‘Din kirli siyasete alet edilemez’

Demokratik İslam Kongresi (DİK) Üyesi Mele Yusuf Andan, kirli siyasetin din ile karıştırılıp insanlara sunulduğunu belirterek, dinin alet edilmesinin kabul edilmemesi gerektiğini söyledi.

İslam dinine mensup olup kötülük yapanlara işaret eden DİK Üyesi Mele Yusuf Andan, evrensel hukuk ilkelerine ve gerçek İslam’a göre yaşam talebinden dolayı ‘terörist’ ilan edildiğini belirtti.

ANF’ye konuşan Demokratik İslam Kongresi (DİK) Üyesi Mele Yusuf Andan, Müslüman insanın siyasetten kaçmaması gerektiğini, çünkü siyasetin hayatın kendisi olduğunu savunarak, “Yapıcı bir niyetle siyaset ve İslam’ı bir arada yürütürsen çok güzeldir, ancak dini kirli siyasetine alet edersen durum değişir. Zulüm ve baskı için kullanırsan bunu kimse kabul etmemelidir. Bu, hem bizim hem de bizi idare edenler için geçerlidir. Bakınız, dini yeterince hazmedemeyenler, Peygamberimizin torunlarının kafalarını biçtiler, kendi siyasetleri uğruna. Bunu din için yapmadılar, siyasetleri için yaptılar” dedi.

BUGÜN DE TERÖRİST İLAN EDİLİYORUZ

Din insanı olan fakat dindar insanları da hedefe oturtup kötülük yapanlara işaret eden Andan, şunları dile getirdi: “Bugün de din insanları fetvalar verip siyasetleri uğruna diğer din insanlarını hedef haline getiriyor. Örneğin Şêx Said’e Ermeni, şaki dediler. Bunu yapanlar da yine işbirlikçi müftüler ve İslam dinine mensup kişilerdi. Onların fetvalarıyla bu insanlarımız katledildi. Bugün bile ‘terörist’ ilan ediliyoruz. Bu röportajımız yayınlandığında da aynı şeyleri söyleyecekler. ‘Yusuf zaten komünisttir’ diyecekler. Halbuki ben, evrensel hukuk ilkelerine göre yaşayalım, diyorum. Allah, Kuran ve Hz. Muhammed’in bize farz kıldığı gibi yaşayalım, diyorum. Yaşadığımız dünyada mutlaka iyi ve doğru vardır. İnşallah biz de doğrunun yanında duracağız her zaman.”

MAZLUM HAKKINI TALEP EDENLER

Dünya var oldukça mazlum ve zalimin de olacağını söyleyen Andan, şöyle konuştu: “Zalim, hakkı, adaleti ve günümüzün evrensel hukukunu kabul etmeyendir. Mazlum ise hakkını talep edendir. Ecdadının hakkını isteyendir. Mesela ben şu anda sizinle konuşurken bir mazlum olarak konuşuyorum, çünkü ana dilim olan Zazakî konuşmam gerekirken, Türkçe konuşuyorum. Zalimlik olmasaydı, ben seni, sen de beni anlayabilirdik farklı dillerde. Ben hakkımı istediğim için beni terörist ilan ediyorlar. Haberim olmadan beni damgalıyorlar. İşkenceyle beni baskılıyorlar. Bir gün biz de kenetlenerek hakkımızı alacağız.”