Gabar’da şehit düşen 4 gerillanın kimlikleri açıklandı
Gabar şehitlerinin kimliklerini açıklayan HPG, “Özgürlük mücadelemizin büyüyüp zafere ulaşmasındaki emekleri halkımızca her zaman hatırlanacaktır” dedi.
Gabar şehitlerinin kimliklerini açıklayan HPG, “Özgürlük mücadelemizin büyüyüp zafere ulaşmasındaki emekleri halkımızca her zaman hatırlanacaktır” dedi.
HPG Basın İrtibat Merkezi, şehitlere ilişkin şunları belirtti:
“9 Ocak 2023 günü Gabar alanında güçlerimiz ile işgalci Türk ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. Yaşanan çatışmalarda Gabar’da özgürlük mücadelemizin öncülüğünü yapan Evrim, Hogir, Şervan ve Rênas yoldaşlarımız son nefeslerine kadar kahramanca savaşarak şehadete ulaşmıştır. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne fedai katılımlarıyla halkımızın en değerli evlatları olmayı başaran bu yiğit yoldaşlarımız, mücadeleleriyle olduğu kadar şehadetleriyle de biz yoldaşlarına öncülük yapmaya devam edecektir. Evrim, Hogir, Şervan ve Rênas yoldaşlarımızın özgürlük mücadelemizin büyüyüp zafere ulaşmasındaki emekleri halkımızca her zaman hatırlanacaktır. Kurdistan Devrimi’nin gerçek yaratıcıları ve sonsuza dek koruyucuları olan bu değerli yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Evrim Sumbul |
Kod Adı: Hogir Botan |
Kod Adı: Şervan Çiya |
Kod Adı: Rênas Serfiraz |
EVRİM SUMBUL
Evrim yoldaşımız Kurdistan’ın önemli yurtsever kentlerinden olan Colemêrg’de yine yurtsever ve özgürlük saflarına katılımları olan bir ailede doğmuştur. Ailesinin ve yakın çevresinin daha özgürlük mücadelemizin başlarından itibaren, mücadele içerisinde yer alması, Evrim yoldaşımızın küçük yaşlardan itibaren partimiz PKK’yi tanımasını sağlamıştır. Çocuk olmasına rağmen düşmanın halkımıza yaptığı baskı ve işkenceleri bilince çıkarmış, yaşamının hiçbir döneminde bunları aklından çıkarmayarak, mücadele gerekçesi haline dönüştürmüştür. Gerilla ile tanışması 2004 yılında olan Evrim yoldaşımız, gerillanın insanlara yaklaşımlarından, mücadeledeki kararlılığından ve fedakarca yaşamından derinden etkilenmiştir. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın halkımız için verdiği mücadele karşısında kendisinin de bir Kürt kadını ve genci olarak halkımızın özgürlüğü için mücadele etmesi gerektiğinin farkına varmıştır. Bunun için arayış içerisine giren Evrim yoldaşımız, her geçen gün mücadele gerçekliğini daha fazla öğrenmiş, Önderlik ve şehitler çizgisini daha iyi anlamaya başlamıştır. Düşmanın halkımıza yönelik saldırılarını her geçen gün artırması, soykırım politikalarında ısrarcı olması ve bunu yaptığı katliamlarla açık bir şekilde sürdürmesi Evrim yoldaşımızın mücadeledeki kararlılığını perçinlemiştir. Soykırımcı düşmana karşı en etkili mücadele edebileceği yer olarak gerilla saflarını gören Evrim yoldaşımız, bilinçli bir tercihle yüzünü Zagroslara dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır.
