KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklaması şöyle:
“Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Kürt halkının kazanımlarına el koymak ve Kürtlerin özgürlük ve direniş iradesini ezerek Kürt varlığını ortadan kaldırmak amacıyla başlattığı Kürtleri ezme ve yok etme savaşı, 14 Nisan 2022'de Zap'a yönelik saldırıyla yeni bir aşamaya girmiştir. Türk devleti 14 Nisan 2022'de başlattığı bu yeni saldırıyla Kürt özgürlük güçlerinin direniş iradesini kırmayı, Özgürlük Hareketini tasfiye ederek Kürt soykırım politikasını tamamlamayı hedeflemektedir. Yurtsever Kürdistan halkı ve kadınını, yurtsever devrimci Kürdistan gençliğini, Ortadoğu halklarını, Kürt halkının dostlarını ve demokratik kamuoyunu sömürgeci soykırımcı Türk devletinin işgal saldırılarına karşı tutumunu en güçlü şekilde ortaya koymaya ve özgürlük gerillasının fedai direnişi yanında yer alarak her yerde mücadeleyi ve direnişi yükseltmeye çağırıyoruz.
HPG VE YJA-STAR’IN KAHRAMANCA DİRENİŞİNİ YÜREKTEN KUTLUYORUZ
Kürdistan özgürlük gerillası soykırımcı sömürgeci Türk devletinin saldırılarına karşı fedai bir direniş geliştirmiş ve işgalci düşmana ağır darbeler vurmuştur. HPG ve YJA-STAR gerillalarını ve komutanlarını bu kahramanca direnişinden ötürü selamlıyor ve yürekten kutluyoruz. Kahramanca direnerek şehit düşen yoldaşlarımızı saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Kürdistan özgürlük gerillası her zaman sömürgeci işgalci düşmanın saldırılarını fedaice direnerek kırmış, düşmanın Kürtlerin özgürlük iradesini kırma ve Kürt varlığını ortadan kaldırma planlarını boşa çıkarmıştır. Kürdistan özgürlük gerillası soykırımcı sömürgeci faşist düşmanın planlarını boşa çıkardığı gibi Kürt özgürlük iradesinin sürekli büyümesinde, gelişmesinde ve bugünlere ulaşmasında en temel güç olmuştur.
SOYKIRIM SALDIRILARI GERİLLA VE HALKIN TOPYEKÜN DİRENİŞİYLE BOŞA ÇIKARILABİLİR
Türk devleti Kürdistan'ın direniş iradesi ve gücü olan özgürlük gerillasını ezerek Kürt soykırımını tamamlamayı ve Kürt varlığını bütünüyle ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Soykırım amaçlı geliştirilen bu saldırılar gerillanın ve halkın topyekün direnişiyle boşa çıkarılabilir. Düşman her yerde saldırı halindeyse halk ve direniş güçleri de her yerde aktif bir direniş ve mücadele içerisinde olmalıdır. Halkımız özgürlük gerillasının düşmana karşı koyan ve düşman saldırılarını kıran direniş ruhuyla bulunduğu her yerde tepkisini ortaya koymalı ve eylem halinde olmalıdır. Kürt halkı açısından varlık ve yokluk sürecinin yaşandığı tarihi bir dönemden geçmekteyiz. Hareket ve halk olarak düşmanın varlığımıza yönelik tüm saldırısını boşa çıkaracak gücümüz ve irademiz vardır. Halkın örgütlü gücü düşmanın tankı, topu, uçağı ve her türlü tekniğinden daha büyüktür. Halkımız bu gerçeği defalarca ispatlamış, soykırımcı sömürgeciliğin bastırma ve sindirme politikasını kırmış ve tersine çevirmiştir. Halk ve hareket olarak bugün de aynı direniş ve mücadele ruhuyla düşmanın bu saldırıları karşısında en güçlü duruşu sergileme ve planlarını boşa çıkarma göreviyle karşı karşıyız.
EN BÜYÜK TEPKİYİ BAŞÛRÊ KURDISTAN HALKIMIZ ORTAYA KOYMALIDIR
Başûrê Kurdistan halkımız Türk devletinin işgal saldırılarına karşı en büyük tepkiyi ortaya koymalıdır. Bu saldırılar Başûrê Kurdistan'ı ve Kürtlerin tüm kazanımlarını hedeflemektedir. PKK ve gerilla Kürt halkının özgürlük mücadelesini verdiği ve kazanımlarını koruduğu için saldırıların baş hedefi olmaktadır. Başûrê Kurdistan halkımız gerillanın yanında yer alarak geçmiş yıllarda olduğu gibi soykırımcı sömürgeci Türk devletinin işgaline karşı ayağa kalkmalıdır. Başûrê Kurdistan halkımızın özgürlük iradesi ve kazanımları işgale ve işbirlikçiliğe karşı durularak korunabilir. Gerillanın varlığını işgale gerekçe gösterenler, soykırımcı sömürgeci Türk devletiyle işbirliği içinde, Kürtlerin değerlerini pazarlayanlardır. Kürdistan'ı ve Kürt davasını pazarlayan bu hainler kuşkusuz gerillanın varlığını önlerinde engel olarak görmektedir.
KÜRDİSTAN GENÇLİĞİ APOCU FEDAİ RUHLA DÜŞMANIN SALDIRILARINA CEVAP VERMELİ
Yurtsever devrimci Kürdistan gençliği, gerillanın yüksek direniş ve fedai ruhuyla her yerde etkili eylemlerle düşmanın saldırılarına cevap vermeli ve darbe vurmalıdır. Kürdistan gençliği bir taraftan gerillaya katılarak gerillayı güçlendirmeli diğer taraftan bulunduğu her yerde harekete geçerek eylem içerisinde olmalıdır. Yurtsever ve devrimci Kürdistan gençliği Kürdistan'ın ve Kürt halkının savunma ordusudur. Kürdistan gençliği soykırımcı sömürgeci düşmanın halkımızın iradesini kırma ve varlığını ortadan kaldırma amacıyla gerçekleştirdiği saldırılar karşında sessiz kalmamalıdır. Kürt gençleri yaratıcı ve zengin yöntemlerle faşist düşmanı darbeleyecek etkili eylemler yapmalıdır. Kürt kızları ve oğulları kimseden talimat almayı beklemeden inisiyatifli bir şekilde hareket etmeli ve mücadeleye her yerde öncülük yapmalıdır. AKP-MHP faşizminin saldırı ve işgalleri esas olarak gençliğin öncülüğü ve mücadelesinin gerilla direnişiyle bütünleşmesiyle kırılacaktır.
Halkın ve özgürlük değerlerinin savunucusu gençliktir. Yurtsever ve devrimci Kürdistan gençliği bu tarihi görev ve sorumluluğuna sahip çıkarak bu rolünü oynayabilir. Kürdistan gençliği her yerde özgürlük savaşını büyütmeli, düşmana ağır darbeler vurarak direnişi her yere yaymalıdır. Her Kürt genci nerede olursa olsun kendisini bir gerilla olarak görmeli ve öyle davranmalıdır. Bu temelde Kürdistan gençliğini her yerde gerillanın Apocu fedai direniş ruhuyla eylem halinde olmalı ve soykırımcı faşist düşmana hak ettiği cevabı vermelidir.
KÜRT KADINI ÖNCÜ ROLÜNÜ OYNAYARAK SALDIRILARIN PÜSKÜRTÜLMESİNDE YERİNİ ALACAKTIR
Kürt kadını bugün Kürdistan özgürlük mücadelesinin en temel öncü gücü olduğu gibi mücadelenin özgürlük ruhunu ve direncini güçlendirerek yenilmez kılmaktadır. AKP-MHP faşizminin saldırıları karşısında en önde mücadele ederek halkımızın ve demokratik güçlerinin mücadeleye etkin katılmasını sağlayarak AKP-MHP faşizminin çöküşünde de çok önemli rol oynamıştır. Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin saldırıları ve işgal hareketleri karşısında da öncü rolünü oynayarak bu saldırıların püskürtülmesinde etkin biçimde yerini alacaktır.
KÜRDİSTAN HALKI KDP’NİN İŞBİRLİKÇİLİĞİNİ GÖRMELİ VE TUTUM ALMALIDIR
KDP Türk devletinin saldırılarına destek vererek işgal planı içerisinde doğrudan yer almaktadır. Türk devletinin Kürtleri soykırımdan geçirme ve varlığını ortadan kaldırma amacıyla gerçekleştirdiği saldırıların yanında yer almak Kürt halkına ve davasına bir ihanettir. KDP'nin Türk devletinin işgal saldırılarına destek vermediğini söylemesi bir aldatmadır. Kürt halkının tepkisinden çekindiği için bunu söylemektedir. Öte yandan KDP, hakim olduğu Hewlêr ve Behdinan'da Kürt halkının işgale olan tepkisini ortaya koymasını engellemektedir. KDP'nin tutumunun ne olduğunu ve nerede durduğunu Kürt düşmanı faşist şef Tayyip Erdoğan KDP'ye işgale verdiği destekten dolayı dolayı teşekkür ederek ortaya koymuştur. KDP Türk devletine her türlü istihbaratı, lojistik desteği vererek, gerilla alanlarını kuşatarak savaşın içinde yer almaktadır. Türk devleti işgal saldırılarını esas olarak istihbarata dayalı tekniğini kullanarak gerçekleştirmektedir. KDP Türk ordusuna istihbaratın yanı sıra her türlü lojistik ve barınma desteği de vermektedir. Nitekim Türk ordusu Kurojaro'ya havadan indirme yapamayınca KDP'nin desteği ve koruması altında Şeladizê'den yürüyerek karadan girmeye çalışmıştır. Bu durum KDP'nin Türk devletine nasıl bir işbirlikçilik yaptığını göstermektedir. Dolayısıyla Kürdistan halkı başta olmak üzere herkes KDP'nin işbirlikçiliğini görmeli ve buna karşı tutum almalıdır.
AYDIN, SANATÇI VE YAZARLAR TOPLUMA ÖNCÜLÜK ETMELİ
Kürt aydın, sanatçı ve yazarlar başta olmak üzere toplumun tüm aydın insanları işgale karşı açık tutum ortaya koymalı ve işgale karşı tepkinin gelişmesinde topluma öncülük etmelidir. Kürt sanatçı, yazar ve aydınları Türk devletinin işgal saldırılarının anlamını ve tehlikesini topluma anlatmak ve bunu kavratmakla sorumludur. Aydın ve sanatçı demek toplumun bilinci, vicdanı ve dili olmak demektir. Türk devleti Kürtleri soykırımdan geçirmek ve varlığını ortadan kaldırmak amacıyla gerilla alanları başta olmak üzere her yerde saldırı içerisindeyken bu gerçeği görmeyen, düşmanla işbirlikçiliği meşrulaştıran ve üstünü örten yaklaşımları teşhir etmek ve toplumu aydınlatmak görevi bulunmaktadır. Halka hakikati anlatma ve işbirlikçiliğe karşı güçlü tutum almayı sağlatmada aydın ve sanatçılara da tarihi bir sorumluluk düşmektedir.
TÜRKİYE HALKLARI İŞGALE KARŞI TEPKİLERİNİ ORTAYA KOYMALI
Türkiye halkları ve emekçilerinin AKP-MHP faşizminin Kürt halkına yönelik saldırıları karşında tepkilerini ortaya koyması ve Kürt halkıyla ortak mücadele içerisinde yer alması sosyalist, demokrat ve özgürlükçü olmanın bir gereğidir. Türkiye halkları, emekçileri özgürlük, demokrasi, adalet eşitlik mücadelesi veren herkes bu gerçekliğe göre hareket etmeli ve işgale karşı tutumunu da açıkça ortaya koymalıdır. Bunun için 2022 1 Mayıs'ı Türkiye halklarının ve emekçilerinin işgale karşı tutumunu ve Kürt halkıyla mücadele ortaklığını ortaya koyan bir gün haline getirilmelidir.
ORTADOĞU HALKLARI DA İŞGALE KARŞI DURMALI
Türk devleti sadece Kürdistan'ı ve Kürt halkını hedeflemiyor, Ortadoğu'da işgal ve yayılmaya dayalı bir politika yürütüyor. Kürtler ve PKK halkların kardeşliğine inandığı ve Ortadoğu'da eşitliğe dayalı özgür ve demokratik ortak bir yaşam için mücadele ettiğinden dolayı hedef alınmaktadır. Bunun için başta Arap halkı olmak üzere Ortadoğu halklarını da Türk devletinin bu işgal saldırılarına karşı durmaya ve tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz.
Arap Birliği'nin Türk devletinin işgal saldırıları karşısındaki tepkisini ve ortaya koyduğu tutumu değerli buluyor ve tekdir ediyoruz. Irak hükümetinin işgale karşı tutumunu yetersiz ve oportünistçe bulmakla birlikte Arap siyasi güçleri ve devletlerinin Türk devletinin işgal saldırılarına karşı tutum almaları Türk devletinin hegemonyacı politikalarını durdurmak açısından önemli olmaktadır.
ULUSLARARASI GÜÇLER İKİ YÜZLÜ TUTUM İÇİNDELER
Çok iyi bilinmektedir ki Türk devleti uluslararası güçlerden aldığı destekle bu saldırıları gerçekleştirmektedir. Eğer uluslararası güçlerin desteği ve göz yumma durumu olmasaydı Türk devleti kimyasal silah kullanımına kadar varan saldırılar gerçekleştiremezdi. Ukrayna'da savaşa karşı duran uluslararası güçler Türk devletinin işgal saldırıları karşısında sessiz kalarak iki yüzlü bir tutum içinde olmaktadırlar. Dünya halkları ve demokratik kamuoyu da halkımız da bu gerçekleri görmektedir. Türk devletinin işgal saldırılarına sessiz kalan ve destek veren herkese özgürlük ve demokrasiyle hiçbir biçimde bağdaşmayan bu yanlış tutumlarından vazgeçmeleri ve bu işgal harekatına karşı açık tutum almaları çağrısında bulunuyoruz.
ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERENLER KAZANACAK
Türk devletinin işgal saldırıları gerillanın kahramanca direnişi ve yurtsever Kürdistan halkı başta olmak üzere halkların, kadınların, gençlerin, emekçilerin ve demokrasi mücadelesi veren herkesin ortaya koyacağı mücadeleyle boşa çıkacak, özgürlük ve demokrasi mücadelesi verenler kazanacaktır.”