HPG şehit düşen 2 gerillayı saygıyla andı

Şehit düşen 2 gerillayı saygıyla anan HPG, "Kemal ve Rustem yoldaşlarımızın mücadelelerini mutlaka başarıya ulaştıracağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz" dedi.

 HPG Basın İrtibat Merkezi açıklaması şöyle:

“3 Ekim 2020 günü Amanos alanında sömürgeci Türk ordusunun gerçekleştirdiği saldırılarda uzun bir süre Amanos alanında gerillacılık yaparak gerçekleştirdikleri eylemlerle işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vuran Kemal Çiya ve Rustem Efrîn yoldaşlarımız son nefeslerine kadar kahramanca savaşarak şehadete ulaştı. Amanoslar’ın zorlu arazisinde fedakarlıkları ve fedai tarzdaki katılımlarıyla yoldaşlarına öncülük yapan bu değerli yoldaşlarımız özgürlük savaşımızın yaygınlaştırılarak büyütülmesinde önemli bir rol oynadı. Her anlarını mücadeleyi büyüterek halkımızın hakkettiği özgürlüğüne kavuşmasını sağlamak için geçiren bu değerli yoldaşlarımız halkımızın öncüleri olarak direniş tarihimizdeki onurlu yerlerini aldı. Biz yoldaşlarına zengin bir mücadele mirası bırakan Kemal ve Rustem yoldaşlarımızın mücadelelerini mutlaka başarıya ulaştıracağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Kemal Çiya
Adı Soyadı: Ahmet Aza
Doğum Yeri: Efrîn
Anne – Baba Adı: Zeynep – Nuri
Şehadet Tarihi ve Yeri: 3 Ekim 2020 / Amanos

 

Kod Adı: Rustem Efrîn
Adı Soyadı: Ali Adnan Şêr
Doğum Yeri: Efrîn
Anne – Baba Adı: Filyar – Adnan
Şehadet Tarihi ve Yeri: 3 Ekim 2020 / Amanos

 

KEMAL ÇIYA

Yurtseverliğin ve Kürt kültürünün en sade haliyle yaşandığı, bu anlamda soykırımcı rejimlerin tüm saldırılarına karşı tarihi bir direniş halinde olan Efrîn bu özelliklerinde dolayı Kurdistan tarihinin birçok döneminde gelişen direnişlere katılım sağlamış, en değerli evlatlarını halkımızın özgürlüğü için tereddüt etmeden mücadele saflarına göndermiştir. Bu nedenle halkımız açısından Efrîn, her zaman özel bir konumda olmuştur. Kemal yoldaşımız da böylesi yurtseverlik özellikleri güçlü olan bir toplumda yine yurtsever bir ailede doğmuştur. Aynı zamanda ailesinden ve yakın akrabalarından da özgürlük saflarına katılımlar olmuştur. Küçük yaşlardan itibaren Efrîn bölgesinde çalışma yürüten yoldaşlarımızla tanışma fırsatı bulan Kemal yoldaşımız, bu yoldaşlarımızın yaklaşımlarından etkilenmiş, Partimizi bu yoldaşlarımızın şahsında tanımış ve daha küçük yaşlardan itibaren gerillaya katılmayı en büyük hayali olarak belirlemiştir. Büyüdükçe Partimizi daha iyi tanımaya başlayan Kemal yoldaşımız, gün geçtikçe Önderliğimizin felsefesini anlamaya başlamıştır. İlk etkilenmesi duygusal olsa da daha sonra kendisini bilinçlendirmeyi başaran Kemal yoldaşımız Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmeye başladığı dönemlerde gerilla saflarına katılma kararı almıştır.

