Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanı Murat Karayılan telsizden savaş cephesinde bulunan Kurdistan Özgürlük Gerillaları'na seslendi. “Savaş cephesinde bulunan bütün arkadaşlara, hepinizi canı gönülden selamlıyoruz” sözleriyle konuşmasına başlayan Karayılan, başta Zap’ın doğusu ile batısı olmak üzere Türk devletinin 14 Nisan 2022’den bu yana Medya Savunma Alanları’na yönelik sürdürdüğü işgal saldırısına ilişkin çarpıcı değerlendirmeler ile önemli uyarılarda bulundu.
Şehit Xûrsî Direniş şehitlerini anan Murat Karayılan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ferman Kerim, Jînda Serhed, Sabrî Cîlo, Helmet Viyan, Dilşêr Reqa, Adar Çiya, Harun Fırat, Arvîn Tolhildan, Sefqan Adar, Hêvî Welat, Azad Pirsûs arkadaşları saygıyla anıyorum. Bu kahramanca savaşan arkadaşların şahsında direniş yıl 2022’nin şehitlerini saygı ve hürmetle anıyoruz. Onlara verdiğimiz bağlılık ve zafer sözüne sonuna kadar bağlı kalacağız. Onlar bizim değerimizdir, varlığımızın temelidirler. Onları zaferin bir yol göstericisi, Kurdistan özgürlüğünün öncüsü olarak ele alıyoruz ve onlar zafer yolunda güç kaynağımız olacaklardır.”
2022’de Zap, Metîna ve Avaşîn’de şehit düşen gerillaların 2022’yi destanlarla dola bir kahramanlık yılı haline getirdiğine vurgu yapan Murat Karayılan, “Önemli bir yılı geride bıraktık, gerçekten de 2022 özgürlük mücadelemizin tarihinde büyük direnişi yılı oldu. Bilindiği gibi düşman 2022’de başarılı olacağını hesaplıyordu, hem Önder Apo üzerinde ağırlaştırılmış tecridi sürdürdü hem Kürt halkı ve Kürt siyaseti üzerindeki baskısını yoğunlaştırdı. Diğer taraftan da Medya Savunma Alanları, özellikle de Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik gerçekleştirdiği saldırıda birkaç hafta içinde sonuç almak istedi” diye konuştu.
HEDEFLERİ BİRKAÇ AY İÇİNDE HER YERİ İŞGAL ETMEKTİ
Türk devletinin birkaç ay içinde Medya Savunma Alanları’nın tamamını işgal etmeyi planlandığını ve böyle bir atmosferde seçime giderek soykırımcı faşist rejimini kalıcı hale getirmeyi planladığını belirten HSM Karargah Komutanı Karayılan, konuşmasında devamla şu hususlara vurgu yaptı:
“Ellerinde bulunan bütün teknolojik imkanlar, dünyanın yasakladığı silahları kullanmaları ve KDP’nin her türlü desteğine rağmen düşman 2022’de başarılı olamadı, hezimete uğradı. Türk devleti 2022’de Misak-i Milli sınırlarını işgal ederek sonuca varmak istiyordu. Ancak arkadaşların direnişi sayesinde düşman Zap, Metîna ve Avaşîn’de tıkanıp kaldı. Saldırılarına ‘pençe-kilit’ adını verdiler fakat kendileri Zap’ta kilitlendi. Birkaç gün sonra 9 ay dolmuş olacak ve düşman hala da planladığı bütün alanları işgal etmiş değil.
11-12 Aralık’ta birçok alandan geri çekildiklerini gördük. Arkadaşların görkemli direnişleri karşısında Girê Hakkarî ve Girê FM dışında Zap’ın batısında bulunan bütün alanlardan çekilmesi, düşman için bir hezimettir. Aynı durum Zap’ın doğusu için de geçerli, burada Kurojahro’nun zirveleri ile birçok alanında, Saca alanından, Girê Şehîd Sîpan, Şehîd Kuncî alanından düşman geri çekilmek zorunda kaldı. Şu anda Zap suyu civarında aslında düşman güçleri bulunmamakta, sadece Rêwan tepesinde güçleri var ve biraz da Şoreş tepesini aldı.”
ZAP’TA BAŞARILI OLAMAYINCA AVAŞÎN’E YÖNELDİLER
İşgalci Türk ordusunun Zap’ta başarılı olmaması üzerine şu anda Avaşîn’in bazı alanlarında üstlenmeye çalıştığını bildiren Murat Karayılan, “Bunun için de Çemço ve Sîda alanlarında arkadaşların direnişini kırması gerekiyor. Bu amaçla 4-5 aydır Şehîd Botan, Şehîd Felat ve Şehîd Doğan mevzileri ile Çemço kalesi alanına ellerindeki bütün imkanlarla saldırı gerçekleştiriyor. Çemço kalesi düşmanın kalbine saplanmış bir hançer gibidir” diye konuştu.
Türk ordusunun her gün tank, top ve obüslerle Çemço kalesi alana saldırdığına dikkat çeken Karayılan, Şehît Botan alanında ise hemen her gün yasaklı kimyasal silahların kullanıldığını bildirdi. HSM Karargah Komutanı Karayılan, Türk devletinin bu son saldırısındaki amacını ise şu sözlerle ifade etti: “Bütün gayeleri Zap’tan sonra bir kez daha rezil olmamak, bundan dolayı bu kadar yoğun saldırıyorlar.”
