KCK: İktidar sanık sandalyesine oturtulmalı

Türk devletinin kimyasal ve zehirli gazlar kullandığını belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürt halkına ve insanlığa karşı suç işleyen AKP-MHP iktidarının mutlaka sanık sandalyesine oturtulacağını ve hesabını vereceğini vurguladı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türk devletinin 5 aydır gerillaya karşı kimyasal silah ve zehirli gazlar kullandığını ama BM, Avrupa ve ABD’nin sessiz kaldığını belirterek, bunun suç ortaklığı olduğunu söyledi. Eşbaşkanlık, gerillaya yönelik kimyasal silah kullanımına karşı her yerde ayağa kalkmaya; Türk devletini insanlık suçları işlemekten sanık sandalyesine oturtmaya çağırdı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:

5 AYDIR KİMYASAL KULLANIYOR

"HPG, 5 aya yakındır Türk devletinin gerilla alanlarına yönelik saldırıda kimyasal silah ve zehirli gaz kullandığını kamuoyuna açıklıyor. Bu konuda bazı görüntüler de yayınlandı. Soykırımcı sömürgecilik zorlandıkça ve sıkıştıkça gerillaya karşı kimyasal silah kullanıyor. Daha önce tespit ettiği mağaralara kimyasal silah ve zehirli gazlar atıyordu. 5 aydır savaş tünelleri etrafında süren savaşta da gerillayı imha etmek ve savaş tünellerine ulaşmak için sürekli kimyasal silah ve zehirli gaz kullanmaktadır.

BM, AVRUPA VE ABD GÖRMEZDEN GELİYOR

HPG açıklamalar yapıp ısrarla Türk ordusunun kimyasal silah ve zehirli gaz kullandığını ve savaş suçu işlediğini söylemesine rağmen hiçbir devlet ve ilgili uluslararası kuruluş harekete geçmemiştir. Avrupa ve ABD gibi siyasi güçler, BM’ye bağlı kuruluşlar karşı olduğu ülkeler söz konusu olduğunda kimyasal silahları ve zehirli gazları gündeme getiriyorlar. Ancak kendi müttefikleri söz konusu olduğunda bu yönlü suç işleyenleri görmezden geliyorlar; onlara yönelik hiçbir girişimde bulunmuyorlar. Böylece kimyasal silah ve zehirli gazlara karşı olma konusunda samimi ve tutarlı olmadıklarını ortaya koyuyorlar.

TÜRK DEVLETİ ONLARDAN CESARET ALIYOR

BM, Avrupa, ABD ve birçok ülke Türkiye söz konusu olduğunda sadece çıkarlarını düşünmektedir. Türkiye Kürtler üzerinde soykırım uyguluyormuş, görülmedik baskı ve zulüm yapıyormuş, kendi halkı üzerinde tam bir diktatörlük uyguluyormuş; bu, onlar için önemli değildir; varsa yoksa çıkarlarıdır. Bu nedenle soykırımcı sömürgeci Türk devleti bu tutumlardan cesaret alarak Kürtlerin üzerinde her türlü zulmü ve insanlık dışı uygulamayı yapıyor. Dünyanın hiçbir yerinde görülmedik düzeyde tutuklamalar yapıyor. Neredeyse ben Kürt’üm, diyen, Türkleşmeye ve asimilasyona karşı direnen her Kürt’ü zindanlara atacak! Zaten birçok milletvekili ve belediye eşbaşkanı, belediye meclis üyesi, halk tarafından seçildiği halde Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam talebinde ısrarlı oldukları için tutuklandı. Gözaltı mekanları; baskı, işkence ve tecavüz yerlerine dönüşmüş. Baskı ve zulümle, zindan tehdidiyle birçok insana ajanlık ve kendi halkına ihanet ettirme dayatılıyor.

AVRUPA, ABD VE BM SUÇ ORTAĞIDIR

AKP-MHP iktidarı her türlü insanlık suçu işlemesine rağmen Avrupa ve ABD hala bu ülkeyi normal demokratik bir ülkeymiş gibi muhatap alıyor ve askeri, siyasi ve diplomatik destek veriyor. AKP-MHP iktidarı da Avrupa ve ABD’nin bu yaklaşım ve desteğine dayanarak Kürt halkı ve Türkiye halkları üzerindeki zulüm çarkını daha da ağırlaştırarak sürdürüyor. Yine Rojava’yı, Şengal’i işgalle tehdit edip oralara bomba yağdırıyor. Türk devletinin zulmünden kaçan Maxmûrlulara bulundukları kampta zulmünü sürdürüyor. Kürt halkına ve Türkiye halklarına karşı işlenen suçlarda, işgallerde ve uçak saldırıları ile yapılan katliamlarda Avrupa, ABD ve BM de suç ortağıdır. Tüm Kürt halkı da dünya halkları da demokrasi güçleri de bu gerçekliği bilmelidirler.

HER TÜRLÜ İNSANLIK DEĞERİNİ ÇİĞNİYORLAR

Türk ordusu her gün savaş uçakları, helikopterler, tank ve toplarla Kürdistan'ın ormanlarını yakıyor, Kürdistan'ın doğasını tahrip ediyor; bunlar sanki Türk devletinin hakkıymış gibi seyrediliyor. Sanki PKK gerillalarına yönelik kimyasal silah ve zehirli gaz kullanımı serbestmiş; Türk devletinin bunları kullanması hakmış gibi ses çıkarılmıyor. Gerçekten de artık Avrupa, ABD ve BM için sözün bittiği yerdir. Bu ülkeler çıkar gereği her türlü insanlık değerini çiğniyor; çiğneyenleri de teşvik ediyorlar.

KÜRTLER OLUNCA TUTUMLARI FARKLI OLUYOR

HPG Komutanlığı, birkaç gün önce Girê Sor’daki savaş tünellerine kimyasal silah atıldığını ve üç gerillanın şehit düştüğünü açıkladı. Aslında gerillalar gaz maskesi ve başka tedbirlerle şehadetlerin önüne geçiyorlar. Yoksa şimdiye kadar yüzlerce gerilla bu saldırılarda şehit düşerdi. Herhalde Avrupa, ABD ve BM de tüm gerillaların zehirli gazla öldürülmesini istiyor. Böyle olmasaydı açıklama yaparak Türk devletine tutum alırlardı. ABD, Avrupa ve BM, çeşitli vesilelerle kimyasal silah ve zehirli gaz kullanımı kırmızı çizgimizdir, diyerek bu konuda hassasiyetlerini belirtip birçok gücü uyarmışlardır. Ne var ki, şimdi bu söylemlerinin tersi bir tutum içine girmektedirler. Bırakalım uyarı yapıp müdahale etmeleri, bu silahları kullanan Türk devletinin siyasi destekçisi durumundadırlar.

AHLAKSIZLIĞIN ÜSTÜNÜ ÖRTEMEZLER

Varsa bu hesapların bırakılarak, başta kimyasal silah kullanan, ormanları yakan, Kürt halkına ve Türkiye halklarına zulüm yapan Türk devletini durdurmak için harekete geçilmelidir. Avrupa, ABD ve BM sadece birkaç kişiye yapılan haksızlık ve zulme tepki göstererek mevcut ikiyüzlülüğünün, tutarsızlığının, ahlaksızlığının ve vicdansızlığının üstünü örtemez.

TÜRK DEVLETİ SANIK SANDALYESİNE OTURTULMALI

Tüm Kürt halkını, Türkiye halklarını, Avrupa, ABD ve dünyadaki tüm demokrasi güçlerini BM bünyesindeki vicdanlı demokratları, gerillaya yönelik kimyasal silah kullanımına karşı her yerde ayağa kalkarak Türk devletini insanlık suçları işlemekten sanık sandalyesine oturtmaya çağırıyoruz. Uluslararası Tribunal’ın (Daimi Halklar Mahkemesi) bu konuda önemli adımlar atacağına inanıyoruz. Kürt halkına ve insanlığa karşı suç işleyen AKP-MHP iktidarı mutlaka sanık sandalyesine oturtulacak ve hesabını verecektir.”