Hakların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı belediyelerden Erxenî (Ergani), Licê (Lice) ve Farqîn (Silvan) belediyelerine kayyum atamasının 3’üncü yılında açıklama yapıldı. Erxenî Botanik Park’ta bir araya gelen halk, “Kayyum halk iradesine darbedir, kayyım iradesi değil, halk iradesi” pankartı açtı. Eyleme HDP Amed İl Örgütü eşbaşkanları Zeyyad Ceylan ve Gülistan Atasoy, HDP ilçe örgütleri yöneticileri ve üyeleri katıldı. Açıklamada konuşan Zeyyat Ceylan, hiçbir zaman kayyum zihniyeti Kurdistan’da kabul edilmeyeceğini söyledi.
Belediyelere kayyum atamalarının 3’üncü yıl dönümü vesilesiyle bir araya geldiklerini belirten Ceylan, 2019 yılındaki seçimi hatırlatarak, “HDP ve demokratik siyaset birçok yerde büyük bir farkla belediyeleri kazandı. HDP yerel halkı esas alan, kolektif çalışmayı esas alan bir politika yapmaktadır. Hak, hukuku ve adaleti esas alarak çalımalar yürüttük. Halkımız bize sahip çıktı. Biz de halkımıza hizmet etmek istedik. Bu çalışmalarımız AKP ve MHP’yi rahatsız etti. Bu nedenle AKP ve MHP Kürt halkının iradesini kendine tehlike olarak gördü. Çünkü HDP’yi ve Kürt halkını, iradesini kendine engel ve kendisi için gidici olarak gördüğü için halkın rızası olmadan devlet zoruyla belediyelerimize kayyum atadı. Hiçbir zaman kayyum zihniyeti Kurdistan’da kabul edilmeyecektir. Her zaman dile getiriyoruz, kayyım halkın iradesine düşmandır. Kayyum halka herhangi bir hizmet sunmuyor. Kayyum olduğu yerde talan var hırsızlık var. Halkımız bunu iyi biliyor ve birlikte onlardan hesap soracağız. Amaçları halkın iradesini kırmaktır. Ama bu halkın iradesini hiçbir zaman kıramadılar, yine de başaramayacaklar” diye konuştu.

FARQÎN
HDP Farqîn İlçe Örgütü ise kayyum atanan belediye binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ilçe yönetimi, Yeşil ve Sol Parti İl Eş Sözcüleri Pınar Sıkık Tekin ve Abbas Şahin, Bismîl, Êlih ve Hezro belediye eşbaşkanları ile sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Açıklamayı görevden alınan Farqîn Belediyesi Eşbaşkanı Abbas Azizoğlu yaptı. Abbasoğlu, bundan 3 yıl önce halkın iradesi ikinci defa kayyım darbesiyle gasp edilerek eşbaşkanların hukuksuz bir şekilde tutuklandığını hatırlattı.

Yerel seçimlerde halkın büyük desteğiyle seçildiklerini dile getiren Azizoğlu, “Bu sorumluluğun gereği olarak göreve başladığımız ilk gün, karakola dönüştürülen ve halka kapatılan belediye binalarını, halkımızın en rahat biçimde ulaşabileceği mekanlar haline getirdik. Toplumcu belediyecilik paradigmamız çerçevesinde, halkımızla birlikte belediyeleri yönetmek her zaman önceliğimiz oldu. Belediyeyi kazandıktan sonra içerisinde geçirdiğimiz her gün aslında kayyım tahribatlarının, talanlarının ve rant odaklı yolsuzluklarının görülmesine vesile oldu. Yaratılan tahribatın düzeyi, belediye bütçelerinin tamamı aktarılsa bile onlarca yıl boyunca karşılanamayacak düzeyde idi. Belediyenin borçları için bir bahane olarak görmeyip halkımız için hizmet üretebilme arayışına girdik. Belediye bütçesi için kaynak yaratma çabalarımız, başta İller Bankası olmak üzere, devlet kurum ve kuruluşları tarafından engellenmiştir. Devletin tüm kurumlarının kapıları HDP’li belediyelere kapatılmış, sırf hizmet üretmeyelim diye bizleri halk ile karşı karşıya getirmek için her yolu denemelerine rağmen başarılı olamamışlardır” diye belirtti. 
AKP-MHP iktidarının demokrasi düşmanı olduğunu vurgulayan Azizoğlu, şunları söyledi: “Bizler demokrasi, eşitlik ve özgürlük isteyen halklar olarak bu faşist anlayışa karşı direnişimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Belediye binalarını zorla gasp edebilirsiniz ama bu halkın iradesini asla ele geçiremezsiniz. Bu bilinçle, bizler Silvan ilçesinin tüm seçilmişleri olarak halkımızla beraber olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Sizler gideceksiniz, bizler yine burada olacağız. Halkımızla beraber Silvan ilçemize hizmet etmeye devam edeceğiz.”  

LICÊ 

HDP Licê ilçe yönetimi de, belediye binasına yakın bir alanda açıklama yaptı. Açıklamaya, TJA aktivistlerinin yanı sıra DBP, HDP Pasûr (Kulp), Karazê (Kocaköy) ilçe örgütü üyeleri katıldı. Açıklamayı yerine kayyıu atanan Lîce Belediyesi Eşbaşkanı Tarık Mercan yaptı. Mercan, “1954’ten sonra Kürtlerin halkları yok sayıldı. Kürtçe konuşmak yasaklandı. Bu anlayış bugün zirve yapmaktadır. Kürtler üzerinde baskı şiddet devam ediyor. Dilimiz, kültürümüz yok sayılıyor. Faşist iktidar son 8 yıldır her yönüyle Kürtlere saldırıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Licê’de polisler tarafından kaçırılarak, işkence yapılan Y. Dikan’ın yaşadıklarına da değinen Mercan, şunları söyledi:

“Bu işkenceyi yaparak geçmişte yaptıkları zulmün devam ettiğini, edeceğini göstermek istiyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. 90'larda nasıl direndiysek şimdi de direneceğiz” ifadelerinde bulundu. 14 Mayıs seçimleri yaklaştıkça Kürtlere yönelik baskıların artacağını belirten Mercan, “Buna karşı daha fazla irademize ve partimiz sahip çıkmalıyız. Saldırılara bu şekilde cevap vereceğiz.”

Açıklama, oturma eylemi ve "Baskı bizi durduramaz", "Direnişle kazanacağız" sloganlarıyla sona erdi.