9 AYDIR İLK KEZ KÜRTLER AYNI MEVZİDE SAVAŞIYOR
9 aydır aralıksız biçimde Zap’ın doğusu ile batısı ve Avaşîn ile Metîna’nın bir kısım alanlarında devam eden direnişin sıradan bir olay olmadığı vurgusu yapan Karayılan devamla şöyle konuştu: “Bu halkımızın tarihinde yenidir. Çünkü halkımızın tarihinde hiçbir zaman aynı mevzide 9 ay boyunca direniş olmamıştır. Zap ilktir. Evet, doğrudur halkımızın tarihinde yer alan Kela Dimdimê bir yıl sürmüştür, fakat oradaki bir kuşatmadır. Diğer taraftan da bugünkü silahlar zaten o dönem yoktu. O dönem direnişçilerle düşmanın silahları hemen hemen aynı düzeydeydi. Bundan dolayı Zap’ın doğusundaki direniş halkımızın tarihinde ilktir.”
Gerillanın savaş taktiğinin savaş sanatı tarihinde de ilk olduğunu ifade eden HSM Karargah Komutanı Murat Karayılan “Yaşananlar fedailerden oluşan bir grubun düzenli, donanımlı bir orduyu nasıl alt ettiğinin büyük örneğidir. İkincisi de bu direnişin siyasi ve toplumsal anlamı çok büyüktür, zira halkımız ve bizim için her önceden bu direniş var olma direnişidir. Bu direniş AKP-MHP iktidarının soykırım siyasetini geliştirmesi önünde engel oldu” diye konuştu. Bu işgal saldırısının istenilen sonuçlara ulaşması halinde Türk devletinin Güney Kurdistan ile Rojava Kurdistan’ındaki bütün Kürt kazanımlarını yok edeceğini ve Misak-i Milli sınırlarının işgal edileceğine vurgu yapan Karayılan “Bu direniş düşmanın bu projelerini engelledi. 2021’den bu yana işgalci ordu şayet Zap’ta durdurulmasaydı, Ortadoğu’da girdikleri yerlerini alırlardı” dedi.
ZAP DÜŞSEYDİ FAŞİZM KALICI HALE GELİRDİ
Şu andaki direnişin Türkiye halkalarının da özgürlük direnişi olduğunu kaydeden Karayılan “Bu direnişin böyle tarihi bir rolü bulunuyor. Çünkü AKP-MHP iktidarı son iki yıldaki savaşta şayet başarılı olsaydı Türkiye’de kendisini kalıcı hale getirecekti” diye konuştu. Son olarak 2021 ve 2022’deki direnişin 2023’ün zafer yılı olmasının temelini oluşturduğunu ifade eden HSM Karargah Komutanı Karayılan devamla şu hususları dile getirdi:
“Bundan dolayı 2023’ün Kürt halkı ile Önder Apo’nun özgürlük yılı olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. 2023 faşist soykırımcı rejimin yıkıldığı yıl, büyük zafer yılı olacak. Şüphesiz İmralı’daki duruş, bütün zindanlardaki direniş, Kuzey, Güney ve ‘jin, jiyan, azadî’ sloganıyla gerçekleşen Doğu Kurdistan’daki direnişin katkısı büyük. Ancak merkez; Zap, Avaşîn ve Metîna’dır. Şayet buralarda başarılı olsalardı düşman Önder Apo’ya geri adım atması için daha fazla dayatmalarda bulunurdu, ayrıca Kürt, demokratik ve sol siyasetini daha fazla ezerdi. Bugün İmralı’dan bütün siyasi alanlara kadar tarihi bir direniş var fakat direnişin merkezi Zap’tan Dersim’e Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın bulunduğu alanlardır.
Kendisini Önder Apo’nun ideolojisi temelinde örgütleyen Kürt kadın ve erkekler olağanüstü bir direniş sergiliyor. Öyle 9 ay boyunca her türlü kimyasal silahlarla yapılan yoğun saldırılar karşısında durmak sıradan bir olay değildir. Şehîd Şahîn direnişinin komutanı Bager Gever yoldaş ne diyordu; “Bizler bu direnişle kendimizi Önderliğe daha çok yakın görüyoruz.”. Evet, gerçekten de bu direnişi yürütenler en çok Önderliğe yakın olan arkadaşlardır. Bizler Önderliğimizle eksiksiz bir yoldaş olmanın mücadelesi içindeyiz, bugün bu mücadeleye öncülük edenler de direniş alanlarında bu savaşı yürüten arkadaşlardır. Onlar bugün tarih yazıyorlar, onlar bugün bu direniş halayının başını çekiyorlar.”
DİRENİŞ İÇİN DAHA FAZLA YOĞUNLAŞIN
Direniş alanında bulunan bütün Kurdistan Özgürlük Gerillalarına teker teker selam gönderen HSM Karargah Komutanı Murat Karayılan, gerilla güçlerini son olarak şu hususlarda uyarıda bulunarak gerillalara şöyle şeslendi: “Arkadaşlar da nasıl bir rol oynadıklarının farkında olmalılar. Bugün başta halkımız olmak üzere herkesin gözü onlardadır. Bundan dolayı arkadaşların da direnişi nasıl zaferle taçlandıracakları konusunda yoğunlaşmaları gerekir. 9 aydır düşman karşısında tecrübe sahibi olan arkadaşların bu son saldırıları da boşa çıkarıp düşmanı hezimet uğratacağına eminiz. Hava durumunun değişmesi halinde direniş mevzileri etrafında tutunamayacaklarını bildikleri için düşman acele ediyor, korku ve telaş içinde. İmkanların el vermesi halinde arazi timleri de daha fazla üstlerine düşen rolü oynayabilirler. Düşmanın hezimet süreci başlamış durumda, bizler de bu süreci sonuna kadar götürüp düşmanın yenilgisini garanti altına almalıyız.”