HPG Basın İrtibat Merkezi açıklaması şöyle:

“İşgalci TC ordusu 2020 yılında Bakur’dan Başûr’a kadar Kürdistan coğrafyasını savaş alanına çevirerek Kürdistan Özgürlük Gerillası’nı tasfiye etmeyi amaçlamıştır. Gerillanın tasfiye edilmesiyle halkımızın kazanımlarını ortadan kaldırmayı hesaplayan soykırımcı TC ordusu Kürdistan Gerillası’nın çelikten iradesine çarpmıştır. Gerilla direnişi sayesinde soykırımcı sömürgeci düşman amaçlarına ulaşamamıştır. Kahraman şehitlerimiz yaşanan yoğun savaş sürecine büyük bir inanç ve fedakarlıkla öncülük ederek bu gelişmeleri ortaya çıkarmışlardır. Bu anlamda bugün açığa çıkan devrim umudunun yaratıcıları bu kahraman şehitlerimiz olmaktadır. Delîla, Mawa ve Cesur yoldaşlarımız da 2020 yılında faşist TC ordusuna karşı geliştirilen onur savaşımıza öncülük ederek şehadete ulaştılar. Büyük bir inançla başladıkları devrim yürüyüşlerine komutanlaşarak öncülük eden bu değerli yoldaşlarımızı saygıyla anıyor, hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

DELİLA ARGEŞ

Delîla yoldaşımız Kürdistan’ın kadim başkenti Amed’te doğmuş, yurtsever bir ailenin içinde büyümüştür. Kürdistan’da yaşanan zulme ve haksızlığa daha küçük yaşta tanıklık eder. Geleneklerine ve kültürüne bağlı Amed topraklarında kadın ve çocuklar üzerinde yürütülen baskı ve aşağılanmayı daha fazla kabul etmeyerek 2009 yılında parti saflarına katılır. Hakikat yolunun yürüyüşünün zorlu ve bedellerinin ağır olduğunu bilmesine rağmen bu mücadeleye daha ilk günden büyük bir heyecan ve moralle katılan Delîla yoldaşımız, çocuk temizliğindeki inanç ve bağlılığından, duruşundan hiç taviz vermedi. Genç yaştaki katılım heyecanını özgürlük mücadelesi için görev aldığı her alana taşımasını bildi. Önder Apo’nun büyük emek ve bin bir sabırla yarattığı Kadın Özgürlük Mücadelesi’nin gelişimine, aldığı her göreve büyük bir sorumluluk ve ciddiyetle katılan yoldaşımız birçok alanda yürüttüğü çalışmalarla büyük katkılarda bulunmuştur. 2014 yılında Şengal’de soykırımcı faşist güçlerin DAİŞ eliyle gerçekleştirdiği saldırılarda katledilen yüzlerce insanımızın, taciz ve tecavüze uğrayan, pazarlarda satılan, kaçırılan yüzlerce kadının feryadına cevap olmak için Şengal’e giden ilk YJA Star güçlerimizin içerisinde yer aldı. Cevap olması gerektiğini biliyordu ve cevap olması gereken yerde olmalıydı. Bu yüzden Şengal dağlarında kendi halkının yanında mücadelede uzun bir süre yer aldı. Daha sonra birçok mücadele alanımızda farklı görevler aldıktan sonra 2017 yılında Bakur sahalarına gitmek üzere hazırlandı. Delîla yoldaşımız, Nûda ve Gülbaharların izinden yürüyerek Gabar’da gerillacılık yapmak üzere Bakur yollarına koyuldu. 3 yıl boyunca onurlu davamızın yılmaz savaşçılığıyla; düşmanın amansız yönelimlerinden ve adil olmayan savaşın karanlık yüzünden bir an bile bıkıp usanmadan halkına karşı olan görev ve sorumluluklarını unutmadan yaşadı. Önder Apo’nun yarattığı yeni Kürt gerçekliğinde inançları uğruna bedelleri ağır da olsa mücadele etmek ve gerektiğinde kendini feda etmek vardı. Delîla yoldaşımız da bu gerçekliği bilince çıkarmış ve katılımını bu bilinç düzeyi çerçevesinde geliştirmiştir. Son anına kadar da bu bilinçle yaşamımızı sahiplenen Delîla yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’da gelişen devrimci mücadelemize en iyi katkılarda bulunmak için yoğun bir çabanın içerisinde olmuştur. Özellikle düşmanın tüm saldırılarına yeni dönem gerilla taktikleriyle cevap olmak istemiş, bunun için sürekli yoğunlaşmıştır. Yaşamdaki heyecanı, güler yüzlü ve sıcakkanlılığıyla tüm yoldaşları için moral kaynağı olan Delîla yoldaşımız şehadeti ile de biz yoldaşları için daha fazla mücadele etme gerekçesi olmuştur.