Gerillaya katılarak yeniden doğduğunu ifade eden Evrim yoldaşımız, gerilla ve dağ yaşamını özgürlüğe açılan bir kapı, insanın özüne dönüşünün mekanı olarak değerlendirmiştir. Kurdistan doğasının, PKK’de aldığı eğitimlerin kendisinde yenilenme yarattığını belirtmiş, bunun için kopmaz bir bağla dağlara bağlanmıştır. Özellikle bir kadın olarak toplumda kadınlara biçilen kölelik statüsünün ancak PKK ortamında mücadele edilerek aşılabileceğini bilince çıkarmıştır. Bunun için özgür bir yaşamın arayışında olan tüm kadınların Kurdistan dağlarında PKK-PAJK saflarında mücadeleye çağırmıştır. Yeni Savaşçılar eğitimini Avaşîn alanında gören Evrim yoldaşımız, bu eğitim sürecini başarılı bir şekilde bitirmiş ve pratik çalışmalara yönelmiştir. Gerilla saflarında yeni olmasına karşın istekli ve heyecanlı katılımı ile kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlamış, kendisi gibi yeni katılan yoldaşlarına öncülük etmeye başlamıştır. Kendisini askeri ve ideolojik olarak sürekli geliştirme çabasında olan Evrim yoldaşımız, Parti tarihimizi öğrenmeye yönelik özel bir çabası olmuştur. Yaptığı okumalardan özellikle Amed Zindan Direnişi’nden, Dörtlerin, Mazlum Doğan ve 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu şehitlerimizin düşmanın tüm saldırılarına karşı fedaice ve kırılmaz bir irade ile mücadele etmelerinden derinden etkilenmiştir. Okuduğu her kitaptan, dinlediği her anıdan, tanık olduğu her olaydan ders çıkarmasını başaran Evrim yoldaşımız, kısa süre içerisinde önemli bir tecrübe birikimine ulaşmıştır. Aldığı tecrübeleri düşmana karşı etkili bir mücadelenin zemini yapmak isteyen Evrim yoldaşımız özellikle Bakurê Kurdistan’da mücadele etmek istemiş, düşmanın onlarca yıldır halkımıza yönelik gerçekleştirdiği katliamların intikamını almak ve soykırım siyasetini parçalamak istemiştir. Bu temelde özellikle kahramanlık destanlarına ev sahipliği yapan ve halkımızın mücadele tarihinde özel bir yeri olan Botan alanına gitmek en büyük hayali olmuştur. Bu hayalini gerçekleştirmek için büyük bir istek, kararlılık ve emekle mücadele etmiş ve sabırla Botan’a gideceği an’ı beklemiştir. Halkımıza yönelik çete saldırılarını yoğunlaştığı dönemlerden olan 2016 yılında halkımızla birlikte DAİŞ çetelerine karşı savaşmak için direniş mevzilerine geçen Evrim yoldaşımız, birçok eylemde yer alarak askeri anlamda önemli bir tecrübenin sahibi olmuştur.
Düşman saldırılarının yoğunlaştığı ve Kurdistan halkına ve Hareketimize diz çöktürülmek istenen bir süreçte, en büyük hayali olan Botan alanına gitme isteği gerçekleşen Evrim yoldaşımız büyük bir heyecanla Egîd, Adil, Gelhat, Nûda ve Gulbaharların mücadeleleriyle direniş destanları yazdığı Gabar alanına geçmiştir. Kendisi de bu öncü şehit yoldaşlarımızın mücadelesine layık olmak ve onların devrettikleri mücadeleyi zaferle taçlandırarak hayallerini gerçekleştirmek istemiştir. Bunun için daha Gabar’a gittiği ilk andan itibaren coşkulu katılımı ile dikkat çekmiştir. Emekçi yönü ön planda olan Evrim yoldaşımız, büyük fedakarlıklar gerektiren birçok çalışmaya ısrarla kendisini önermiştir. Bu özelliği sayesinde yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Düşmana olan öfkesini büyük eylemlere dönüştürme arzusunu günden güne büyüten, bunun