HPG Botan şehitlerini saygıyla andı
Botan’da 2020'de şehit düşen 4 gerillayı anan HPG, “Şehitlerimizin amaç ve hayali olan halkların kardeşçe ve özgürce birlikteliğini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz” dedi.
Botan’da 2020'de şehit düşen 4 gerillayı anan HPG, “Şehitlerimizin amaç ve hayali olan halkların kardeşçe ve özgürce birlikteliğini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz” dedi.
HPG Basın İrtibat Merkezi, Botan şehitlerine ilişkin şunları belirtti:
Halkımızın varlık ve özgürlük mücadelesinin Devrimci Halk Savaşı temelinde her gün daha da büyüyerek zafere yürümektedir. Bu süreçte her yılın, ayın ve hatta günlerin ve saatlerin çok önemli direnişlerle doldurulduğu, anlamlı kılındığı tarihi bir dönemi yaşıyoruz. Dünümüzü, bugünümüzü ve yarınımızı yaratan, anlamlı kılan, direnişle dolduran ve değerler kazandıran şehitlerimizdir. Şehit yoldaşlarımız tertemiz hayalleri, insanlık için atan kalpleri, inançları, umutları, sarsılmaz iradeleri ve kararlılıklarıyla tüm halkların özgürlüğü ve demokratik bilimsel sosyalizmin yaşamsallaşması için mücadele ettiler. Ortadoğu ve dünya halklarının en asil ve kararlı devrimcilerini saflarına çekmeyi başaran PKK hareketi, tüm kof milliyetçilikleri parçalayan enternasyonalist mücadelesiyle halkların özgürlük umudu olmuştur. Bu umudun sürdürücüleri olan Gulbahar, Rizgar, Devran ve Dijwar yoldaşlarımız 2020 yılının Eylül ayında Botan Sahası’nın Kato Marinos bölgesinde işgalci Türk ordusuyla girdikleri çatışmada şehadete ulaşmıştır. Sicil bilgileri yeni netleşen yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere yurtsever Kürt ve Ermeni halklarına başsağlığı diliyoruz. Şehitlerimizin amaç ve hayali olan halkların kardeşçe ve özgürce birlikteliğini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Gulbahar Çirav |
Kod Adı: Rizgar Serhat |
Kod Adı: Devran Rubar |
Kod Adı: Dijwar Mazlum |
GULBAHAR ÇIRAV
Gulbahar yoldaşımız Kürdistan’ın kadim halklarından olan Ermeni halkına mensup bir ailede Sêrt’in Dihê ilçesinde doğmuştur. Bugün Ermeni halkıyla aynı kaderi paylaşan ve sömürgeci TC devletinin soykırım saldırısıyla Kürt halkının meşru varlık ve özgürlük mücadelesini yakından tanımıştır. Gulbahar yoldaşımız, PKK öncülüğünde yürütülen varlık ve özgürlük mücadelemizi tanıdıkça daha çok etkilenmiştir. Önder Apo’nun Demokratik Ulus perspektifine dayanan halkların özgürce birlikteliğini ve yaşamasını savunan felsefesiyle coğrafyamızda yaşanan soykırım ve acıların son bulacağına inanmıştır. Ancak bu temelde mücadele edilerek tüm halkların gerçek özgürlüğüne kavuşabileceğini bilince çıkarmıştır. Gerilla güçlerimizle daha önce tanışan ve Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın mücadelesinden, yaşamından ve yoldaşlık ilişkilerinden etkilenen Gulbahar yoldaşımız 2013 yılına gerilla saflarına katılmıştır.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra Botan’ın efsanevi komutanlarından Şehit Gulbahar Gulhat yoldaşın ismini almış, Önder Apo ve şehit yoldaşlarımıza layık olabilmenin çabası içerisinde olmuştur. Gerilla yaşamına kısa sürede adapte olduktan sonra emekçi ve fedakar özelliği sayesinde gerilla yaşamına dair her konuda yetkinleşmiştir. Aynı zamanda çok zeki bir arkadaş olan Gulbahar yoldaşımız kendisini askeri ve ideolojik anlamda geliştirmiştir. Soykırımcı düşmana olan öfkesini, kendisini geliştirerek örgütlemiş ve düşmana vuracağı anın gelmesini beklemiştir. Devrim çalışmalarına bütünlüklü yaklaşan