HSM: Zap’ta yenilirlerse Ankara’da da yenilecekler!

Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanlığı tüm gerillalara gönderdiği mesajda, bir “varlık ve özgürlük” savaşı verildiğini belirterek, “Düşmanı yendiğimiz takdirde düşman sadece Zap'ta yenilmeyecek aynı zamanda Ankara’da da yenilgiye uğrayacak” dedi.

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı telsiz cihazından gerillalara okunan mesajında tarihi bir süreçten geçildiğine vurgu yapılarak, “Düşman Zap’ta yenildiğinde Ankara’da da yenileceği” kaydedildi.

TARİHİ BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ

Komutanlığın mesajı şöyle:

“Özgürlük mücadelesi açısından önemli ve tarihi süreçten geçiyoruz. Düşman 17 Nisan tarihinde Zap ve Avaşîn eyaletlerine saldırı başlattı. Düşman saldırısına karşı gelişen direnişi selamlıyoruz. İlk iki güne bakıldığında arkadaşlar başarılıdır. Apocu fedai ruh ile direnen, savaşan arkadaşların mücadelesi çok önemlidir. Bundan dolayı tüm arkadaşları, özellikle bu direnişte yer alan arkadaşları kutluyor, selamlıyor ve direnişlerin devamında başarılar diliyoruz. İlk iki günde ortaya çıkan sonuç önem arz ediyor.

TÜRK DEVLETİNİN AMACI MİSAK-I MİLLİ SINIRLARINI İŞGAL ETMEK

Bilindiği üzere her çalışmada ilk günler, ilk adımlar çok önemlidir. Çünkü atılan ilk adıma göre diğer adımlar şekilleniyor. İki günü geride bıraktık, üçüncü güne girdik; arkadaşlar başarılıdır. Bu başarı büyük zaferin temelini oluşturabilir. Dolayısıyla geçen üç günü çok önemli buluyoruz. Bu zeminde gelişen direniş büyük sonuçlara yol açabilir.

Yaşanan savaş sıradan bir savaş değildir. Zap'ta yaşanan savaş Türk devleti, faşist soykırımcı AKP-MHP rejimi açısından da çok önemli görülüyor. Ancak Önderliğimiz, hareketimiz, halkımız hatta tüm bölge halkları açısından da çok önemlidir. Neden? İşgalci soykırımcı Türk devleti 2016 yılından bu yana yeni bir konsept temelinde hareket ediyor. Söz konusu konsept de özgürlük mücadelesinin imhası ve Kürt halkının kazanımlarının tasfiyesinden oluşuyor. Misak-ı Milli sınırlarının işgali, Suriye ve Irak'ın kontrolünü amaçlıyor. Düşmanın konsepti, amacı budur. Osmanlı hayali ile bölgede büyük güç olmaya çalışıyor. Dolayısıyla halkımız için ne kadar tehlikeliyse Arap halkı ve tüm bölge halkı için de büyük tehdittir. Bu konsepte karşı sergilenen direniş kutsaldır, çok önemlidir. Bölge halkı üzerindeki tehlikeyi bertaraf etmek için, Kürdistan'da yürütülen soykırım siyasetini ortadan kaldırmak için, varlık ve özgürlük yolunu açmak için yürütülen direniş tarihidir, kutsaldır. Kürdistan’ın özgürleşmesi ile Önder Apo'nun özgürlüğünün sağlanmasının yolu da bu direnişten geçiyor.

