GÖRÜNTÜLÜ

Bakırhan ve Bayındır: Kayyum darbesine karşı sonuna kadar direneceğiz

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Böyle barış sağlanmaz. Bir taraftan kayyum bir taraftan müzakere olmaz" dedi. DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da "Sonuna kadar direneceğiz" diye konuştu.

KAYYUM DARBESİ

Sêrt Belediyesi'nin gasp edilmesi kentte protesto ediliyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da eyleme katıldı.
Demokrasi Parkı'ndan polis ablukasındaki belediye binasına önüne kadar yürüyüş düzenlendi.

 DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Yine bir siyasi darbe, kayyum gasbı için Sêrt’teyiz. Hırsızlar bir türlü yorulmak bilmediler. Havadan sudan gerekçelerle bu halkın iradesini gasp ediyorlar, çarçur ediyorlar. Kürtlerin, Arapların, diğer halkların verdiği oyları yok sayıyorlar. Sêrt her seferinde sizi sandığa gömüyor, her seferinde daha güçlü bir şekilde kendi iradesini seçiyor, ancak her seferinde utanmadan kayyum atıyorlar” dedi.

 Bakırhan, kayyum olarak atanan Vali Kemal Kızılkaya’ya tepki göstererek, "Badem bıyıklı beyefendiye bakar mısınız? Daha mesai açılmadan cebinden isimliği çıkarıyor. Badem bıyıklı hırsız utanmadan sanki bu halk ona oy vermiş gibi gülerek ve şeker dağıtarak o koltuğa oturuyor Biraz utanma, arlanma olur. Halkların verdiği oylara saygı olur. Biraz utan, neye gülümsüyorsun? Utanmadan mesaiyi bile beklemeden koltuğa oturup poz veriyor. Sêrt sana oy vermedi, zulüm düzenine de oy vermedi. Sanki büyük bir zafer kazanmış gibi Türk bayrağını asıyor oraya. Yaptığınız hırsızlıkları, Türkiye’nin bütün bayraklarını da assanız saklayamazsınız. O kadar büyük çalıyorsunuz” diye konuştu.

'BARIŞ BÖYLE SAĞLANMAZ'
Bakırhan, şöyle devam etti:
"Kürt halkı kırılmaz, kırılmayacak. Biz aylardır diyalog diyoruz, müzakere diyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümü diyoruz, beyefendiler ‘kayyum’ diyor, ‘badem bıyıklıklar’ diyor. Böyle barış sağlanmaz. Kürdün iradesine kayyum atayarak, gazetecisini katledilerek, yöneticisini hapsederek, belediye eşbaşkanlarını yok yere yargılayarak, ceza vererek barış olmaz. Bir taraftan kayyum bir taraftan müzakere olmaz. Bir taraftan halkın iradesini gasp edip, bir taraftan ‘Bu sorunu çözelim, Türkiye barışını sağlayalım’ olmaz.

Sayın Bahçeli'ye sesleniyorum. Türkiye barışını böyle mi sağlayacaksınız; bu zulüm düzeni ile, gaspçı iktidar ile birlikte! Ayıptır, biraz vicdanlı olun. İnanıyorsanız, kendinize güveniyorsanız getirin sandığı koyun. Sêrt’in Arapları, Kürtleri kimi seçmek istiyorsa ona saygı duyacaksınız.
Bu belediyeyi biz her seferinde kazanıyoruz. Halka büyük hizmet ediyoruz. Kürt, Türk, Arap ayırmadan herkese adil bir hizmet veriyoruz. Belediyede çalışan Kürde, Araba, Türke karışmadan, kimseyi görevinden işinden etmeden hepsiyle birlikte kardeşçe çalışırken; bu hırsız kayyumcu düzen şimdi onlarca insanın işine son verecek, onlarca insanın yerini değiştirecek. Sizin kaldırımınıza, yolunuza, parkınıza, bahçenize, kültürünüze, çocuklarınızın geleceğine yapılan yatırımı bu rantçılar çalacak, çırpacak, belediyeyi daha da borçlandıracak. Onun için sizi itiraz etmeye, iradenize sahip çıkmaya, bu kayyımcı anlayışı buradan gönderinceye kadar mücadele etmeye çağırıyorum. Aksi halde bu kayyumcu zihniyet çalmaya, çırpmaya devam edecek.

Bu hırsızlara onay vermeyin. Bu hırsızların elini tutmayın. Bu hırsızların dağıttığı şekeri almayın. Şeker dağıtarak, buraya bayrak asarak kendi kötülüklerini, kendi yolsuzluklarını ve hırsızlıklarını kapatamazlar. Lütfen irademize sahip çıkın, güçlü olun. Bugün sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu’nun en temel, en dinamik, en örgütlü gücü Kürtlerdir. Artık Kürt sorununu kayyum atayarak, Kürtlerin iradesini yok sayarak, hiç kimse bir arpa boyu yol alamayacaktır. Bu kayyumcu anlayış bir gün muhakkak Kürtlerin iradesinin önünde başını eğmek zorunda kalacaktır. Biz sizlerin helal oylarıyla seçildik. O oylara layık olmak için gerekirse canımızı bile feda edeceğiz. Sizin oylarınız kıymetlidir, değerlidir, onurludur."

BAYINDIR: SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da şunları söyledi:

"Bu işgalciler 3'üncü defadır Kürt halkının iradesine el koyuyor. Siz hiç kimseye bu devletin hukuk ülkesi olduğuna inandıramazsınız.  Siz sömürgeci bir devletsiniz. 3'üncü defadır halkın iradesini gasp etmeniz bunun göstergesidir. Kürt halkı kabul etmez, biz kabul etmeyiz. Canımız olduğu sürece bunu kabul etmiyoruz, etmedik de.

Ankara'da 'Barışacağız' diyorlar, ama pratikleri düşmanlıktır, Kürt halkına düşmanlıktır. Bu da bu işgalcilerin ikiyüzlülüğünü, düşmanlığını gösteriyor. Biz ikiyüzlülüğünüze karşı, düşmanlığınıza karşı tecrübeliyiz. Sayın Öcalan, 'Bu süreç önemli bir süreçtir. Bu Türkiye için büyük bir fırsat' diyordu. Ama bu işgalciler bu fırsatı düşmanlıkla harcıyor. Kendinize akıllı olun. Buradan uyarıyoruz: Bu çözüm fırsatını, kendi çıkarlarınıza göre harcamayın. 3 defadır belediyelerimize el koyuyorsunuz. Tek bir amacınız var: Kürt halkının iradesini gasp etmek. Kürt halkının iradesinin gasp edilmesini kabul etmiyoruz. Bu belediyeleri hukuki yollarla, halkın iradesiyle aldık, ama siz zorla bu belediyeleri alıyorsunuz. Bu Kürt halkının iradesini gasp etmektir. İsmi bütün dünyada, hukukta işgaldir, işgaldir, işgaldir. Kabul etmiyoruz.

Onlara hiçbir umut, yol, çare kalmamış ama bizim yolumuz açık. Hakkımızın davasını yapıyoruz. Demokratik siyasetin davasındayız. Bu direnişimiz her gün büyüyor. Çünkü biz haklıyız. Bu haklarımız, hukukumuz için başarıya kadar mücadeleye devam edelim. Gün ele ele tutma günü, gün örgütlülüğümüzü büyütme günüdür. Başını öne eğmesi gerekenler bizler değiliz, işgalci, gaspçı onlardır. Bizim direnişimizle, mücadelemizle gidecekler. Başarıya kadar direniş, mücadele edeceğiz. Halkımız direnişine inansın. Sonuna kadar bu direneceğiz."