Brüksel'deki toplantının sonuç bildirgesi açıklandı
Kurdistan Siyasi Parti ve Örgütleri Ortak Diplomasi Komitesi ile Lozan Antlaşması’nın Yüzüncü Yılı Çalışma ve Eylem Komitesi’nin toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı.
Kurdistan Siyasi Parti ve Örgütleri Ortak Diplomasi Komitesi ile Lozan Antlaşması’nın Yüzüncü Yılı Çalışma ve Eylem Komitesi’nin toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı.
Kürdistan Siyasi Parti ve Örgütleri Ortak Diplomasi Komitesi ile Lozan Antlaşması’nın Yüzüncü Yılı Çalışma ve Eylem Komitesi’nin 23’üncü toplantısına ilişkin bir açıklama yapıldı.
Sonuç bildirgesinde, toplantının Kurdistan siyasi parti ve örgüt temsilcilerinin katılımıyla 15 Ocak 2023 tarihinde KNK’nin Bürüksel’deki merkezinde yapıldığı belirtildi.
'BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMELİYİZ'
Sonuç bildirgesinde şu hususlara dikkat çekildi:
"Toplantıda öncelikle Kurdistan’daki siyasi durum ve özellikle de İran ve Doğu Kurdistan’daki son durum, Türk devletinin Güney Kurdistan ve Rojava’ya yönelik saldırıları, Kuzey Kurdistan ve Türkiye’deki seçimler, Türkiye’nin Rusya ve Suriye ile yaptığı toplantı, Kurdistan ve Ortadoğu’daki son değişim ve gelişmeler; ayrıca dünya güçlerinin bölgedeki etkisi kapsamlı bir şekilde ele alındı. Toplantıda ayrıca Lozan Antlaşması’nın yüzüncü yılında yapacak çalışmalar değerlendirildi.
Toplantı, bu değerlendirmelere dayanarak aşağıdaki noktaları sunar;
Bu yıl Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının yüzüncü yılı. Yüzyıl önce yapılan bir konferansta ülkemiz dört işgalci devlete bölünerek tapulandı. Lozan Antlaşması biz Kürtler için bir soykırım belgesidir. Biz Kürt halkı olarak bu kara anlaşmayı kabul etmiyor ve tüm gücümüzle bu katliam belgesini reddediyoruz. Bizlere bir daha Lozan Antlaşması gibi anlaşmaların dayatılmaması için birliğimizi güçlendirmeliyiz. Bu nedenle tüm Kurdistani kurum, güç, parti ve örgütleri ve Kürt halkını Lozan Antlaşması’nın Yüzüncü Yılı Çalışma ve Eylem Komitesi’ni desteklemeye ve bu kara belgeye karşı yürütülecek çalışmalara katılmaya çağırıyoruz.
İRAN VE ROJHILAT'TAKİ DİRENİŞLER
Kürt kadını Jina Emînî’nin İran güçleri tarafından işkenceyle katledilmesinden sonra Doğu Kurdistan ve İran genelinde İran halkları ‘Jin, Jiyan , Azadî’ sloganıyla kadınların öncülüğünde 4 aydır zulme ve baskıya direniyor. Devlet güçleri protestoculara vahşice saldırıyor. Bu saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı ve on binlerce kişi tutuklandı.
İran İslam Cumhuriyeti 40 yıldan fazla bir süredir kadınların ve tüm İran halklarının demokratik haklarını ihlal etmekte ve muhalifleri susturmaktadır. İran, başta kadınlar olmak üzere tüm İran halkı için bir açık cezaevi haline geldi. İran halkı özgürlük ve demokratik bir ülke istiyor.
Halkın özgürlük ve demokratik bir ülke talebini haklı ve meşru görüyor, tüm göstericilere destek veriyor ve İran rejiminin saldırılarını kınıyoruz.
Toplantı, tüm Kurdistani siyasi parti ve örgütlerini bir an önce kendi aralarında bir cephe kurmaya ve bu saldırılara karşı durmaya çağırıyor.
Toplantı, İran’daki tüm muhalif güçleri özgür ve demokratik bir ülkenin kurulması için ortak bir cephe oluşturmaya ve rejime karşı tek ses olmaya çağırıyor.
Toplantı, yurt dışındaki Kürtleri ve İranlıları ülkedeki göstericilere sahip çıkmaya ve desteklemeye çağırıyor. Ayrıca demokratik dünya güçlerini İran halkını yalnız bırakmamaya ve despotlara karşı göstericileri desteklemeye çağırıyoruz.
'TÜRK DEVLETİ BAŞ DÜŞMANDIR'
Türk devleti Kürt halkının baş düşmanıdır. Kurdistan genelindeki saldırılarıyla bölgedeki işgalci devletlere öncülük ediyor. Türk devleti, Güney Kurdistan’daki işgalini giderek genişletiyor. Bu saldırı ve işgal sadece Metina, Avaşin ve Zap bölgelerinde değil, aynı zamanda Başika, Şengal, Kerkük, Mexmur, Kifri ve Çemçemal’a kadar uzanıyor. Aynı zamanda her gün Rojava’ya saldırarak daha kapsamlı bir işgale hazırlanıyor. Türk devletinin amacı Kurdistan halkının tüm kazanımlarını yok etmektir.