RÖVANŞ ALMAYA ÇALIŞIYORLAR

Bilindiği üzere Türk devleti bu konsept çerçevesinde yürüttüğü savaşta şimdiye kadar başarılı olmadı. Özellikle 2021 yılında Güney Kürdistan’ı işgal girişiminde bulundu. Bu amaçla sürpriz bir şekilde Garê'ye saldırdı. Orada kırıldı. Daha sonra Avaşîn, Zap ve Metîna'ya dönük daha kapsamlı saldırıda bulundu. 3 ay içinde Kandil'e kadar ilerleyerek tüm Güney Kürdistanı ve Medya Savunma Alanlarını işgal etmeyi kendisine amaç edindi. Ancak fedai komutanlarımız Şoreş, Serhed, Sarya, Rêber Hêja, Botan, Zinarîn, Cumali ile Çavrê arkadaşlar öncülüğünde sergilenen direniş düşmana engel oldu, düşmanı yenilgiye uğrattı. Düşman 2021 yılında resmen yenildi. Bu yenilgiyi hazmedemeyen Türk devleti, tüm gücünü seferber ederek rövanşını almaya çalışıyor.

METÎNA’YA DA SALDIRABİLİRLER

Öte yandan AKP-MHP iktidarı bu konsepti başarıya ulaştırmak için görev üstlendi. Başarıya ulaştıramaması durumunda rejim yıkılacak, dahası zindana girecekler. Çünkü 2021 yılı direnişi, rejimi yıkılmayla yüz yüze bıraktı. Faşist soykırımcı AKP-MHP iktidarı Türk devletinin tüm gücünü kullanarak şansını bir kez daha deniyor. Avaşîn ve Zap'a yönelik saldırı da bu temelde gelişti. Bu başlangıçtır. Saldırı daha da kapsamlı ve uzun sürelidir. Bunun farkında olmamız gerekiyor. Birkaç gün içinde başka alanları da saldırı kapsamına alacağı tahmin ediliyor. Buralarda başarılı olması durumunda geçen seneki gibi konsepti genişletmek, Medya Savunma Alanlarının tümün işgal etmek isteyecektir.

ZAP’TA YENİLİRLERSE ANKARA’DA YENİLECEKLER

Maxmur, Şengal ve daha sonra Rojava'yı hedefleyerek ortadan kaldırmak isteyecektir. İşgalci Türk devletinin amacı budur. Düşmanın güçlü yanları kadar zayıf yanları da vardır. Güçlü tarafı teknik ve istihbaratıdır. Bunun dışında düşman her açıdan zayıftır ve bu düşmanı yenebiliriz. Doğrudur, düşman şu an çağın tekniği ile bize saldırıyor ve buna karşı direniş de kolay değildir ancak bu saldırıyı kendimiz için atılım vesilesi yapabiliriz. Düşmanı yendiğimiz takdirde düşman sadece Zap'ta yenilmeyecek, aynı zamanda Ankara’da da yenilgiye uğrayacak, soykırımcı faşist sistem yıkılacak. Dolayısıyla yaşanan direniş halk ve Önderliğimizin özgürlüğü içindir. Bölge halklarının demokrasisi için de çok önemlidir. Bundan dolayı kutsal direnişin başarısı için ne gerekiyorsa yapılması lazım.

ZAP SIRADAN BİR ALAN DEĞİL

Zap alanı sıradan bir alan değildir. Tarihi büyük direnişlerin mekanıdır. Büyük direniş tarihine sahiptir. Aynı zamanda arkadaşların hazırlıkları da az değildir. Belli düzeye kadar arkadaşların hazırlıkları var. Biliniyor, 2008 yılında da düşman Zap’ı işgal ederek HPG karargahına darbe vurmak istedi. O zaman yenildi, HPG direnişi zafere ulaştı. O zamandan bu yana Zap alanında birçok çatışma ve direniş yaşandı. Reşit Serdar, Azad Sîser, Çiçek Kiçî, Mehmet Goyî ve Ali Piling gibi komutan yoldaşlar burada direnişin temelini yarattı, en yetkin şekilde temsil etti. En son Bawer ile Melsa yoldaşların direnişi güçlü bir temel oluşturdu. Aynı şey Avaşîn için de geçerli. Dolayısıyla devrimimizin Zap ile Avaşîn’de sergilediği direnişin güçlü tarihi temeli ve dayanağı var. Zap ve Avaşîn'de bulunan arkadaşların da alanın direniş geleneğine uygun şekilde 2021 yılındaki tarihi direniş gibi 2022 yılında da direnerek nihai zaferi sağlayacaklarına inanıyoruz.

