Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin halk buluşmaları kent kent devam ediyor. Muş ve ilçelerinde ziyarette bulunan HDP Sözcüsü, Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Bitlis Milletvekili Celadet Gaydalı, Urfa Milletvekili Dilek Öcalan ile Parti Meclis (PM) ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri yoğun ilgi gördü.

'İKİ KAVGAYI BİRDEN VERMELİYİZ'

HDP il binasındaki buluşmada konuşan Bilgen, siyasal sürecin 100 yılla dayalı bir sancı olduğunu hatırlatarak, “Yüzyıldır yapılan haksızlığın telafisi ile ilgili tarihi bir fırsatın yakalandığı bir süreç” dedi. Bilgen, Sykes-Picot Anlaşması’nın bir dönüm noktası olduğunu; ancak bunun öncesinde de haksızlıkların olduğunu dile getirdi. Anlaşma sonrası verilen tepkiler ve isyanlara değinen Bilgen, ödenen ağır bedellere rağmen yüzyıldır alınamayan bir hakkın olduğunu ifade etti. Bilgen, “Bu halkın teslimi öyle kolay olmayacaktır; ama aynı zamanda çözümlü bir statü kazanması da kolay olmayacaktır. Çünkü bu coğrafyayı yönetenler, ekonomik kaynakları sömürme üzerine bir planlama yapmışlar. Ama öbür taraftan da dar, tek tipçi, dışlayan, ayrımcı ve inkarcı bir ulus devlet mantığını kurgulamışlar. Dolayısıyla biz iki kavgayı birden vermek zorundayız. Bizim için çözüm hem ekonomik kaynakların paylaşımı ile ilgili hem de dilimizin, kimliğimizin diğer bütün halklarla eşit olması, hepsinin özgürlük içerisinde ifade edilmesiyle ilgilidir.” Bu iki tercihin birlikte savunulması gerektiğinin altını çizen Bilgen, ikisinin birden savunulmaması durumunda ise mutlaka birinin kaybedileceğini söyledi.

'ÖCALAN'IN SİSTEMİ BUGÜNÜN ÖNGÖRÜSÜ'

Güney Kürdistan'da milli taleplerin net ancak dar milliyetçiliğe ulaşacak seviyede savunulduğunu ifade eden Bilgen, "Irak Kürdistanı'nda ekonomik kaynakların kullanımıyla ilgili henüz onu savunabilecek askeri, diplomatik ve siyasi basiret gelişmediği için, bir aylık heyecan, umut, beklenti ardından büyük bir hayal kırıklığını beraberinde getirmiştir" diye konuştu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın konfederal sisteminin bugünün öngörüsü olduğunu vurgulayan Bilgen, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan'ın bu sistemi önermesi bugün karşı karşıya kalınan durumun önceden tespit edilmesidir. Bugün Irak Kürdistanı'nda yaşanan hayal kırıklığıyla birlikte, Suriye’de çok zor şartlarda büyük bedel ödenerek önemli bir kazanım elde edilmişse, özellikle uluslararası kamuoyu nezdinde büyük bir meşruiyet elde edilmişse, Ortadoğu’da kadınların yüzyıllardan gelen bir haksızlığını telafi edecek bir çözüm, diğer halkların haklarının baskı altına alınmadığı bir çözüm gelişmişse bu da oradaki siyasi basiretin bir bütüncül stratejisinin eseridir.”

'HATA YAPMAMALIYIZ'

Hata yapma lükslerinin olmadığını ifade eden Bilgen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gücümüz bütün doğruları savunmaya yetmeyebilir. Ama hiç olmazsa yanlış yapmama konusunda özen gösterirseniz tarihi fırsatı ıskalamamış oluruz. Son birkaç yıldır yaşadığımız, eşbaşkanlarımızın, milletvekillerimizin, belediye başkanlarının tutuklu olması, partili binlerce arkadaşımızın tutuklu olması, gazeteciler, insan hakları savunucuları, akademisyenlerin tutuklanması Türkiye'de yaşanan sancının büyüklüğünü gösteriyor. Bu durum aynı zamanda da gecenin sonuna gelindiğini, karanlığın sonuna gelindiğini gösteriyor. Karanlığın en derin, en koyu olduğu zaman sabahın da en yakın olduğu zamandır. Bu dönemde özellikle bizim hata yapmamayı başarmamız gerekiyor.”

'DİK VE BİR ARADA DURURSAK KAZANIRIZ'

"Gücümüz imkanlarımız sınırlı büyük baskı görüyoruz. Sokaktaki psikolojiyi anlıyoruz. Asla bunu kınayan bir dil geliştirmiyoruz. Sonuç itibariyle insanların karşı karşıya bulunduğu, maruz kaldığı baskı hafife alınacak bir baskı değil” diyen Bilgen, ancak bu duruma karşı teslim olunur, boyun eğilirse, alttan alınır ve minnet edilirse, elde olan kazanımların da kaybedileceğini kaydetti. Bilgen, şunları da kaydetti: “Kararlı ve dik durursak, kendimizden emin olursak, doğrularda ısrar edersek bir miktar daha bedel ödemek zorunda kalırız. Ama bedeli ödenmeyen hiçbir şey değerli değildir. Bedel ödenen hiçbir şey kolayca, ucuzca teslim edilmez. Ben içerisinde bulunan durumu özel olarak Kürtlerin elde edecekleri kazanımlar açısından büyük bir fırsat potansiyelini taşıdığını düşünüyorum. Biz yeter ki sağlam, kararlı, güçlü ve bir arada duralım. Emin olun kazanacağız, başaracağız.”

HALK ABLUKAYA RAĞMEN VEKİLLERİ SELAMLADI

Konuşmanın ardından sokağa çıkan partililer, esnafı ziyaret etti. Gezi sırasında heyet polis tarafından ablukaya alınırken, sevgi ve dayanışma gösterisinde bulunanların fotoğraf ve görüntülerinin çekilmesi tepkiyle karşılandı. Hal, medya ve sokaklarda sevinçle karşılanan HDP’li vekiller, halkın, “Allah sizin yardımcınız olsun. Siz olmasanız ne olacak” şeklinde sözleri ve alkışlarla karşılandı. İl merkezindeki tüm esnafın gezilmesinin ardından HDP heyeti Varto, Malazgirt ve Bulanık ilçe ziyaretlerini gerçekleştirmek üzere kentten ayrıldı.

HDP heyetinin yarın da Bitlis merkez ve ilçelerinde halkla bir araya gelmesi bekleniyor.