Fikret Doğan, "Artık halk, gerçekten olumsuz tüm kodları ortaya çıkan bir iktidara, Türkiye’nin mevcut sistemine itiraz ediyoruz, diyor.  İnkar, imha, baskı ve zulüm üzerine kurulmuş sisteme itiraz ediyor. Buna karşı tek muhalefet 3. Yol'dur. Halkımız bunu çok iyi görüyor" dedi.

Kürdistan illerinde, Türkiye metropollerinde ve Ortadoğu’da geçtiğimiz hafta sonunda yapılan Newroz kutlamalarının yankıları sürüyor. Newroz alanlarına akan ve “Bijî Serok Apo” sloganları atan milyonlarca kişi, barış konusunda tek muhatabın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu bir kez daha haykırdı.

Amed’de Soylu ve Bahçeli provokasyonuna rağmen Newroz kutlamalarına 1 milyon kişi katılırken, Van’da da olumsuz hava koşullarına rağmen 300 bin kişi Newroz alanında “Bijî Serok Apo” sloganları attı.

2022 Newroz’unun dilini ve halkın verdiği mesajları HDP Van İl Eşbaşkanı Fikret Doğan’a sorduk.

*Sizce 2022 Newroz kutlamalarında önce çıkan ana tema ne oldu?

Newroz, geçmişten bu yana bin yıllardır zulme karşı başkaldırıdır. Her toplum bugüne kadar kendine göre tarifleyerek kutlamıştır ancak Kürtler hep zulme inkara maruz kalmış ve haliyle Newroz, Kürt halkının direniş ve diriliş bayramıdır. Kürtler bunu 50 yıldır politik anlamda da bilince çıkardı. Tüm arkadaşlarımızın bu anlamda büyük bedel ve emekleri oldu. Newroz artık Kürdistan’da gelenekselleşti. Artık siz hiçbir çalışma yapmazsanız bile halkımızın kendisi biri araya gelerek politik mesajlarını veriyor.

2022 Newroz’unda halkımız kendi mesajını kendi yarattı ve ne istediğini biliyor. Egemenler her seferinde bu mesajı maniple ederek kendilerini kandırıyor. Sadece Van’da değil Türkiye ve Kürdistan’daki tüm Newrozlarda halkımız fikir birliği yapmışçasına aynı mesajı verdi. Abdullah Öcalan bir şekilde hem Kürdistan’ın dört parçası, Türkiye ve Ortadoğu’da barış mücadelesi veren bir kişidir. Abdullah Öcalan’ın sesinin duyulduğu her an barışın egemen olduğu, savaşın olmadığı, bir şekilde toplumsal rahatlama sağlanan ortamlar oluştu. Bunlar onun rolünü çok daha fazla anlamlı hale getiriyor. 2022 Newroz’unda halkımız Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve barış rolünü oynaması gerektiği mesajını verdi. Bunun doğru algılanmasını umuyoruz.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP yetkilileri son günlerde “HDP’nin halk desteği bitti, artık miting yapacak mecalleri yok” şeklinde partiniz aleyhine bir kara propaganda yürütüyor. Aynı zamanda partinizin kapatılması gündemde. Bu durumu ve halkın Newroz alanlarında buna karşı gösterdiği reaksiyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’nin son 50 yılını birebir yaşayan, gören ve değerlendiren yaştayım. 50 yıldır bu ülkede öğrendiğim şey, Türkiye’de iktidara gelen herkesin bir öncekini tekrar ettiğidir. Bu yüzden bu tartışmaların hiçbir mahiyetinin olmadığını Newroz alanlarında bir kez daha gördük. HDP‘nin kapatılması gündemde. AKP iktidara geldiğinde ‘Parti kapatma utancına son’ diyerek iktidara geldi. Seçim barajının tarihçesine baktığımızda Kürtlerin mecliste edilmemesi üzerine inşa edilmiş bir uygulamaydı. Ama bu mücadele her şeyi tersine çevirdi, yüzde 10 seçiminin barajının mimarları şimdi meclise girmek için o barajları kaldırmak istiyor. HDP bir tabela partisi değildir, HDP’yi kapatarak bitiremezsiniz. HDP olmaz, farklı bir isimle mücadelemize devam ederiz. Halkımız çok büyük bir politik ferasete sahip ve kısa sürede yeni partisini siyasi yaşama katacaktır. HDP’yi kapatmak isteyenlerin bunu da hesaba katması gerekiyor. Başta Kürt halkı bu hükümetin tüm kodlarını deşifre etti. 21. yüzyılda bu ortamda insanlara tarih öncesi muamele yaparsanız bu sonuç almayacağı gibi çok daha olumsuz sonuçlara da yol açar.

Bir yandan da Kürt halkını görmezlikten gelen bir muhalefet var. Newroz alanlarında buna ilişkin mesajların da ön plana çıktığını gördük. Sizce muhalefet Kürt halkının gösterdiği bu mesajı nasıl değerlendirir?

Halkımız ne istediğini gerçekten biliyor. Halkımız hem iktidar hem muhalefet cephesini yakından takip ediyor ve ne yapmak istediklerini de biliyor. HDP olarak geçen Eylül ayında kamuoyuna bir deklarasyon yayınladık. HDP olarak şunu diyoruz: İki blok arasında sıkıştırılmış politikaya mecbur değiliz. Biz 3. Yol diyoruz. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkları, emekçileri, bütün inançları, bu ülkenin barışa ihtiyacı olduğuna inanan tüm kesimlerin katıldığı yol, 3. Yol’dur. İnsanlar bunu çok iyi algıladı ve bu anlamda yolumuza devam ediyoruz. Artık halk, gerçekten olumsuz tüm kodları ortaya çıkan bir iktidara, Türkiye’nin mevcut sistemine itiraz ediyoruz, diyor. Bu devletin yüz yıllık kuruluş kodları değişmediği sürece siz başa kimi getirirseniz getirin, bu ülkenin ekonomik ve siyasal olarak kurtarabileceğine inanıyor. Halkımız buna itiraz ediyor. İnkar, imha, baskı ve zulüm üzerine kurulmuş sisteme itiraz ediyor. Buna karşı tek muhalefet 3. Yoldur. Halkımız bunu çok iyi görüyor.