için derinlikli bir yoğunlaşmanın sahibi olan Evrim yoldaşımız, bir YJA Star gerillası olarak birçok eyleme öncülük yaparak üstlendiği sorumlulukları başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Uzun bir süre bulunduğu Gabar alanında özlü katılımı, fedakar duruşu ve düşmana olan derin öfkesiyle öncü bir YJA Star komutanı olmayı başaran Evrim yoldaşımız, Devrimci Halk Savaşımızın başarıya ulaşması için büyük bir özveri ile mücadele etmiş, düşmanın tüm yoğun saldırılarına rağmen profesyonel bir gerilla olarak büyük başarılar ortaya çıkarmıştır. Düşmanın tüm özel savaş politikalarına rağmen Kurdistan gerillasının üstün taktik yaratıcılıkla düşmana her an darbe vurabileceğinin en somut ispatı olan Evrim yoldaşımız, bu özellikleriyle Botan başta olmak üzere Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yapan tüm yoldaşlarına örnek olmuştur. Yoldaşları olarak komutanımız Evrim yoldaşımızın bıraktığı direniş bayrağını ona layık olmanın sorumluluğu ile hayallerini gerçekleştirene kadar kararlılıkla taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
HOGIR BOTAN
Berivanlardan, Çiçek Kiçî ve Mehmet Tunçlara uzanan yüzlerce kahramanı bağrından çıkarmış olan Cizîra Botan halkımız, düşmanın sürekli hedefinde olmasına rağmen onurlu duruşundan taviz vermemiş ve Kürt yurtseverliğinin kıblesi olmuştur. Özellikle 90’lı yıllardan itibaren köy yakma ve göçertme politikalarına en yoğun bir şekilde maruz kalan Cizîra Botan halkımız zorla toprağından uzaklaştırılmış büyük acılarla yüz yüze bırakılmıştır. Tüm bu saldırılara rağmen Cizîra Botan halkımız, bulunduğu her yerde yurtseverliğini ve kültürünü korumakla kalmamış, binlerce yiğit evladını da Parti saflarına göndererek tüm bu politikalara karşı intikamını almayı bilmiştir. Böylesi kahraman bir halkın evladı olan Hogir yoldaşımız, yurtsever ve bedel vermiş bir ailenin ferdi olarak, ailesinin düşmanın baskılarından dolayı Türkiye metropollerine göç etmesi nedeniyle Konya’da doğmuş ve büyümüştür. Buna rağmen daha küçüklüğünden itibaren köklerine bağlı yetişmiş, ailesinden aldığı bu yurtsever kültürü hayatının her anında devam ettirmeyi bilmiştir. Faşist Türk devletinin Kürt halkı üzerinde uygulamak istediği inkar ve imha politikalarına daha genç yaşlarında yakından tanıklık eden Hogir yoldaşımız, bu politikalara karşı büyük bir kin beslemiş ve cevap olma noktasında arayışlara girmiştir. Bu süreçte gençlik çalışmalarında yer alan Hogir yoldaşımızın çalışmalardaki aktifliği ve enerjisi düşmanın dikkatini çekmiştir. Faşist Türk devletinin gençler şahsında tüm Kürt halkına uygulamak istediği bilinçsizleştirme ve köksüzleştirme politikalarına karşı büyük bir emek ve çabayla karşı koyan Hogir yoldaşımız, öncü rol oynayarak birçok Kürt gencini de mücadele çizgisine çekmiştir. Bu çalışmalarda 5 kez gözaltına alınan Hogir yoldaşımız, düşmanın baskı ve göz korkutma çabalarına karşı her defasında mücadelesini daha da büyüterek cevap vermiştir. Uzun bir süre bu çalışmalarda öncü rol oynayan Hogir yoldaşımız, düşmana daha büyük darbe vurabilmenin ve Kürt halkının özgürlüğünü sağlayabilmenin ancak ve ancak bunun en amansız mücadelesini veren PKK’ye katılmak ile olabileceğini fark etmiş ve gerilla saflarına katılım kararı vermiştir.
