Güney için kara tablo

Siyaset uzmanı Niyaz Hamid, KDP’nin bir nevi hükümete el koyduğunu, YNK ve Goran’ın fonksiyonsuz, parlamentonun formaliteden ibaret kaldığını ama KDP’nin Türk devleti tarafından ele geçirildiğini söyledi.

Başûrlu siyaset uzmanı Niyaz Hamid, Zînî Wertê'de yaşananların, KDP ile Türkiye'nin ortak planı olduğunu; Musul ve Kerkük’ü kapsadığını iddia etti.

KDP’nin, YNK ve Goran’dan habersiz olarak hükümet adına Zînî Wertê'ye güç göndermesi ve Kürt güçleri arasında gerginliğe neden olmasına ilişkin değerlendirmeler sürüyor. KDP ve hükümet adına konuşanlar, atılan adımın, salgından ötürü olduğunu söylüyor. İki gün önce bir açıklama yapan Helgord gücü komutanı KDP’li Lîwa Behram Erîf Yasîn ise hükümetin yaptığı tüm açıklamaları yalanlayarak, bunun uzun süreli bir plan olduğunu ve gönderdikleri gücün güvenlik nedeniyle orada kalacağını ifade etti. 

TÜRKİYE'DE YAPILAN ANLAŞMA

Başûrlu siyaset uzmanı Niyaz Hamid’e göre Yasîn’in söyledikleri, bir itiraf niteliğinde. Hamid, Zînî Wertê’de yaşanan sürecin yeni olmadığını; Şubat’ta Türkiye’yi ziyaret eden Mesrur Barzani ile Türkiye arasında yapılan anlaşmanın gereği olduğunu söyledi. Zînî Wertê’ye güç gönderme, oradaki gerilla güçleri ile Mexmûr’un Türk savaş uçakları tarafından eşzamanlı bombalanmasının, bu anlaşmanın öngördüğü plan dahilinde olduğunu kaydeden Hamid, Erdoğan’ın 'biz olmadan iktidarını süremezsin, onun için dediğimizi yapmak zorundasın' şeklinde talimat verdiğini öne sürdü. 

TÜRK İSTİHBARATI ELE GEÇİRMİŞ

Türkiye’nin Misak-ı Milli hesabına işaret eden Hamid, KDP’nin tüm kurumlarıyla Türk istihbaratı tarafından ele geçirildiğini öne sürdü. Artık KDP’nin, Türk devletinden bağımsız hiçbir şey yapamayacak kadar iradesiz kılındığını iddia eden Hamid, şunları söyledi: “Başûrê Kurdistan’da günde 600 ile 700 bin varil petrol Türk devletine gönderiliyor. KDP, bunu Erdoğan ve ailesine günlük olarak vermek zorunda ve bunun için de hiçbir şey yapamıyor. Türkiye, KDP’nin en hassas karar organlarından tutalım tüm yetkili kurumları içine kadar kendi adamlarını yerleştirmiş durumda. Aslında, KDP diye bir şey kalmamış. Belki küçük bir grup var olduğunu ve kendisini korumaya çalıştığını söylüyor ama parti olarak öyle bir şey kalmamış. Türkiye tarafından ele geçirilen KDP’nin Kürtlük ve Irak ile hiçbir alakası kalmamış.”

ÜSTÜNE PARA VEREREK KORUCULUK

Mevcut haliyle KDP’nin, Türk devletinin silahlı gücü bir nevi korucusu olduğu suçlamasında bulunan Hamid, “Bakur'daki koruculardan daha farklıdır bu koruculuk. Bakur'daki korucular, yaptıkları koruculuğun karşılığında maaş alıyor, KDP’nin koruculuğu ise bunun tersidir, yani üzerine para veriyor. İşin tuhaf ve kötü yanı budur. Bunu iktidarda kalmak için yapıyor” dedi.

İŞGALCİYİ RESMEN ÇAĞIRMA

‘Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin yasal ve meşru olduğunu, bunun Irak Anayasası ile güvence altına alındığını, uluslararası alanda da tanındığını hatırlatan Hamid, şimdi hükümete bir nevi el koyan KDP’nin, bu yasal konumu istismar ederek Türkiye’yi resmen çağırabileceğini ve yasal sınırlarında operasyon yaptırabileceğini savundu. Bu yetkinin üs kurmasına ve uzun süre kalmasına cevaz vermediğini kaydeden Hamid, şunları iddia etti: “Türkiye operasyon yapması için resmi bir şekilde davet edilirse ABD 'hayır' demez, çünkü bu aynı zamanda ABD’nin de planının bir parçasıdır. Her ne kadar ABD, Irak zenginlik kaynaklarının Türkiye’ye gitmemesi, Irak ve Başûr da kalması için Türkiye ve KDP ile çelişki yaşasa da PKK’ye yönelik bu planda herhangi bir çelişkileri yoktur.”

MUSUL VE KERKÜK’Ü DE KAPSIYOR

Türk devletinin KDP ile yaptığı bu planın, Musul ve Kerkük’ü de kapsadığını kaydeden Hamid, şöyle devam etti: “Böyle bir dönemde Türk devletine bağlı Musul çevresinde Esil Nuceyfi ve onun gibi kişilere bağlı çeteler, Türk devletini DAİŞ’e karşı kendilerine destek vermesi için Musul'a davet etti. İşte planın en tehlikeli boyutu da burada ortaya çıkıyor. Bir yandan Bradost, Kandîl ve diğer bölgelerde Kürt Özgürlük Hareketi ve gerillalarına saldırarak bu bölgeleri işgal planlarını sürdürürken, öte yandan Musul ve Kerkük üzerinde de KDP ile yaptığı planın diğer parçasını o bölgelerdeki çeteler üzerinden devreye sokuyor. İşte Misak-ı Milli planı bu şekilde somutluk kazanıyor.”

HÜKÜMET DE PARLAMENTO DA FORMALİTE

Hükümetin, Hewlêr'deki Türk Büyükelçiliği'nden icazet alarak çalıştığını öne süren Hamid, YNK ve Goran’ın karar organlarında hiçbir yetkisinin olmadığını, KDP’nin bu partileri yanında tutmasının nedeninin, meşruiyet kaygısı olduğunu savundu. Başûrlu siyaset uzmanı Niyaz Hamid, şunları ekledi: “YNK ve Goran da hükümet içinde hiçbir rol ve yetkilerinin olmadığını, dekor amaçlı bulunduklarını herkesten çok daha iyi biliyor. O yüzden var olan hükümet de parlamento da formalitedir.”