2012 yılında gerilla saflarına katılan Kemal yoldaşımız ilk eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Zap alanına geçmiştir. Uzun bir süre bulunduğu Zap alanında temiz, saf ve emekçi kişiliği ile tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmıştır. Zap alanında bulunduğu süreç içerisinde kendisini daha çok eğitmiş, olası büyük bir savaş için her zaman hazır olmak istemiştir. Bunun için temel gerilla taktiklerinden, birçok silahı başarılı bir şekilde kullanmaya kadar kendisini askeri anlamda yetkinleştirmiştir. Özellikle ağır silahlarda uzmanlaşan Kemal yoldaşımız, bir süre ağır silah eğitimi vererek bilgi ve deyimlerini yoldaşlarına aktarmıştır. Mütevazi kişiliğiyle tanınan yoldaşımız eğittiği yoldaşlarıyla güçlü yoldaşlık ilişkileri kurmuş, öğretirken yoldaşlarından da öğrenmeyi esas almıştır. Halkımızın özgürlük mücadelesine bir ömür adayan ölümsüz komutanlarımızdan Şehîd Sîpan Efrîn’den eğitim alan ve bir süre onunla birlikte mücadele etme şansı bulan Kemal yoldaşımız, Şehîd Sîpan şahsında bütün şehitlerimizin mücadele mirasını sahiplenmiş ve zafere taşıma kararlılığında olmuştur. Öncü bir militanın kendisini sadece askeri gelişmeyle sınırlı tutmaması gerektiğinin bilincinde olan Kemal yoldaşımız özellikle Önderlik savunmaları ekseninde ideolojik eğitimlerine de ağırlık vermiştir. Kendisini bütünlüklü bir devrimci olarak geliştiren Kemal yoldaşımız görev zamanı geldiğinde gözünü dahi kırpmamış ve göreve koşmuştur. 2014 yılında DAİŞ çetelerinin Rojava ve Şengal alanlarında halkımıza yönelik geliştirdiği katliamlara karşı halkımızla birlikte mücadele etmek istemiştir. Bu amaçla 2014 yılının sonlarında Şengal alanına geçmiş, burada halkımızla omuz omuza çetelere karşı verilen tarihi direnişin içerisinde yer almıştır. Savaş sürecinde fedakarlığı ve fedailik ölçülerindeki katılımı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Gün geçtikçe savaş tecrübesi artan Kemal yoldaşımız, kısa sürede komutanlık görevi almış ve savaşa öncülük etmiştir. Yaşanan savaş sürecinin yoğunluğunda Şengal halkımızın özgür bir şekilde yaşaması için ileride yapılabileceklere dair derinlikli yoğunlaşmaları olmuş, bu yoğunlaşmalarını Şengal halkımızla da paylaşarak militanlık görevini yerine getirmiştir. Yine 2015-2016 yıllarında Bakurê Kurdistan’a gelişen Özyönetim Direnişi’ni de yakından takip etmiştir. Savaşta edindiği tecrübelerini Bakurê Kurdistan’da da pratikleştirebileceğinin yüksek inancı ile Bakurê Kurdistan’a gitmeyi önermiştir.

Yaptığı önerinin pratiği ile tutarlı olması nedeniyle, önerisi kabul edilmiş ve Amanoslara gitmesi kararlaştırılmıştır. Savaşta edindiği tecrübelerini yeni alanlarda pratikleştirme imkanı bulan Kemal yoldaşımız büyük bir heyecan ve kararlılıkla yüzünü Amanoslara dönmüştür. Çocukluğunda kendisine her zaman efsanevi bir dağ olarak görünen Amanoslara bir özgürlük gerillası olarak gidecek olması Kemal yoldaşımızda haklı bir gururun yaşanmasına neden olmuştur. Artık kendisi de Amanosların efsanevi komutanlarından biri olabilecek ve halkımızın özgürlük tarihinde onurlu bir şekilde yer edinebilecekti. Bu duygu ve yoğunlaşmalarla gittiği Amanoslarda daha pratik sürecin başından itibaren farkını ortaya koymuştur. Özellikle büyük bir fedakarlık ve emek gerektiren Amanos alanında bu özellikleriyle ve yoldaşlarına olan derinlikli sevgi ve bağlılığıyla kısa sürede öncü bir komutan olmuştur. Düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme katılan ve düşmana ağır darbeler vurulmasına öncülük eden Kemal yoldaşımız, Özyönetim Direniş başta olmak üzere şehadete ulaşan yoldaşlarının intikamlarını almayı başarmıştır. Fakat kendisini hiçbir zaman yeterli görmemiş, sürekli daha fazla yoğunlaşarak düşmana en etkili darbeleri vurmanın an’ını kovalamıştır. Yaklaşık 3 yıl boyunca kaldığı Amanoslarda hesapsızca ve fedai tarzdaki katılımı ve savaştaki cesareti ile öncü bir militan, komutan olmayı başaran Kemal yoldaşımız, Amanoslarda Dilşêr Herekol ve Bedreddin Amanos gibi değerli komutanlarla çalışma ve mücadele etme şansına erişmiştir. Düşman saldırılarının en yoğun olduğu dönemlerde bu değerli komutanlarımızla aynı mevzide savaşmış ve son nefesine kadar özgürlük değerlerinden taviz vermemiştir. Yoldaşları olarak mücadelemizin güç kaynağı olan şehadet mertebesine ulaşan Kemal yoldaşımızın hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.