2011 yılında büyük bir heyecanla gerilla saflarına katılan Hogir yoldaşımız yeni savaşçı eğitimlerini Metîna’da görmüştür. Katıldığı ilk günden itibaren sergilediği kendinden emin ve kararlı duruşu ile yoldaşlarının ilgisini çekmeyi başarmıştır. Eğitim sürecini başarıyla bitiren Hogir yoldaşımız, ilk pratiğine Heftanîn alanında çıkmıştır. Heftanîn’de kaldığı süre boyunca gittiği tüm alanlarda büyük emek vermiş, güler yüzlülüğü ve cana yakınlığıyla yoldaşları tarafından sevilip sayılmıştır. Heftanîn alanında yürüttüğü başarılı pratiğin ardından gerilla tarz ve taktiğinde profesyonelleşmek, derinleşmek ve uzmanlaşmak için branş eğitimleri almıştır. Bu eğitimlerde salt askeri yönden değil ideolojik yönden de kendini geliştirmek için büyük çaba gösteren Hogir yoldaşımız, Önder Apo felsefesi üzerine yoğunlaşmış ve bu felsefeyi yaşamsallaştırmanın mücadelesi içerisinde olmuştur. Branş eğitimlerini başarıyla tamamlayan ve branşında uzman bir gerilla olarak pratiğe çıkan Hogir yoldaşımız, gerici DAİŞ çetelerinin soykırımcı Türk devletinin yardımıyla Kürt halkına saldırması üzerine her Kürt genci gibi halkını korumak istemiş ve 2013 ile 2016 yılları arasında birçok alanda bu gerici çetelere karşı savaşmıştır. Bu savaşta karnından yaralanmasına rağmen Apocu iradenin getirdiği yenilmezlik, büyük azim ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjiyle tekrar ayaklanmış ve savaş mevzilerine dönmüştür. Askeri ve ideolojik yönlerden her geçen gün daha fazla gelişme kaydeden Hogir yoldaşımız tecrübelerini ve birikimlerini komutasındaki yoldaşlarına aktarmaktan geri durmamıştır. Gerici DAİŞ zihniyetini yenilgiye uğratan destansı direnişte büyük emek sahibi olan Hogir yoldaşımız, tarihi misyonunu yerine getirdikten sonra yüzünü tekrar Kurdistan’ın özgür dağlarına dönmüştür.
Hogir yoldaşımız edindiği büyük askeri tecrübeleri Önderlik ideolojisiyle pekiştirmek, Önder Apo felsefesi ve çizgisindeki gerillacılık üzerine daha fazla yoğunlaşabilmek için Mazlum Doğan Akademisi’nde eğitim görmüştür. Bulunduğu tüm ortamlarda ilkelerden taviz vermeyen örgütsel bir duruşa sahip olan Hogir yoldaşımız, eksikliği kabul etmemiş, eleştirmiş, şehitlerimizin bıraktığı PKK yaşamını korumanın ve geliştirmenin arayışı içerisinde olmuştur. Sadeliği, fedakarlığı, morali ve iradeli kişiliği ile onu tanıyan bütün yoldaşlarında iz bırakmıştır. Yüksek güven, hassasiyet ve istikrarlı bir katılım gerektiren örgütümüzün en önemli görevlerinde yer almış ve bu sorumluluğu başarıyla yerine getirmiştir.
Hogir yoldaşımız katıldığı ilk günden itibaren sömürgeci Türk devletinin politikalarından dolayı uzaklaşmak zorunda kaldığı Botan’da gerillacılık yapmanın hayalini kurmuştur. 2018 yılında bu hayalini gerçekleştirme fırsatı bulan Hogir yoldaşımız büyük bir bilinç ve kararlılıkla Egîd, Adil ve Bedranların diyarı olan Gabar’a geçmiştir. Şehitlerimizin büyük bir emek ve fedakarlıkla yarattığı gerillacılık imkanlarına layık olabilmenin büyük mücadelesini veren Hogir yoldaşımız, şehit yoldaşlarımızın çizgisinde yaşamın ve savaşın büyük arayışçısı olmuştur. 2016 ve 2018 yıllarında Botan’da şehadete ulaşan yakın akrabaları Canfeda Botan ve Brûsk Cîzre yoldaşlarımızın şehadetleri Hogir yoldaşımızın düşmana olan kinini katbekat büyütmüş, bu temelde daha fazla pratiğe sarılmıştır. Gabar alanında gerçekleştirilen ve düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde öncü rol oynayan Hogir yoldaşımız, kararlılığı ve gözü pekliğiyle başarılı pratiklerin sahibi olmuştur. Bulunduğu Gabar alanında yeni dönem gerilla tarz ve taktiğinin pratikleştirilmesinde önemli bir rol oynamış, düşmanın gerçekleştirdiği birçok operasyonu boşa çıkararak yeni dönem gerillacılığının uygulanmasında öncü rol oynamıştır. Savaşçı özelliklerinin yanında yaşamdaki mütevaziliği ve emekçiliğiyle de PKK militanlığının örneklerinden olmuştur. Güler yüzlü ve moralli katılımı ile yoldaşlarına moral kaynağı olan Hogir yoldaşımız, aynı zamanda savaşın en yoğun yaşandığı dönemlerde birikimi ve tecrübesiyle yoldaşlarına öncü olmayı da bilmiştir. Hogir yoldaşımız savaştaki hırsı ve kararlılığı ve yaşamdaki morali, örgütsel duruşu ve mütevaziliği ile büyük bir direniş mirası bırakmıştır. Biz yoldaşları olarak bu direniş mirasını büyüteceğimizin, Hogir yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan hayallerini zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.