Kuşkusuz bu kolay olmayacaktır. Her şeyden önce büyük dikkat ve fedakarlık gerekiyor. Yüksek disiplin, sabır, ısrar ve derinlik gerektiriyor. Günümüz koşullarında düşmana karşı başarı kolay değildir. Apocu fedai özellikleri olmazsa direniş zaten gelişmez. Ancak Apocu fedai ruh ile birlikte yoldaşlık, disiplin, kamuflaj, taktik derinlik ile yaratıcılık önem arz ediyor. Savaş alanında Apocu yaratıcı ruhta yüksek düzeyde ısrar etmezsek, bunun yanında istenilen fedakarlık ve cesareti sergileyemezsek başarılı olamayız.

BU KAHRAMANLARIN SAVAŞIDIR

Yürüttüğümüz savaş sıradan askerlerin yürütebileceği savaş değildir. Bu savaş militanların savaşıdır, fedailerin savaşıdır, komutanların savaşıdır, profesyonel gerilla savaşıdır. Kısaca kahramanların savaşıdır. Tarihimizde görüldüğü üzere her bir kahramanımız bir tabura bedel savaştıysa, bugün yürüttüğümüz savaş da aynen öyledir. Her bir arkadaşımız dönemin kahramanıdır. Her arkadaşımız birer komutan, militandır. Dolayısıyla her arkadaş kendi değerini, yanı başındaki arkadaşlarının değerini iyi bilmesi gerekiyor. Nerede nasıl davranması gerektiğini bilmeleri gerekiyor. Yanısıra yaşamın her anında yoldaşlık ruhunun savunulması, kolektivizmin geliştirilmesi ile ekip tarzının yerine getirilmesi çok çok önemlidir.

Girê Sor direnişinde yer alan arkadaşların konuşmalarından da gördüğümüz üzere en büyük güç kaynağı, Apocu arkadaşlık ruhudur ve insan bu temelde güç ve irade sahibi olabiliyor. Arkadaşlar yaşamın ve mücadelenin her anında bunu korumalıdır. Yoldaşlık ruhunu, ekip tarzını, birbirine sevgi ve saygıyı, yardımcı olmayı ve paylaşımı derinleştirin. Her arkadaşın savaşta buna ihtiyacı var ve bu temel güç kaynağımızdır.

Taktik konu da önemlidir. Yani Apocu militan duruşu olmazsa olmazdır; ancak sadece bununla da sonuç alınamaz. Taktik açısından da yaratıcılık, zenginlik, yol ve yöntemin güçlü olması gerekiyor. 2021 yılı direnişi bu açıdan tecrübelerle doludur. Tüm arkadaşlar o direnişi yaşadı ve büyük tecrübeler ortaya çıktı. Uzman tim savaşı ile tünel savaşının tecrübeleri 2021 yılı direnişinde açığa çıktı. Arkadaşların bunu esas almaları gerekiyor. 2021 yılı direniş tecrübesini derinleştirir, yaşanan eksikliklerden sonuçlar çıkarılıp yetersizlikler düzeltilirse düşmanın tüm saldırılarına karşı başarı elde edilebilir.

TÜNELLERİMİZ KALELERİMİZDİR

Taktik bir tarz olarak tüneller dönem savaşında çok önemli bir tarzdır. Bundan 200 yıl önce kaleler savaşların en önemli mevzisiydi. Kimin sağlam kalesi varsa o direniyor ve başarılı oluyordu. Kalenin tarihte oynadığı rolü bugün tüneller oynuyor. Tünellerimiz bizim kalelerimizdir. Tünellerde nasıl savaşılması gerekiyor, savunma nasıl olmalı, tünellerden çıkıp düşmana nasıl darbe vurulur? Bu konularda yol yöntemlerin bilinmesi, eksikliklerin yaşanmaması gerekiyor. Bu hakikat 2021 yılında ispatlandı. Tünel savaşı doğru yol ve yöntemler ile yürütüldü mü, ayrıca uzman tim savaşı arazide pratiğe geçirildi mi düşmana karşı başarı kesindir.