Gulbahar yoldaşımız her çalışmaya dahil olmuştur. Özellikle YJA Star gerillası olarak yaşam ve savaştaki öncülük rolünün farkında olmuş, buna denk bir duruşun sahibi olmaya çalışmıştır. Bunun için ideolojik anlamda yetkinleşmesi gerektiğinin bilincinde olmuştur. Bu anlamda eğitime büyük önem vermiş ve yaşamın her anını eğitim alanına dönüştürmüştür. Düşmanın 2015 yılından itibaren başta Medya Savunma Alanları olmak üzere birçok yerde saldırıya geçmesi üzerine Zap alanında düşmana karşı verilen savaşta yer almıştır. Yaşanan savaş sürecinde yüksek cesareti ve morali ile tüm yoldaşlarına örnek olduğu gibi öncülük de yapmıştır. Düşmana karşı geliştirilen birçok saldırı eylemine katılmış ve başarılı sonuçların elde edilmesinde önemli katkıları olmuştur. Bu savaş sürecinde 2 defa yaralanmasına rağmen mücadeleci kişiliğinin gereği olarak geri adım atmamış ve daha yüksek bir tempo, daha sonuç alıcı bir tarz ve bilenmiş bir öfkeyle yüzünü tekrar savaş cephelerine çevirmiştir. Uzun bir süre komutanlık yapan Gulbahar yoldaşımız savaşta edindiği tecrübelerini Bakurê Kurdistan’da da pratikleştirmek istemiştir. Bütün yoğunlaşması bu temelde olan Gulbahar yoldaşımız bir süre komutanlaşma eğitimi görmüş ve bölge komutanı olarak Botan alanına geçmiştir. Botan’da üstlendiği misyonun farkında olan Gulbahar yoldaşımız her zaman Botan’ın öncü komutanlarından Adil, Gelhat ve Gulbahar Gulhatların izinden yürümüş ve bu yoldaşlardan devraldığı mücadeleyi zaferle taçlandırma iddiasında olmuştur. Bunun için sürekli düşmanı izlemiş ve düşmana büyük darbe vuracağı anı beklemiştir. Birçok başarılı eylemin içinde bulunan ve koordine eden Gulbahar yoldaşımız komutanlık görevini başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Yoldaşlık ilişkilerinde son derece doğal ve samimi olan Gulbahar yoldaşımız bu özelliği sayesinde bütün yoldaşlarını etkilemiştir. Özgür bir kadın olma iddiasıyla geldiği Kürdistan dağlarında her anında özgürlüğü solumuş, özgürlüğün paylaşıldıkça daha fazla anlam kazandığının bilincine varmıştır. Bu bilinçle komünal yaşamda ısrarcı olmuş ve öncülüğünü yapmaktan geri durmamıştır. Asil ve direnişçi bir Ermeni kadını olarak özgürlüğe kavuşmuş, enternasyonalist Apocu kişiliği ve mücadelesiyle Ortadoğu halklarının ve kadınlarının özgürlük tarihine geçmiştir. Gulbahar yoldaşımızın en büyük amacı ve hayali olan Kürt ve Ermeni halkları başta olmak üzere tüm halkların özgür birlikteliğini, Ortadoğu Demokratik Ulusu’nu mutlaka bir hakikat haline getireceğimizin sözünü veriyoruz.
RIZGAR SERHAT
Rizgar yoldaşımız Colemêrg’de yurtsever bir ailede doğmuş ve büyümüştür. 90’lı yıllarda faşist Türk devletinin Kürt halkına karşı uyguladığı baskı, asimilasyon ve göçertme politikalarına yakından tanıklık etmiş ve ailesi de bu politikaya maruz kalmıştır. Önce Colemêrg’e göç eden Rizgar yoldaşımızın ailesi daha sonra Wan’a göç etmiştir. Ailesinin yurtsever olmasından kaynaklı daha erken yaşlarda özgürlük hareketiyle tanışma fırsatı bulmuş, daha bu yaşlarda özgürlük hareketine ve gerillaya sempatisi gelişmiştir. Büyüdükçe kendinde yurtseverlik bilincini geliştiren Rizgar yoldaşımız, mücadele arayışlarına girmiştir. Bu dönemde gençlik çalışmalarında önemli roller üstlenmiş, bir yandan da okumaya devam etmiştir. Üniversite öğrenimini gördüğü yıllarda katıldığı ve yürüttüğü çalışmaların, dönemin gerekliliklerine cevap olmadığı sonucuna varan Rizgar yoldaşımız Kürdistan Özgürlük Hareketine katılmaya karar vermiştir.