ŞERVAN ÇIYA
Özgürlükten taviz vermeyen, dili, kültürü ve tarihiyle şekillenen öz kimliğinden vazgeçmeyen yurtsever Êlih halkımız, sömürgeci Türk devletinin yoğun saldırılarıyla yüz yüze kalmış, JİTEM ve Hizbulkontra çeteleri eliyle gerçekleşen vahşi saldırılarla Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bütün insanlık dışı saldırılara rağmen Êlih halkımız güçlü bağlar kurduğu ve halkımızın özgür geleceğinin garantisi olan partimiz PKK’nin şehitlerin kanıyla açtığı mücadele yolunu asla terk etmemiştir. Şervan yoldaşımız da bu güçlü yurtsever geleneğin içinde Êlih, Sason’da dünyaya gelmiştir. 1990’lı yıllarda faşist Türk devletinin baskı ve saldırıları nedeniyle ailesiyle birlikte yaşadığı köyü terk etmek zorunda kalan Şervan yoldaşımız, onuruyla yaşamı esas alan yurtsever bir ailemizde Êlih merkezde büyümüştür. Baskı ve zulme boyun eğmeyen her Kürt gibi genç yaşında sömürgeci Türk devletinin kirli yüzünü görüp tanımıştır. PKK’nin tarihi direnişini yakından takip eden yoldaşımız, Türkiye metropollerinden Antalya’ya giderek Akdeniz Üniversitesi’nde sağlık eğitimi almıştır. Burada yaşadığı dönemde Kürt halkına karşı geliştirilen faşizan uygulamalar ve özellikle yurtsever Kürt gençlerini hedef alan asimilasyon politikaları karşısında büyük bir öfkeye kapılmıştır. Kurdistan’a dönerek eğitimine devam etme kararı alan yoldaşımız, Bedlîs Eren Üniversitesi’ne geçerek sağlık eğitimini devam ettirmek istemiştir. Ancak gittiği her yerde düşman gerçekliğini gören ve ezilen halkımızın çektiği acılara tanıklık eden Şervan yoldaşımız, PKK’nin yürüttüğü tarihi direnişle halkımızın asimilasyon, inkar ve imha saldırılarından kurtularak özgür bir gelecek sahibi olacağı gerçeğini bilince çıkarmıştır. 2011 yılında gençlik çalışmalarına katılarak Partimizi ve Önder Apo felsefesini daha yakından tanımaya başlayan yoldaşımız, Kürt gençlerini bilinçlendirmek için yoğun bir çaba sahibi olmuştur. Şervan yoldaşımız kısa sürede yürüttüğü etkili çalışmayla öncü konumuna gelmiştir. Birçok kez sömürgeci Türk devletinin gözaltı saldırılarına maruz kalan yoldaşımız, her defasında daha fazla mücadele ederek işgalcilere cevap vermiş ve 2013 yılında gerilla saflarına katılarak Kürt gençlerine gerçek mücadele zeminini göstermiş ve işgalcilere gereken cevabı vermiştir.
