DEM Parti: Zaman Kürtlerin zamanıdır

Yerel seçimlere dair açıklama yapan DEM Parti Amed İl Örgütü, "Zaman kadınların, Kürtlerin zamanıdır" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü yönetimi, yerel seçimlere dair parti binasında açıklama yaptı. Eyleme partinin Büyükşehir ile ilçe belediye eşbaşkan adayları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed il eşbaşkanları ve yöneticiler katıldı.  

DBP Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, Özgürlük Yürüyüşü’nü selamladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasının seçimlerden daha önemli olduğunu vurgulayan Sultan Yaray, “Sayın Abdullah Öcalan fiziki özgürlüğüne kavuşmadan ne kadar belediye alsak da bir sonuç elde edemeyiz. Sayın Abdullah Öcalan şahsında Kürtlerin sesini kısmak istiyorlar. Bu yüzyıl Kürtlerin özgürlüğü, Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlük yılı olacak. Zaman kadınların, Kürtlerin zamanıdır.  Zaman kayyumları gönderme zamanıdır” diye konuştu.

TECRİDE TEPKİ, YÜRÜYÜŞE SELAM

Sonrasında basın metnini DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin okudu. Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride dikkati çeken Şahin, “25 yıldır esaret altında tutulan ve 36 aydır ağır tecrit koşullarında kalan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki bu kirli siyasetin son bulması ve bu tecridin toplumsal ve siyasal alanı esaret altına alma politikalarına karşı başlatılan özgürlük yürüyüşünü buradan selamlıyoruz” dedi.

Mayıs seçimlerinden sonra ön seçimi kararı aldıklarını ifade eden Şahin, “Bu konuda adaylarımızın halkımız tarafından belirleneceğini dile getirmiştik. Sadece Amed’de 17 ilçemizde binlerce delegelerimizle ön seçim yaptık, bazı ilçelerimizde ise eğilim yoklaması yaparak adaylarımızı belirledik. Demokratik, katılımcı, kadın özgürlükçü yerel yönetim anlayışının yaşamsal kılınması adına çok değerli, önemli bir ön seçim sürecini geride bıraktık. Başta değerli annelerimiz olmak üzere bu süreçte sandıklara gelerek iradelerini gösteren tüm halkımıza teşekkür ediyoruz. Özgürlükçü halk iradesini esas alan yerel yönetim anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz bu ön seçim sürecinin, bundan sonraki süreçte yerel demokrasinin güçlenmesinde ön açıcı olacağına olan inancımız tamdır” dedi.

'MÜCADELEMİZ SEÇİMLERDEN İBARET DEĞİL'

Hayata geçirmeye çalıştıkları sistemin katılımcı demokrasinin en büyük örneği olduğuna vurgu yapan Şahin, “Hem dünya siyaseti için bir örnek hem de Türkiye açısından bir ilk olarak halkımızı sürece katarak ilerlemiş olduk. Çünkü biliyoruz ki halk, yönetime katıldıkça demokratikleşir. Bu anlamda demokratik dönüşümü esas alan sistemimiz aynı zamanda kayyum siyasetine karşı da bir ders niteliğindedir. Demokratik Yerel Yönetim anlayışımız ile taşından toprağına, suyundan elektriğine, hafızasından kimliğine kadar kentlerimizi ahlaki ve politik yöntemle kayyım siyasetine karşı savunacağımızın sözünü veriyoruz. Kadın düşmanı tahakkümcü zihniyete karşı demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmamız ile her kentte eşit temsiliyeti tekrardan yaşamsal kılacağız” ifadelerini kullandı.

 Mücadeleyi yükselteceklerini kaydeden Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: “2016 yılından itibaren Kurdistan kentlerini adeta toplumsal kırımdan geçirmeye çalışan kayyım anlayışına karşı 31 Mart yerel seçimlerinde de aynı iradeyle cevap vereceğimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz. Sorunların temel kaynağı olan tek tipçi; merkeziyetçi anlayışın karşısında, yerel demokrasiyi güçlendiren; herkesin öz kimliği, kültürel farklılıkları ve anadiliyle yönetime katılacağı bir belediyecilik anlayışını benimsemekten bir adım dahi geri atmayacağız. Bugün ön seçimlerde belirlenen adaylarımızla karşınızdayız. Bu kentte uzunca bir süredir yürüttüğümüz mücadelemize, halkımızın seçtiği, Kurdistan halklarının belirlediği adaylarla devam ediyoruz. Bu anlamda seçimlerden ibaret olmayan mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü vererek tüm halkımızı selamlıyoruz.”