Faşist sömürgeci Türk devletinin Kürt halkına karşı uyguladığı ve düşman hukukuna bile sığmayan politikalarının kabul edilmemesi ve buna göre mücadele yöntemlerinin belirlenmesi gerektiğini belirten Rizgar yoldaşımız, bu politikalara ve uygulamalara verilebilecek en büyük cevabın ve vurulabilecek en büyük darbenin gerilla saflarında olduğunu belirtmiştir. 2013 yılında yüzünü özgür Kürdistan dağlarına dönen Rizgar yoldaşımız bu şekilde katılımını gerçekleştirmiştir. Katıldığı ilk günden itibaren fedakar, olgun ve cesaretli duruşuyla yoldaşlarının ilgisini çeken Rizgar yoldaşımız daha sonra da bu istikrarlı duruşunu sürdürmesini bilmiştir. Profesyonel bir gerilla olmanın önemini erkenden kavrayan Rizgar yoldaşımız kendini askeri eğitimler için önermiş ve bu önerisi kabul edilmiştir. Aldığı eğitimleri başarıyla yaşamsallaştırmanın gayreti içerisinde olan Rizgar yoldaşımız bunu büyük oranda başarmayı bilmiştir. Apocu felsefeyi anlama ve uygulamanın büyük çabası içerisinde olan Rizgar yoldaşımız her zaman “Şehit yoldaşlarımızın bize bıraktığı yaşamı korumak zorundayız” demiştir. Yaşadığı yoğunlaşmaları pratikleştirmek için önerisini Botan alanına yapan Rizgar yoldaşımız 2015 yılında gerillacılık için kutsal olduğunu belirttiği Botan’a geçmiştir. Botan’da pratikliği ve cesaretiyle erkenden çevreye ve yoldaşlarına adapte olan Rizgar yoldaşımız kısa sürede yoldaşları tarafından aranan biri olmayı başarmıştır. Botan’da düşmana vurulan birçok eylemde öncü rol oynayan Rizgar yoldaşımız bütün yoldaşları için iyi bir örnek oluşturmayı başarmıştır. 2016 yılında Özyönetim Direnişi’nde aktif bir rol oynamış, bu rolünü başarıya ulaştırmanın mücadelesi içinde olmuştur. Botan alanına geçtiği 2015 yılından şehit olduğu 2020 yılına kadar Botan alanında pratik yürüten Rizgar yoldaşımız düşmana ağır darbeler vurulan birçok eylemde öncü rol üstlenmiş, kişiliği ve yaşamdaki duruşuyla bildiklerini ve öğrendiklerini yoldaşlarına aktarmış ve birçok yoldaşını eğitmiştir.