MAWA TOLHILDAN

Mawa yoldaşımız Kürdistan’ın yurtsever kentlerinden olan Êlih’te yurtsever bir ailede dünyaya gelmiş ve büyümüştür. Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nde büyük bedeller veren ve mücadelemizi her geçen gün daha da sahiplenen Torî aşiretinden olan Mawa yoldaşımız, aile ve çevresinin bu özelliklerinden dolayı özgürlük hareketini daha genç yaşlarda tanımıştır. Mawa yoldaşımız, yine genç yaşlarda gençlik çalışmalarına katılmış ve etkin bir rol oynamıştır. Bu çalışmalar sürecinde birçok defa gözaltına alınan Mawa yoldaşımız; halkını, kültürünü ve hatta benliğini korumanın ve savunmanın suç sayıldığı, sadece itaat ve köleliğin dayatıldığı, Kürt kişiliğinin sadece işbirlikçi olarak kabul edildiği faşist TC devletinin gerçekliğini bu süreçte daha iyi görmüş ve yaşamıştır. Tüm bunlardan sonra mücadelesini daha da büyütmeyi kararlaştıran Mawa yoldaşımız yüzünü Kürdistan’ın özgür dağlarına dönmüş ve gerillaya katılmıştır. Katıldığı ilk günden itibaren cesareti, fedakarlığı ve dinamikliğiyle öne çıkan Mawa yoldaşımız, pratiğe katılmakta zorlanmamış, erken bir şekilde yoldaşlarına ayak uydurmayı bilmiştir. Kendini eğitme ve geliştirmedeki hızı ve yetkinliği ile göze çarpan Mawa yoldaşımız yürüttüğü faaliyetlerden edindiği tecrübesini ideolojik zemine oturtmasını bilmiş ve buna göre bir yaklaşımın sahibi olmuştur. Bu özellikleriyle başta gençlik olmak üzere halkımızın yürüttüğü Özyönetim Direnişleri’nde etkin rol oynayan yoldaşlarımızdan olan Mawa yoldaşımız, bu süreçte yaralanarak faşist Türk devletine esir düşmüştür. Bir süre zindanda kaldıktan sonra edindiği tecrübeler ile birlikte yüzünü tekrar özgür dağlara dönen Mawa yoldaşımız, gençlik çalışmalarında, özgür dağlarda ve Özyönetim Direnişleri’nde olduğu gibi düşmana en ağır darbeyi vuran bir duruşu sergilemiştir. İradesi, azmi ve kararlılığıyla bütün yoldaşlarına örnek olan Mawa yoldaşımız, düşmana olan kin ve nefretini bilince çıkarmıştır. Her anını düşmana vurmak ve şehit yoldaşlarının intikamını almak için yoğunlaşmayla geçirmeyi esas almıştır. Katıldığı ilk günden itibaren kaldığı her alanda yoldaşları tarafından sevilen ve sayılan bir yoldaş olmayı başaran Mawa yoldaşımız, kendini Apocu felsefede her daim geliştirmeyi esas almıştır. Bu süreçlerde kişiliğinde önemli bir gelişme sağlamış; aynı zamanda öğrendiklerini, pratik ve yaşamsal tecrübelerini yoldaşlarına aktarmayı ihmal etmemiş, eğiten ve öğrenen konumda olmayı bilmiştir. Mütevazi, kararlı ve keskin bir duruşun sahibi olan Mawa yoldaşımız, biz yoldaşları için direniş ve iradenin sembolü olmuştur.

CESUR ROJHILAT

Cesur yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’ın yurtsever Urmiye kentinde doğmuştur. Ailesinin Kürt kültürüne ve direniş geleneğine sahip çıkan bir karakterde olması nedeniyle halk gerçekliğine uygun bir şekilde büyümüştür. Yaşadığı çevreden halkımızın sözlü tarihini dinlemiş, tarihi süreçte sömürgecilerin halkımıza uyguladıkları katliam ve soykırım uygulamaları nedeniyle düşmana karşı büyük bir öfke duymuştur. Bu nedenle asi, mevcut sistemi sürekli eleştiren, verili bir sistem dışında da bir yaşamın mümkün olduğuna inanan kişilik yapısı ile ve her zaman özgür bir birey olmanın arayışı içerisinde olmuştur. Aradığı özgür yaşam alternatifini Önder Apo felsefesinde bulan Cesur yoldaşımız bu nedenle gerilla saflarına katılarak hem arzuladığı özgür yaşama kavuşma fırsatına sahip olmuş hem de halkımızın yıllardır yaşadığı zulmün intikamını alma imkanına kavuşmuştur. Böylesine iddialı bir yoğunlaşma ile gerilla yaşamına katılan Cesur yoldaşımız, bu iddiasını tüm pratiğiyle kanıtlamasını bilmiştir. Özellikle düşmana karşı olan kinini askeri sanatta kendisini yetkinleştirerek bilinç düzeyine çıkarmış, yer aldığı birçok eylemde de bunu başarısıyla ispatlamıştır. Medya Savunma Alanları’nda başta Zap ve Xakurkê olmak üzere birçok alanda çalışma yürütmüş, savaşta edindiği tecrübelerle genç yaşta öncü bir komutan olmayı başarmıştır. Yeniden yapılanma projesinin genç komutanı Cesur yoldaşımız her zaman ideolojik olarak da kendisini geliştirerek her anlamıyla yetkin bir militan olmanın çabası içerisinde olmuştur. Bunu için her koşul altında araştırmış, okumuş ve yoğunlaşarak içerisinden geçmekte olduğumuz devrim sürecine en iyi ve etkili bir şekilde katılmayı esas almıştır. Gençlik enerjisinin verdiği heyecan ve coşkuyla dur durak bilmeyen Cesur yoldaşımız bu özelliğiyle yoldaşları için iyi bir örnek ve moral kaynağı olmayı başarmıştır.

Savaş alanındaki hünerleriyle soykırımcı düşmanın tüm tasfiye hayallerini boşa çıkararak halkımızı ve hareketimizi zafere bir adım daha yaklaştıran Delîla, Mawa ve Cesur yoldaşlarımızı saygıyla anıyor, bu vesileyle başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.”