DÜŞMANA HER ZAMAN SALDIRMAK GEREKİYOR

Öte yandan dünyanın hiçbir yerinde hiçbir savaş pasif direniş ile kazanılmamıştır. Aktif savunma temelinde yürütülen savaş kazanılmıştır. Savunmamız aktif olmalı. Arkadaşların son iki günde sergiledikleri pratik neden yerinde ve başarılıdır? Çünkü arkadaşlar hem ruh açısından fedai bir ruhu temsil ediyor, hem de pratik taktik açısından aktif savunmayı esas alıyor. Aktif savunma saldırı anlamına geliyor. Yani arkadaşlar saldırıyor. Bu çok önemlidir. Saldırıların tümü illa sızma temelinde olmayabilir. Darbeleme, sabotaj, suikast, sızma da bir saldırıdır. Düşmana her zaman saldırmak gerekiyor. Özellikle düşmanın şu an bulunduğu alanda yol yok, düşman derhal kepçe getirerek mevzi yapamıyor. Varolan mevziler toprak ile taşla yapılıyor. Bu tür mevzilerde düşmanın başına felaket getirilebilir. Özellikle arkadaşlar gece bilinen tekniklerle, suikast ve darbelemelerle düşmanın kökü kazınabilir, büyük darbeler vurulabilir.

DÜŞMANIN SAVAŞMA RUHU YOK, TEKNİĞİ VAR

Düşmanın savaşma ruhu yoktur. Tekniği var. Sen de kendini tekniğe karşı korumalısın. Fırsatını buldun mu da büyük darbe vuracaksın. Bunun için de disiplin, sabır, derinlik, fedakarlık gerekiyor. Dönem gerillasının bunların tümü kullanması gerekiyor. Arkadaşların bu yöntemlerle hareket edeceğine inanıyoruz. Arkadaşlar bu tecrübe ve cevhere sahiptir. Avaşîn, Met3ina ve Zap'taki arkadaşlarda da mevcut. Tüm arkadaşlar bu tecrübeye sahip. Bu süreçte tüm alanların Zap ve Avaşîn'i izlemesine gerek yok. Tüm alanlar eyleme geçebilir. Dediğimiz gibi halkımız da sessiz kalmamalı, rolünü oynamalıdır.

