan’ın öncülüğünde verilen savaş ve sergilenen direnişle Doğu Kürdistan Savunma Birlikleri’nin (YRK) İran karşısında büyük bir başarı elde ettiğini kaydeden HPJ Komutanı Arê, “O savaşla hiçbir sömürgeci gücün Demokratik Ulus’u yok edemeyeceği ve Rêber Apo’nun yaktığı özgürlük ateşini söndüremeyeceği bir kez daha ispatlandı. Simko Serhildan, işte bu hakikatin ortaya çıkmasında en çok emeği olan isimlerden biri olarak tarihe geçti” dedi.

Kandil’deki direnişin Doğu Kürdistan toplumunu ve gençlerinin dirilişinde önemli bir katkısı olduğunu belirten Aryen Arê, son olarak şu çağrıda bulundu: “Her gencimiz Simko, Sarya, Evîndar, Berfîn û Agît arkadaşlar sayesinde kendisini yeniden tanıdı. Şayet biz bugün Doğu Kürdistan’da gerilla mücadelesi veriyorsak, işte bu şehitlerin sayesindedir. Bundan dolayı başta şehit aileleri, yurtsever halkımız, bütün Rojhilat ve İran halkları Rêber Apo’nun fikirleri etrafında kendisini örgütlemeli, sömürgeciliğe karşı mücadelesini bu temelde vermeli.”