DEVRAN RUBAR
Devran yoldaşımız, Kürdistan’ın kadim şehirlerinden olan ve yurtseverliğiyle bilinen Wan’da doğup, büyümüştür. Yurtseverliği ile özgürlük hareketimizde büyük bedeller veren Wan halkımızın ahlaki-politik duruşu Devran yoldaşımız üzerinde etkide bulunmuştur. Saflarımıza, yakın çevresinde katılımların ve şehadetlerin olması Devran yoldaşımızda bir merak ve ilgiye neden olmuştur. Katliamlara uğrayan halkımızın intikamının alınması gerektiğini düşünen Devran yoldaşımız arayışlarının sonucunda 2015 yılında saflarımıza katılır. Medya Savunma Alanları’nda aldığı temel eğitimlerle hayal ve merak ettiği gerilla yaşamına ilk başlarda zorlanmalar yaşasa da yoldaşlarının desteğiyle çabuk adapte olur. Herkeste olduğu gibi gerilla yaşamı ve yoldaşlığı onu etkileyen başat konulardan olmuştur. Kendisi de artık bu yaşamın bir öznesi olarak aktif bir şekilde katılmıştır. Daha küçüklüğünden emek vermekten, çalışmaktan uzak olmayan Devran yoldaşımız saflarımızda emeği ve çabasıyla değerler yaratabilmiştir. Saf ve temiz özelliklerini Apocu militan özellikleriyle birleştiren Devran yoldaşımız, kendini Önderliğimize ve halkımızın özgürlüğünden sorumlu görmüştür. Yoldaşları arasında değer gören ve sevilen olmayı başarmıştır. Buna yaraşır bir mücadelenin sahibi olmuştur. Duygusal temeldeki katılımını gün geçtikçe politik ve bilinçli hale getirmiştir. Salt duygusal temelli bağlarla ve klasik savaş tarzıyla özgürlüğün elde edilemeyeceğini fark eden Devran yoldaşımız Önder Apo’nun paradigmasıyla kendini eğiterek aynı zamanda ideolojik bir katılım sergilemiştir. İdeolojik anlamda kendini yetkinleştirdikten sonra askeri akademilere gider. Akademide yüksek bir performansla eğitimlere katılarak yoldaşlarının takdirini kazanır. Aldığı askeri eğitimlerle uzmanlaşarak Demokratik Modernite’nin istenilen bir gerillası olmuştur. Bakurê Kurdistan’da soykırımcı Türk devletine karşı savaşmak ve gerillacılık yapmak her gerillanın hayali ve hedefidir. Gelecek vaat eden duruşu ve katılımıyla yoldaşlarına güven veren Devran yoldaşımızın önerisi kabul edilir. Doğup, büyüdüğü topraklarda mazlum ve kadim halkının özgürlüğünü elde etmek için Bakurê Kurdistan’a geçer. Bakurê Kurdistan’da yürüttüğü gerillacılıkla düşmanın soykırım politikalarını boşa çıkaran eylemler geliştirmiştir. Katılımındaki dürüstlüğü ile tüm yoldaşlarına örnek olmayı başaran Devran yoldaşımız her zaman önümüzü aydınlatmaya devam edecektir.
DIJWAR MAZLUM
Dijwar yoldaşımız Kürdistan’ın serhildan kenti Êlih’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından dolayı daha küçük yaşlarda Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanımıştır. Gençlik yıllarında içinde bulunduğu toplumu daha iyi bir şekilde analiz etmeye başlamış ve sorgulamıştır. Yine sadece Kürdistan’da yaşamanın bile düşman gerçekliğini anlamaya yettiğini bilen Dijwar yoldaşımız, bu düşman gerçekliğiyle mutlaka mücadele edilmesi gerektiğinin bilincine varmıştır. Bir süre gençlik çalışmalarında yer alan Dijwar yoldaşımız legal alanda yürütülen mücadelenin yeterli olmadığını düşünerek 2018’de gerilla saflarına katılmıştır.
Savaşın yoğun olduğu bir dönemde gerilla saflarına katılan Dijwar yoldaşımız Bakurê Kurdistan’da gerillaya katılmanın verdiği avantajla kısa sürede savaş koşullarına alışmıştır. Düşman saldırılarına karşı aktif bir mücadelenin yürütülebilmesi için ilk olarak askeri sanatı derinliğine öğrenme sürecine girmiştir. Gördüğü temel askeri eğitimlerle gerillanın yeniden yapılandırılması projesinin yetkin militanlarından olmuştur. Her anını öğrenmekle geçiren Dijwar yoldaşımız, bu öğrendiklerini hemen pratiğe uyarlamayı başararak bütünlüklü bir duruşun sahibi olmuştur. Düşman operasyonlarının yoğun olduğu dönemlerde düşmana karşı yürütülen etkili mücadelenin bir parçası olan Dijwar yoldaşımız, birçok eyleme katılarak düşmana gerekli dersi vermiştir. PKK’de devrimciliğin sadece tek ayak üzerinde yürütülemeyeceği gerçekliğini kısa sürede öğrenen Dijwar yoldaşımız kendisini ideolojik olarak da geliştirmeye büyük önem vermiştir. Önder Apo’nun savunmaları temelinde kendisini eğitmiş ve Demokratik Modernite’nin öncü bir militanı olmayı başarmıştır. Yoldaşlık ilişkilerinde son derece samimi ve işten olan Dijwar yoldaşımız aynı zamanda emekçi yönüyle de tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmıştır.”