AKP-MHP iktidarının sürdürdüğü İmralı’daki tecridin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını ifade eden Av. Mehmet Karataş, uluslararası sözleşmeleri bir yana bırakalım, Türkiye'nin kendi ulusal mevzuatının bile çiğnendiğini belirtti. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Mehmet Karataş, ANF’ye yaptığı açıklamada, “Cezaevinde hiçbir tutuklu veya hükümlüye ayrıcalık uygulanamayacağı açıktır. Buna rağmen Öcalan’ın yasal hakları da gasp ediliyor. Tecrit, insan haklarına karşı işlenmiş en büyük suçlardandır. Ceza İnfaz Kanunu’nda cezanın insan onur ve haysiyetine aykırı olamayacağını emredilmesine rağmen iktidar, bu hükmü çiğniyor; kanun önünde eşitlik ilkesini ihlal ediyor” dedi.

HİÇBİR HUKUKİ DAYANAĞI YOK

Öcalan’a uygulanan tecridin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, avukat ve aile görüş yasağının getirilmesinin yasa dışı olduğunu belirten Av. Karataş, şöyle konuştu: “Uluslararası sözleşmeleri bir yana bırakalım, Türkiye'nin kendi ulusal mevzuatında bu durum çok net bir şekilde açıklanmıştır. Tecridin giderek derinleştirilmesi, Türkiye'nin kendi anayasa ve yasalarını çiğnediğini göstermektedir. Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, Kürt sorununun demokratik çözümü önündeki en büyük engellerdendir. Öcalan’a uygulanan tecrit, diğer cezaevlerine sirayet etmekte, oradan da bütün topluma yayılmaktadır. Tecridin derhal kaldırılması gerekiyor.”

HERKES TECRİDE KARŞI ÇIKMALI

Eğitim Sen Van Şube Eşbaşkanı Murat Atabay da tecritle hem anayasa hem de uluslararası hukukun ihlal edildiğini belirterek, şunları söyledi: “Tüm demokratik kitle örgütlerinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekir. Savaş politikalarının ve Kürt sorununda çözümsüzlüğün sürdürülmesi amacıyla tecrit politikası uygulanıyor. Savaşın son bulması ve barışın tesis edilmesi için atılması gereken ilk adım, tecrit politikalarına son verilmesidir.”