DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Kürt halkının bütün kazanımlarını hedef alıp statüsüzlüğü dayatan Türk devletinin, Güney’e saldırılarının da bu kapsamda olduğunu belirterek, bütün Kürt partilerinin buna göre tavır alması gerektiğini söyledi.

Türk devleti, 15 Haziran’daki kapsamlı hava saldırısının ardından Başûrê Kurdistan’daki işgal alanını genişletmek için karadan da ilerlemeye çalışıyor. Türk savaş uçakları 19 Haziran’da Dihok'un Amediyê ilçesine bağlı Şêladizê kasabasının kırsalındaki yerleşim yerlerini ve araçları bombaladı; 5 sivil şehit düştü. Sonucunda 5 sivil şehit düştü. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz Türk devlet saldırganlığına ilişkin ANF’ye konuştu.

Türk sömürgeciliğinin yüz yıldır soykırım konseptiyle kesintisiz saldırdığını hatırlatan Aydeniz, bu konuda uluslararası güçlerle ile bölgesel güçlerden de destek aldığını söyledi. Aydeniz, “14-15 Haziran’da sivil alanlar bombalanıyor, 20 Türk askeri üssü var ve büyük bedellerle kazanılan Güney Kürdistan işgal altındadır. Burada sivillere yapılan saldırılarda ABD, Irak, İran, Türkiye kadar sorumludur. Dolayısıyla Kürt’e yönelik soykırım bir bütün olarak yürütülüyor. Kürt Özgürlük Mücadelesi dünya halklarına bir alternatif sunduğu için yöneliyorlar. Sayın Öcalan bu yüzden Uluslararası Komplo ile Türkiye’ye teslim edildi” dedi.

KÜRTLERİN MÜCADELESİ BÜTÜNDÜR

Aydeniz, topyekun saldırılara karşı dört parça Kürdistan’da büyük bedellerle elde edilmiş kazanımları korumanın yolunun, ulusal ittifakı oluşturmaktan geçtiğini vurgulayarak, şunları ifade etti: “Kürt halkının öncüleri, partileri birbirine düşürülmeye çalışılıyor. Biz Kürt partileri bile birbirimizi suçlayan yerden söz kuruyoruz. Oysa Kürt halkının mücadelesine bir bütün olarak bakılmalı. Şu çok net bilinmeli; Rojava, Bakur, Rojava, Başûr’a bir bütün olarak bakılmalıdır. Her partinin verdiği mücadele, Kürt halkının özgürlük mücadelesidir. Kürt’ün ve Kürdistan’ın özgürlüğünü düşünen herkes böyle bakmalı.”

KÜRT PARTİLERİ BİRBİRLERİNİN TEMİNATIDIR

Bir Kürt partisinin, başka bir Kürt partisinin önünde engel olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Aydeniz, şunların altını çizdi: “Her Kürt partisi/oluşumu, başka bir yapısının/ oluşumunun teminatı olarak görülmelidir. ‘Kobanê düştü, düşecek’ diyenlere karşı bütün Kürt partilerinin ortak mücadelesi zaferi getirdi. Bakınız; bugün Efrîn’de Kürtçe yasak ve Türk bayrağı sallanıyor. Bu yüzden bütün Kürt partileri birbirinin teminatıdır. Bin bir emekle elde edilen Güney Kürdistan’a yönelik saldırılar, büyük tehdittir. Oradaki kazanımları korumanın yolu, başka bir Kürt partisini suçlamak değil, ulusal birliktelik oluşturarak hareket etmektir.”

ÇELİŞKİLERİ BÜYÜTENLERE KARŞI DURUN

Rojavayê Kurdistan’daki birlik arayışlarına, görüşmelerin referansı ve devamı konusundaki mutabakata dikkat çeken Aydeniz, “Halkımız, çelişkileri büyütenlere sesini yükseltmelidir. Halkımızda ulusal birlik sıkıntısı yok, Kürt siyasi partilerinin ulusal duruş sorunu var. Kırmızı çizgimiz, halkımızın talepleridir, kazanımları korumaktır. Nasıl ki kayyumlarla Kuzey’de Kürt halkının iradesi tanınmıyorsa Başûr ve Rojava’da da statüye saldırı var. Buna karşı topyekün durmalıyız” şeklinde konuştu.

HALKIN TALEPLERİNİ GÖRMEZDEN GELEMEZLER

Bugün KDP, YNK ve PKK’nin, halkın taleplerini görmezden gelemeyeceğini kaydeden Aydeniz, özellikle KDP’nin duruşunu gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Aydeniz, şöyle devam etti: “Her birimizin siyasi bakışı farklı olabilir ama hepimizin amacı halkımızın özgürlüğü olmalı. Türkiye’nin amacı, sadece PKK’yi değil, halkımızı yok etmektir. Bunu, bütün Kürt partileri görmeli. Şêladizê’deki katliamdan sonra halkın ayaklanması, önemlidir ve siyasi partileri de kendine getirecek bir eylemdir. Halkın yaptığı en meşru eylemdir. Dört parçada Kürt halkı kazanımlarına sahip çıkmaktadır.”

İŞGAL ALTINDA TUTMAK İSTİYOR

 KDP, YNK ve diğer tüm siyasi partilerin, Güney Kürdistan’a saldırıların, bütün Kürt halkına yönelik olduğunu görmesi gerektiğini belirten DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, şunları ekledi: “Bu saldırı, sadece PKK’ye değil, Güney Kürdistan’ı işgal saldırısıdır. Efrîn’de niye Türk bayrağı var, niye PTT açılıyor? Bütün Kürt partileri kendilerine sormalı.”