İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" şiarıyla eylemlerinin 456’ncısını yaptı. Dernek binasındaki eylemde, kayıp yakınları, her hafta olduğu gibi zorla kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.

Eylemde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, devletin ve siyasi iktidarların 1990’lı yıllarda yaşanan yargısız infaz ve “faili meçhul” cinayetlerinin sürekli inkar ettiğini, yüzleşmekten kaçtığını, hakikatlerin ortaya çıkmaması için inanılmaz bir direnç göstererek, yargıya müdahale ettiklerini söyledi.

'İTİRAF NİTELİĞİNDE'

Bilici, '90’lı yıllarda İçişleri Bakanı olan İsmet Sezgin’in '90’lı yıllarda yaşanan 'faili meçhul' cinayetlerle ilgili 2015 yılında bir gazeteye verdiği demeçte, 'O yıllarda biz bir mücadele veriyorduk. Bu mücadele değişik yöntemler de kullanıldı. Dışarıdan birtakım kimseleri de görevlendirmiş' şeklindeki sözlerinin, “Biz hukuk dışına çıktık. Alıp götürdük, yargısız infaz ettirdik. İşkence ile katlettik” itirafı olduğuna dikkat çekti. O dönem İçişleri Bakanı olan ve şu anda İYİ Partinin Genel Başkanı olan Meral Akşener’in “faili meçhuller kabulümdür” açıklamasına işaret eden Bilici, “Bir kez daha yargıyı göreve çağırıyoruz. Adalet istiyoruz, hakikatin ortaya çıkmasını istiyoruz. İnsan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak bunun takipçisi olacağız. İnsanlığa karşı işlenen suçların üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

VEJDİN AVCIL'IN HİKAYESİ

Bu haftaki eylemde, 12 Haziran 1994’te jandarma tarafından Mardin’in Derik ilçesi Adakent köyünde gözaltına alınan daha sonra kendisinden haber alınamayan Vejdin Avcıl’ın akıbeti soruldu. Avcıl’ın hikâyesini İHD Amed Şube Kayıplar Komisyonu Üyesi Avukat Hasan Yalçın okudu. Derik ilçesinde çiftçilik yapan Avcıl’ın hiçbir delil olmamasına rağmen “örgüte yardım ettiği” iddiasıyla gözaltına alındığını söyleyen Yalçın, Derik savcısının, Avcıl’ın bulunması için olaydan bir buçuk ay sonra ailenin yaptığı başvuruya, “Kusura bakmayın, başınız sağ olsun babanız, eşiniz örgüt üyeleriyle askerler arasında çıkan çatışmada örgüt üyelerinin atmış olduğu bomba sonucu yaşamını yitirmiştir” cevabını verdiğini söyledi. Ailenin Avcıl’ın mezarının bulunması için başvurdukları hiçbir yerden cevap alamadığını kaydeden Yalçın, ailenin baskılar nedeniyle Muş’a göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Olaydan 18 yıl sonra İHD Mardin Şubesinin çabası ile Vejdin Avcıl’ın “Çatışmada ölen terörist” şeklinde tutulan sahte bir tutanakla toplu mezara gömüldüğünün ortaya çıktığını, ailenin toplu mezardaki kemiklerine ulaştığını belirtti.

Yalçın, Avcıl’ın kaybedilmesinden sorumlu tutulan, dönemin Derik İlçe Jandarma Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil hakkında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının o dönem işlenen 13 benzer cinayet nedeniyle hakkında iddianame hazırladığını hatırlattı. Halen Jandarma Genel Komutan Yardımcısı olarak görevine devam eden Tuğgeneral Çitil hakkında müebbet hapis istemiyle dava açıldığını söyleyen Yalçın, davanın önce güvenlik gerekçesiyle Çorum’a nakledildiğini ardından hızla görülen birkaç duruşmanın ardından, 21 Mayıs 2014 tarihindeki 9'uncu duruşmada hakkında beraat kararı verildiğine dikkat çekti.