Bir süre Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yürüten yoldaşımız daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Aldığı temel gerillacılık eğitimlerini tamamlayan yoldaşımız daha sonra profesyonel ve yeni dönem ihtiyaçlarına cevap olmak için uzmanlaşma eğitimi almıştır. Şervan yoldaşımız, mücadele saflarında uzun süre sağlık çalışmaları yürütmüş, ölümsüz komutanımız Mehmet Xeyrî Durmuş’un mücadele çizgisini takip ederek yoldaşlarının Doktor Şervan’ı olmuştur. Savaşın en yoğun olduğu alanlara giderek yoldaşlarına yoldaşlık yapmış ve en zor koşullarda yaralı yoldaşlarının tedavisini yapmıştır. 2017 yılında yaralı yoldaşlarını tedavi etmek isterken işgalci Türk devletinin saldırısına uğrayan yoldaşımız, yaralanmasına rağmen büyük iradesi, mücadeleci ve direngen kişiliğiyle kısa sürede iyileşmiş ve tekrar en ön cepheye, yoldaşlarının yanına dönmüştür. Birçok alanda kalan ve mücadelesinin her an’ını büyük emekle geçiren yoldaşımız, PKK saflarında gelişen örnek bir militan olmuştur. Sağlık alanında sınırlı kalmayan Şervan yoldaşımız, başta askeri alan olmak üzere birçok farklı alanda kendisini geliştirmiş, her an her göreve hazır olarak Partimizin önüne koyduğu her görevi üstün bir başarıyla yerine getirmeyi esas almıştır. Aldığı eğitimler ve yürüttüğü pratiklerle öncü bir militan ve yeni dönemin zafer ruhunu taşıyan örnek bir komutana dönüşen Şervan yoldaşımız, bulunduğu her ortamda emekçi ve doğal kişiliği; samimi ve koşulsuz katılımıyla bütün yoldaşları arasında büyük bir saygı ve sevgi uyandırmıştır. Her zaman Bakurê Kurdistan’da mücadele yürütmek için büyük bir ısrar sahibi olan Şervan yoldaşımız, bu amacına ulaşmak için sürekli kendisini geliştirmiş ve yoğunlaşma içerisinde olmuştur. Bilgi ve birikimini Önder Apo felsefesiyle derinleştiren yoldaşımız, sonunda bir özgürlük gerillası olarak Bakurê Kurdistan’a gitme hayalini gerçekleştirmiş, gerillacılığın kutsal mekanı Botan’a geçmiştir. Uzun süre Botan’ın Gabar bölgesinde gerillacılık yürüten Doktor Şervan yoldaşımız, yine en zor koşullar altında bir yandan işgalcilere karşı etkili bir savaş yürütmüş, diğer yandan kutsal doktorluk görevini devam ettirerek yoldaşlarına hizmet etmeyi esas almıştır. Devrimci yaşamı boyunca soluksuz bir mücadele yürüten yoldaşımız, halkımızın özgür gelecek umudunu gerçekleştirmeyi yaşamının merkezine koymuştur. Sömürgecilere karşı olan öfkesini hiç kaybetmeyen Şervan yoldaşımız, ölümsüz komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz)’ın izinde yürümüş ve kutsal Gabar topraklarında efsaneleşen bir mücadele yürütmüştür. Şehitlerimizin mücadelesini zafere taşımak ve onların geride bıraktığı direniş bayrağına layık bir militan olmayı başaran Doktor Şervan yoldaşımız, biz geride kalan yoldaşlarına zafer çizgisini göstermiştir.
RÊNAS SERFIRAZ
Rênas yoldaşımız Amed’in Karaz ilçesinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin Kürt kültür, gelenek ve halkımızın özgürlük mücadelesine bağlı olmaları Rênas yoldaşımızın da bu değerlerle büyümesini sağlamıştır. Yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması Rênas yoldaşımızın küçük yaşlardan itibaren Kurdistan Özgürlük Mücadelesi ve onun öncü gücü gerillaya sempati duymasını sağlamıştır. Amed gibi yurtsever ve özgürlüğüne sevdalı bir kentte yaşaması ve düşmanın sömürgeci politikalarını en çıplak bir şekilde katliamlara varırcasına halkımıza karşı kullanması Rênas yoldaşımızın devrimci duygularla tanışmasını erkenden sağlamıştır. Düşmanın halkımıza karşı gerçekleştirdiği katliamlara, halkımızı öz değerlerinden uzaklaştırarak soykırımdan geçirmek istemesine büyük öfke duymuştur. Bu nedenle gençlik dönemlerinden itibaren mücadele etme arayışına