 

RUSTEM EFRÎN

Rustem yoldaşımız da Efrîn’e bağlı Cindirêsê ilçesinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin özgürlük mücadelemizin ilk ortaya çıktığı dönemlerden itibaren Partimizi tanıması, Rustem yoldaşımızın da daha küçük yaşlardan itibaren Partimiz ve onun öncü gücü olan gerillaya sempati duymasını sağlamıştır. Doğal köy ortamında ve Efrîn halkımızın köklü kültürüyle büyüyen Rustem yoldaşımız, kişiliğinde bu kültürün izlerini derin bir şekilde yansıtmıştır. Sade, doğal, dürüst ve hiçbir kirliliğe bulaşmadan özlü bir şekilde büyüyen Rustem yoldaşımız köyde çobanlık yaptığı zamanlarda Amanos dağlarının heybeti karşısında büyülenmiş, Amanoslardaki Kurdistan gerillalarının varlığı hem kendisine güven vermiş hem de kendisi için her zaman çekim merkezi olmuştur. Bundan dolayı gerillaya katılmak en çok istediği çocukluk hayali olmuştur. Temiz yüreği sayesinde bu hayalini hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde günden güne büyütmüştür. Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmeye başladığı dönemlerde bir Kürt genci olarak halkımıza karşı sorumluluklarının bilinciyle devrim çalışmaları içerisinde yer almıştır. İlk olarak gençlik çalışmalarında yer almış, daha sonra bu çalışmayı kendisi için yeterli görmeyerek mücadelesini daha da büyütmüştür. Çetelerin halkımızın kazanımlarına göz dikmesi ve halkımıza karşı katliamlara girişmesi nedeniyle Rustem yoldaşımız halkımızın savunulması görevini üstlenmiştir. Çetelere karşı verilen savaşta cesareti ve fedakarlığıyla öne çıkmış, kısa sürede komutanlaşmayı başarmıştır. Yaşanan yoğun savaş sürecinde büyük bir tecrübe kazanan Rustem yoldaşımız bu tecrübelerini yoldaşlarıyla paylaşmıştır. Yine savaş sürecinde birçok yoldaşının kahramanlıklarına şahitlik etmiştir. Özellikle kendisini Apocu felsefede derinleştiren ve halkımızın özgürlük mücadelesine öncülük yaparak şehadete ulaşan bir yoldaşımızın yaşam duruşundan, fedai tarzlarından ve derin yoldaşlıklarından etkilenmiştir. Bu yoldaşlarına layık olmak ve onların ardıllarına devrettikleri mücadelelerini devralmak için gerilla saflarına katılma kararı almıştır.

Çocukluk hayaline olan bağlılığı ile 2016 yılında gerilla saflarına katılan Rustem yoldaşımız yine çocukken hayranı olduğu Amanoslara ulaşmanın büyük mutluluğunu yaşamıştır. İlk gerillacılık deneyimini Amanoslarda yaşamanın avantajını iyi değerlendiren Rustem yoldaşımız yoldaşlarının da yardımıyla kısa sürede yetkin bir Apocu militan olmayı başarmıştır. Cesareti, düşmana vurma arzusu ve bunun için öncülük yapmak istemesi nedeniyle tüm yoldaşları için güç ve moral kaynağı olmasını başarmıştır. İskenderun’dan Samandağı’na kadar birçok alanda görev alan Rustem yoldaşımız her geçen gün kendisini yeni dönem gerillacılığında yetkinleştirerek tim komutanı düzeyine ulaşmıştır. Amanos arazisini çok iyi bildiğinden dolayı, bulunduğu her alanda öncü olmayı başarmıştır. Düşmanın gerçekleştirdiği operasyonlara karşı arazi hakimiyeti, soğukkanlı duruşu ve zafere olan inancıyla etkili eylemlere imza atmış ve düşmanın büyük darbeler yemesini sağlamıştır. Rustem yoldaşımız çocukluğundan itibaren kişiliğini emekle yoğurduğu için gerilla saflarında bulunduğu dönemlerde de bu özelliği ile öne çıkmıştır. Nerede zorlu bir çalışma varsa kendisini önermiş, bu anlamıyla komutanlığının hakkını layıkıyla vermeye çalışmıştır. BAAS rejimi okullarında okumamasına rağmen zeki kişiliği sayesinde kendisini geliştirmiştir. Kıt imkanlarla aldığı Parti eğitimi ile ideolojik olarak kendisini geliştirmiş, halkımızın özgürlük hedefinde kendisini kilitlemiştir. Bunun için sömürgeci Türk devletinin mutlaka yenilgiye uğratılması gerektiğine inanmış ve pratiğe de bu temelde yönelmiştir. Kurdistan Devrimi’nin ancak bu şekilde gerçekleşebileceğini ön görmüş, bu uğurda verilen mücadelenin daha da geliştirilerek büyütülmesi gerektiğine inanmıştır. Derinlikli yoğunlaşması kadar, olgun kişiliği ile de tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan olan Rustem yoldaşımız da 3 Ekim 2020 günü düşmanın gerçekleştirdiği saldırılarda şehadete ulaşarak, ölümsüzler kervanına katılmıştır.

Kemal ve Rustem gibi değerli evlatlarını halkımızın özgürlük mücadelesi için yetiştiren ve tüm Kurdistan halkına armağan eden değerli aileleri başta olmak üzere tüm yurtsever Efrîn ve Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz."