KCK: Soykırımcı sömürgecilikten en büyük hesap sorulacaktır

2. Paris katliamı, 9 Ocak Paris katliamının ve Roboskî katliamının devamı olduğunu belirten KCK: Yurtsever Kurdistan halkı ve dostları özgürlük, adalet ve demokrasi mücadelesini başarıya ulaştırarak soykırımcı sömürgecilikten en büyük hesabı soracaktır.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Roboskî katliamının yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. KCK, “28 Aralık 2011 tarihinde soykırımcı sömürgeci Türk devletince gerçekleştirilen ve 34 Kürt’ün yaşamını yitirdiği Roboskî katliamını 12. yıl dönümünde bir kez daha kınıyor, katliamda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz” dedi.

Eşbaşkanlık açıklamasında, “Roboskî katliamı, Kürt düşmanlığı ve soykırımı temelinde gerçekleştirilen onlarca Kürt katliamlarından biri olmakla birlikte Türk devletinin Kürt düşmanı karakterini tüm gerçekliğiyle ortaya koyan bir özelliğe sahiptir. Roboskî’de 34 sivil Kürt vahşi ve zalimce hedeflenip katledildi. Büyük bir soykırım suçu olan, yargılanmayı ve hesap vermeyi gerektiren bu katliam, hiçbir biçimde herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmamıştır. Aksine devlet ve hükümet katliamı meşrulaştırmaya çalışmış, Tayyip Erdoğan, 34 sivil Kürt’ün katledildiği bu saldırıyı doğru bulmuş ve katliamı açıkça sahiplenmiştir. Peki nasıl oluyor da 21. yüzyılda, tüm dünyanın gözü önünde, hiçbir kaygı güdülmeden Kürtler katlediliyor ve bununla da kalınmayıp işlenen bu katliam savunuluyor ve hiçbir hesaba ve kitaba konu edilmiyor? Bu durum ancak Türk devletinin karakteriyle açıklanabilir. Türk devleti, Kürt düşmanı bir zihniyete ve karaktere sahiptir. Bunun bir sonucu olarak Kürtleri öldürmek, katletmek ve soykırımdan geçirmek doğru ve yapılması gereken bir iş olarak görülmektedir. Gerçekte Türk devletinde bir tek yasa vardır, o da Kürt soykırım yasasıdır. Türk devletinin zihniyetinde ve pratiğinde Kürdü öldürmek değil, öldürmemek suçtur. Kürt, ancak Kürtlükten vazgeçtiğinde, kendisi olmaktan çıktığında yaşamasına izin verilebilir. Bunun dışında Kürtlere yaşama şansı verilmez. Kürtler kendisi gibi olmak, dilini, kimliğini, kültürünü, iradesini özgürce yaşamak istediğinde hedeflenip yok edilmektedir. Roboskî’de yaşanan da bu olmuştur. Türk devleti, özgürlük ve yurtseverlik duygusuna sahip olduğuna kanaat getirdiği esnada hiçbir kaygıya girmeden 34 insanı hedefleyip katletmiştir “ diye belirtildi.

KATLİAMLARIN HESABINI SORMAK FAŞİST AKP-MHP İKTİDARININ YIKIMIYLA MÜMKÜNDÜR

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şu hususlara da yer verildi:

Türkiye’de iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın yolu Kürt soykırımını işlemek ve bunu sürdürmekten geçmektedir. Roboskî katliamı bu gerçekliği de ortaya koyan bir özelliğe sahiptir. AKP ve başı faşist diktatör Erdoğan da bu yola başvurmuş ve Kürt soykırımını her gün biraz daha derinleştirerek iktidar olma ve bunu sürdürme tutumu içerisinde olmuştur.

Günümüzde Kürt düşmanlığı ve soykırımı faşist AKP-MHP iktidarı tarafından yürütülmektedir. AKP-MHP ittifakının kurulmasıyla birlikte Kürt soykırım politikaları misak-ı milli planı temelinde en kapsamlı işgal saldırıları biçiminde yürütülmüştür. Dört parça Kurdistan’da ve Kürtlerin bulunduğu her yerde saldırılar yapılmakta, katliamlar gerçekleştirilmektedir. Bakûr’dan Başûr’a, Şengal’e, Maxmûr’a, Rojava’ya ve Avrupa’ya kadar bu politika uygulanmaktadır. Bunun en son örneği ise ikinci Paris katliamı olmuştur.  İkinci Paris katliamı, 9 Ocak Paris katliamının ve Roboskî katliamının bir devamıdır; Roboskî katliamı da önceki katliamların devamıdır. Tüm saldırı, işgal ve katliamlar, Kürt soykırımının tamamlanması temelinde olmaktadır.

Kürt soykırımını durdurmak ve katliamların hesabını sormak, günümüzde Kürt soykırımını sürdüren faşist AKP-MHP iktidarının yıkımıyla olabilir. Bu da mücadelenin daha fazla yükseltilmesiyle gerçekleştirilebilir. Katliamların açığa çıkarılması da Kürt halkının özgürleşmesi ve Türkiye’nin demokratikleşmesi de ancak faşist AKP-MHP iktidarının yıkımıyla mümkündür. Şunu bir kez daha belirtiyoruz ki faşist Erdoğan-Bahçeli ikilisi başta olmak üzere faşist Türk devleti işlediği tüm soykırım suçlarının hesabını mutlaka verecektir. Yurtsever Kurdistan halkı ve dostları özgürlük, adalet ve demokrasi mücadelesini başarıya ulaştırarak soykırımcı sömürgecilikten en büyük hesabı soracaktır. Bu temelde halkımızı ve dünya demokratik güçlerini demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz. “