girmiştir. Etkili bir mücadele yürüterek düşmandan intikam almak isteyen Rênas yoldaşımız, kuzeni Silav Amed – Filiz Tabu yoldaşımızın 2009 yılında Sêrt’de şehadete ulaşması sonrası mücadele rotasını belirlemiştir. Gerilla saflarına katılarak hem Silav yoldaşımız şahsında tüm Kurdistan özgürlük şehitlerinin hem de düşmanın halkımıza yönelik gerçekleştirdiği katliamların hesabını sormak ve intikamlarını almak istemiştir. Bir süre gençlik çalışmalarında kaldıktan sonra gerilla saflarına katılmak için çabalamış fakat gerekli koşulları sağlayamadığı için bir süre katılımını ertelemiştir. Büyük özgürlük hayali ve düşmandan hesap sorma amacında son derece kararlı olan Rênas yoldaşımız şehitlere verdiği söze bağlı kalmış, Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik ağır saldırıların olduğu bir süreçte halkımızın özgürlük mücadelesinde yer almak için bir kez daha çabalamıştır. Bu çabasında başarılı olan Rênas yoldaşımız 2014 yılında Amed’den gerilla saflarına katılmıştır.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra ilk eğitimini Heftanîn alanında gören Rênas yoldaşımız, içten ve samimi katılımı ile kısa sürede gerilla ve dağ yaşamına uyum sağlamıştır. Ailesinden aldığı terbiye, kültür ve yurtsever öz sayesinde eğitimlere ve Parti yaşamına hesapsız, dürüst ve samimi katılmış, kısa sürede kişiliğinde önemli dönüşümler yaratmıştır. Yine birçok yoldaşının askeri tecrübelerinden faydalanmış, yıllarca edinilebilecek tecrübeleri çok kısa bir sürede edinmiştir. Yüksek duyarlılık, güven ve askeri tecrübe gerektiren önemli çalışmalarda yer almış, uzun bir süre bu çalışmaları başarılı bir şekilde yürütmüştür. Çalışmalardaki emekçi ve fedakar katılımı ile birlikte çalıştığı yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Halkımızın ve Hareketimizin içerisinde bulunduğu tarihi sürece daha aktif ve sonuç alıcı bir katılım sağlamak için kendisini ideolojik anlamda derinleştirmesi gerektiğinin farkında olan Rênas yoldaşımız bu amaçla Mahsum Korkmaz Akademisi’nde eğitim görmüş, yaşadığı pratiği değerlendirme imkanı bulmuştur. Yine Önderlik felsefesini daha derinlikli anlamış, kişiliğini bu temelde sorgulayarak eksik yanlarını güçlendirmiştir. Devrimci Halk Savaşımızın öncü gücü olan gerilla komutanlığını üstlenmesi gerektiğini bilince çıkarmış, bu yönlü önemli bir yoğunlaşma sürecinden geçmiştir. Eğitimi başarılı bir şekilde bitirdikten sonra yeni dönem gerillacılığı temelinde Devrimci Halk Savaşımızda başarı sağlamak iddiasıyla öncü bir komutanı olarak tekrar Heftanîn alanına geçmiştir. Sömürgeci Türk devletinin Başûrê Kurdistan’ı işgal girişimleri çerçevesinde Heftanîn’e yönelik gerçekleştirdiği operasyonda yüklendiği misyona denk bir pratiğin sahibi olmuş, işgalcilere karşı geliştirilen birçok eylemde yer almıştır.
Düşmanın işgal planlarına karşı Bakurê Kurdistan’da mücadelemizi daha fazla büyütmemiz gerektiğinin farkında olan Rênas yoldaşımız bu amaçla Bakurê Kurdistan’a geçmiş, onlarca yiğit komutana ev sahipliği yapan ve birçok gerillanın hayalindeki alan olan Gabar’a geçmiştir. Gabar’da yürüdüğü her patikada, dinlenmek için durduğu her kaya dibinde onlarca şehit yoldaşımızın varlığını hissetmiştir. Gabar alanının zorlu fakat maneviyat yüklü pratiğinde şehit yoldaşlarımıza layık olmanın ve devrim görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmenin ağır sorumluluğuyla amansız bir mücadelenin sahibi olmuştur. Gabar alanında tüm zorlu şartlara rağmen her an düşmana darbe vurmak için yoğunlaşan Rênas yoldaşımız düşmana karşı gerçekleşen birçok eylemde yer almıştır. Düşmanın 9 Ocak günü gerçekleştirdiği operasyonda çıkan yoğun çatışmalarda Apocu fedai ruhla son nefesine kadar çatışarak şehadete ulaşmıştır.”