GERİLLAYA KİM SALDIRIRSA GEREKLİ CEVABI ALACAK

KDP geçen sene Türk devleti ile işbirliği yaptı. Bunu nasıl yaptı? Gerillanın etrafını sarma, ambargo, yolların kesilmesi, istihbarat paylaşımı (ajanlık) gibi yöntemlerle düşmana yardım etti. Ayrıca arkadaşlara pusu kurarak Xelîfan alanında arkadaşları şehit etti. Ancak işbirliğini bu yıl daha da arttırdığı görülüyor. Bundan dolayı halkımızın buna karşı çıkması gerektiğini söylüyoruz. Sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Düşman Kürtler arası savaşı çıkarmaya çalışıyor ve böylece sonuç almak istiyor. KDP siyaseti de buna elverişli, çok fazla tehlikeli. Yarın ne yapacakları bilinmiyor. Herkesin sorumluluklarına sahip çıkması gerekiyor. Arkadaşların bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Gerekli tüm tedbirlerin alınması önemlidir. Kürtler arasında savaşın çıkmasını istemiyoruz ancak üzerimize gelmeleri durumunda arkadaşların gerekli cevabı vermesi gerekiyor. Öz savunma kutsal bir haktır. Gerillaya kim saldırırsa gerilla da gerekli cevabı verecektir. Bu konuda arkadaşların en yüksek düzeyde tedbirli ve dikkatli olması gerekiyor. Ulusal tavır sergilemekte ısrarcı olacağız. Provokasyonlara yol vermemek için tedbirli olacağız. Her ihtimale karşı hazırlıklı olacağız. Bizler atalarımızın da düşmanı olan Türk işgalcilerine karşı savaşmak istiyoruz. Kimsenin aramıza girmesini istemiyoruz. Kimsenin düşman ile işbirliği yapmasını istemiyoruz, hiç kimsenin bu savaşı Kürt'ün Kürt'e karşı savaşına dönüştürmesini istemiyoruz. Ancak her şey bizimle bitmiyor. Tüm çağrı ve girişimlerimize rağmen birileri düşman ile aramıza girerse, kuşkusuz kimsenin gözünün yaşına da bakmayız. Ancak her şeyden önce sorumlu davranıyoruz. Arkadaşların bu konuda dikkatli ve sorumlu yaklaşmaları gerekiyor.

VARLIK VE ÖZGÜRLÜK SAVAŞI

Kısaca arkadaşların korunması, düşmanın taktik ve tekniğinin boşa çıkarılması konularında başta komutanlar olmak üzere tüm savaşçıların, her Apocu arkadaşın sorumlu davranması gerekiyor. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Yaşanan direniş kutsaldır. Kürdistan ve Önder Apo'nun özgürlüğü içindir, Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için yürütülen savaş halkların özgürlük ve demokrasi savaşıdır. Kürt halkının varlık ve özgürlük savaşıdır. Her arkadaşın bu sorumluluk ile hareket etmesi gerekiyor. Tarihi süreçte tarihi rol oynayarak başarı çizgisini esas alın. Bu hususlarda arkadaşlarının tecrübe sahibi olduğunu biliyoruz. Arkadaşların ruh ve duruşu yüksektir. Arkadaşların performansı zaferin umududur. Arkadaşların duruşu tüm halkımıza umut oluyor.

Arkadaşlar şu an sadece Şikefta Birîndara, Kurojahro, Çiyareş, Çemço ve Werxelê'de savaşmıyor. Doğrudur; orada savaşıyorlar ancak tüm Kürt halkı onları izliyor. Kürt halkının dostları onları izliyor. Yürekleri orada atıyor. Bunu da eylem ve dayanışması ile gösteriyor. Bu davanın tarihi bir dava olduğunu bilmemiz gerekiyor. Halkımızın davasıdır, halkların davasıdır. Demokrasi ve özgürlük davasıdır. Bunu bilerek, bunun ağırlığı ve derinliği ile hareket etmemiz gerekiyor. Nerede ne lazımsa arkadaşların yapması gerekiyor.

YENİ BİR TARİH YAZILACAK

Öncülük, taktik derinlik ve savaşın planlamasında eğer arkadaşlar tecrübesini, özellikle geçen sene elde edilen tecrübeleri esas alırsa kesinlikle başarıya ulaşacaktır. Zap ve Avaşîn'in başarısı, tüm bölge halkı ile Kürt halkının başarısıdır. Oradaki başarı beraberinde yeni bir dönemi getirecektir. Düşmanın orada sonuç almak istediğini biliyoruz ve daha sonra saldırısını genişletmek istemektedir. Dolayısıyla yaşanan direniş herkes için kutsal ve tarihidir. Yaşanan tarihi direnişte arkadaşların yeni bir tarih yazacağını, Önder Apo felsefesi temelinde 2022 yılını başarı yılı yapacaklarını umuyoruz.

Merkez Karargahımız adına tüm arkadaşları bu inanç ve umutla sevgi ve saygıyla selamlıyor, tüm arkadaşlara yürekten başarılar diliyoruz.”