Türk devleti Kurdistan Gerillalarına karşı yürüttüğü savaşta yasaklı kimyasal silahlar kullanıyor. Şimdiye kadar birçok özgürlük savaşçısı kimyasal silahlarla şehit düştü. Toplantı, başta BM ve OPCW olmak üzere ilgili tüm uluslararası kurumlara bu durum karşısında sessiz kalmamaları ve kimyasal silah kullanımına karşı çıkmaları çağrısında bulunuyor. Ayrıca Kurdistan’ın tüm güç ve dinamiklerini bu saldırı ve işgallere daha güçlü bir şekilde karşı çıkmaya çağırıyoruz.
GERİLLA DİRENİŞİ SELAMLANDI
Gerilla güçlerinin Metina, Avaşin ve Zap bölgelerindeki eşsiz direnişi Türk devletinin saldırı ve planlarını boşa çıkardı ve Türk devleti bu bölgelerin çoğundan çekilmek zorunda kaldı. Toplantı, gerilla güçlerinin bu zaferini kutluyor ve Kurdistan Özgürlük Gerillalarının direnişini selamlıyor.
Irak’ın genelinde belirsiz bir durum var ve bu durum Kurdistan’ın statüsü için tehlikeleri beraberinde getiriyor. Irak büyük bir krizin ortasında olduğu için Irak’ta çok sayıda yabancı müdahale yaşanıyor. Seçimlerden ancak bir yıl sonra cumhurbaşkanı seçilebildi ve hükümet kurulabildi. Ancak durumun nereye varacağı belli değil. Kürt güçleri ne yazık ki bu belirsiz durum karşısında birlik olamadı. Şu sıralar Irak için yeni bir anayasadan söz ediliyor. Kürtler olarak birlik olmazsak federal statümüz ve birçok kazanımımız yok olabilir.
Türk devleti ve İran’ın saldırıları bölgenin güvenliğini büyük bir tehlikeye atıyor. Güney Kurdistan’daki bazı bölgeler baskı ve tehdit altında. Birçok yerde bölgenin demografisi değiştiriliyor. Tüm Kurdistani güçler aralarındaki çatışmaları bir kenara bırakıp Kurdistan’ın kazanımlarını korumak için çalışmalıdır.
'ŞENGAL SALDIRI ALTINDA'
Şengal birçok açıdan saldırı altında. Tüm Kurdistani güçler işgalcilerin Şengal’e yönelik saldırılarına karşı çıkmalı ve Şengal’i korumalıdır. Şengal’de Êzidîlik kimliği korunmalı, Şengal’in demografisi bozulmamalı ve Şengal halkı kendi kendini yönetmelidir.
Türk devleti 13.11.2022 tarihinde Rojava’ya saldırmak için karanlık güçleri ve çeteleri aracılığıyla İstanbul’da bomba patlattı ve birçok insanı katletti. Türk devleti hemen bu olaydan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni sorumlu tuttu ve kapsamlı saldırılar başlatarak bölgeyi işgal etmek istedi. Ancak işgal projesi başarısız oldu. Şimdi ise Rusya aracılığıyla Şam hükümetiyle anlaşmak ve Kürtlerin kazanımlarını yok etmek istiyor.
Rojava ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm bölgeleri korunmalı ve Rojava’nın savunulması için uluslararası bir çatı kurulmalıdır. Türk devletinin düşmanca saldırılarına karşı Rojava’nın güvenli bir bölge (no fly zone) olması için özel bir çalışma yapılması gerekiyor. Ayrıca Türk devletine ait güçler Rojava topraklarından çıkarılmalı, göç edenler geri dönmeli ve BM çatısı altında oluşturulacak uluslararası bir güç sınır bölgesine yerleştirilmelidir. Bu konu tüm diplomatik görüşmelerde ana talebimizdir.
İMRALI TECRİDİ
22 aydır Sayın Abdullah Öcalan’dan herhangi bir haber alınamıyor. Sayın Öcalan’ın avukatları son olarak CPT’nin İmralı ziyaretinde Sayın Öcalan ile görüşmediğini açıkladı. Bu yeni ve tehlikeli bir durumdur. CPT ve Avrupa Konseyi’nin sessizliği kabul edilemez. Bu kurumları bir an önce sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Ayrıca Öcalan’a Özgürlük Kampanyası’nı destekliyor ve tüm Kürtleri ve dostlarını bu kampanyaya destek vermeye çağırıyoruz.
Bizler Kurdistan Siyasi Parti ve Örgütleri Ortak Diplomasi Komitesi ve Lozan Antlaşması’nın Yüzüncü Yılı Çalışma ve Eylem Komitesi olarak tüm Kurdistani parti ve kurumlarını Kurdistan Siyasi Parti ve Örgütleri Ortak Diplomasi Komitesi ve Lozan Antlaşması’nın Yüzüncü Yılı Çalışma ve Eylem Komitesi’ne katılmaya ve Lozan Antlaşmasına karşı eylemleri beraber gerçekleştirmeye çağırıyoruz.
Siyasi durum değerlendirmesinin ardından bugüne kadar uluslararası düzeyde yapılan çalışmalar hakkında bilgi paylaşıldı ve çalışmalar genel olarak değerlendirildi. Bu tartışmalardan sonra yapılacak çalışmalar için öneriler alınarak planlama yapıldı.
Aynı zamanda temel gündem olan Lozan Antlaşması’nın yüzüncü yıl dönümünde yapılacak etkinlikler gözden geçirilerek değerlendirildi.
Kurdistan tek bir ülkedir, Kürt halkının kendi kaderini belirleme hakkı vardır!
Kurdistan’ı parçalama anlaşmasını, Lozan Antlaşmasını reddediyoruz!
Jin, Jiyan, Azadî.”