KCK: Palme davası resmi özür dilenmeden kapatılamaz!

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 34 yıl sonra kapatılan Olof Palme soruşturmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu dava Kürt halkından ve PKK'den özür dilenmeden kapatılamaz” diyerek resmi özür istedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 1986 yılında katledilen İsveç eski Başbakanı Olof Palme cinayetine ilişkin soruşturma dosyasının kapatılmasına tepki gösterdi.

KCK, dosyanın kapatılmasının İsveç halkı açısından “onur kırıcı bir yaklaşım” olduğunu ve Kürtlere karşı büyük bir adaletsizlik ve saygısızlık teşkil ettiğini kaydetti.

KCK, “İsveç devleti Palme cinayetini PKK'ye yükleyerek ne düzeyde bir kötülük yaptığını ve bu halka zarar verdiğini görerek resmi olarak özür dilemelidir” dedi.

KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE BÜYÜK ZARARLAR VERİLDİ

KCK’nin açıklaması şöyle:

“1986 yılında katledilen İsveç Başbakanı Olof Palme’nin soruşturma ve yargılama dosyasının kapatıldığı açıklandı. Böylece faili meçhul kalmış bir cinayet olarak tarihteki yerini aldı. Tabi bir utanç belgesi olarak. Bu cinayetin faillerinin bulunmaması en başta da İsveç halkı için onur kırıcı ve travmatik bir durum olarak sürekli hatırlanacaktır. Bu cinayetin gerçek faillerinin bulunması engellendi, sonunda da dosya kapatıldı.

Olof Palme cinayeti işlendikten hemen sonra PKK suçlandı. PKK takip altına alındı. Tüm dünyada PKK aleyhine bir kampanyaya dönüştürüldü. Bu olay üzerinden PKK'nin demokrat ve iyi insanları hedefleyen terörist bir örgüt olduğu algısı yaratılmaya çalışıldı. Bu yönlü kampanya kısmen de başarılı oldu. Sadece PKK değil, tüm Kürtlerin töhmet altında bırakılması yaşandı. Böylece Kürt halkının özgürlük mücadelesine büyük zararlar verildi.

NEDEN PKK’Yİ HEDEFLEDİLER?

Olof Palme sosyal demokrat ölçülerinde demokratlığı ve hümanist yaklaşımı en yüksek olan ve toplumlar tarafından takdir edilen bir siyasetçiydi. Böyle bir siyasetçi soğuk savaşın son muharebelerinin yapıldığı bir dönemde NATO gladyosu tarafından tehlikeli görüldü. Çünkü o dönem NATO’nun hedefinde olan çeşitli ülkeler ve siyasi liderlerle ilişki kuran ılımlı bir siyasetçiydi. Bu politikası o dönemin NATO gladyosu tarafından reel sosyalizme karşı yürüttükleri mücadeleyi zayıflatan bir etken olarak görülmüş ve hedef alınmıştır. Bu cinayetin PKK'ye yüklenmesi ise PKK'nin NATO’nun Sovyetlere karşı ileri karakolu olan Türkiye'de bir ulusal kurtuluş mücadelesi başlatmasına yönelik olmuştur. Türkiye'nin, ileri karakolunun zayıflaması istenmemiş, bu nedenle PKK karşıtı bir tutum içinde olmuşlardır. PKK'nin başlattığı mücadelenin meşruiyetini ve gelişmesini önlemek için bu cinayet PKK üzerine yıkılmak istenmiştir. NATO gladyosu bu cinayetle birkaç hedefine birlikte ulaşmayı amaçlamıştır.

CİNAYETİ NATO GLADYOSU İŞLEDİ

NATO gladyosu o sırada NATO üyesi olan tüm ülkelerin istihbarat örgütleri içinde örgütlüydü. Palme cinayeti de İsveç istihbarat örgütü içindeki gladyo birimleri tarafından örgütlendirilip gerçekleştirilmiştir. Bu iddia çeşitli defalar dile getirilmesine rağmen üzerinde durulmamıştır. Hep araştırılıyor gibi yansıtılmış, esas olarak bu dosyanın kapatılması için oyalama yapılmıştır. Sonunda da dosya kapatılmıştır.

DOSYANIN KAPATILMASI İSVEÇ HALKI İÇİN ONUR KIRICI BİR YAKLAŞIM

Bu dosyanın kapatılması en başta da İsveç halkı, demokratları ve sosyalistleri için onur kırıcı bir yaklaşımdır. İsveç halkının en sevilen başbakanına yönelik cinayetin aydınlatılmaması halkın iradesine karşı bir saygısızlıktır. İsveç halkı ve demokratların bu durumu kabul etmemesi ve bu cinayetin aydınlatılması için gereken müdahaleyi yapması gerekir. Böyle bir insanın katillerinin bulunmaması bu karakterdeki siyasetçilere haksızlıktır; onlara gereken sahiplenmeyi göstermemek anlamına gelir. Başta İsveç halkı olmak üzere Avrupa’daki demokratik güçlerin bu durumu kabul etmeyeceklerine ve bu davanın takipçisi olacaklarına inanıyoruz.

KÜRT HALKINA YÖNELİK BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK VE SAYGISIZLIK

Bu davanın böyle kapatılması Kürt halkına yönelik de büyük bir adaletsizlik ve saygısızlıktır. Bu cinayet nedeniyle Kürt halkı yıllarca töhmet altında bırakıldı. Kürt halkı ile bu cinayet yan yana anıldı. Halkımız bundan manevi olarak büyük bir yıpranma yaşadığı gibi özgürlük mücadelesi de zarar gördü. PKK'nin terör örgütleri listesine alınmasında Palme cinayeti sonrası yaratılan algının da önemli payı olmuştur. PKK'yi terörist ilan etmek normal hale gelmiştir. Bunda Palme cinayetini PKK'nin üzerine yüklemeye çalışan İsveç devletinin büyük bir sorumluluğu vardır.

PKK’DEN ÖZÜR DİLENMEDEN DOSYA KAPATILAMAZ!

Dolayısıyla bu dava Kürt halkından ve PKK'den özür dilenmeden kapatılamaz! Kürt halkına ve özgürlük mücadelesine nasıl zarar verildiği ortaya konularak Kürt halkından ve PKK'den özür dilenmelidir.

Bir halkın özgürlük mücadelesine zarar verme ve katil zanlısı olarak töhmet altında bırakma gibi ağır bir suç olamaz. Bir özür bile Kürt halkının kayıplarını, zararlarını yerine getiremez. Ancak tarihi olarak Kürt halkının bu töhmetten kurtulması ve bu halka zarar verildiğinin ortaya konulması insan ve demokrat olmanın gereğidir. Soykırım altında olan bir halkın ve özgürlük mücadelesinin böyle bir suçlama ve töhmet altında bırakılması soykırım suçu işlemek kadar ağırdır. İsveç devleti Palme cinayetini PKK'ye yükleyerek ne düzeyde bir kötülük yaptığını ve bu halka zarar verdiğini görerek resmi olarak özür dilemelidir. Özellikle Kürt dostu olan bir siyasetçinin Kürtler tarafından öldürüldüğü algısının yaratılmasının ne kadar ağır bir durum olduğunu görerek özür dilemedirler.

CİNAYETİ AYDINLATMA MÜCADELESİ VERECEĞİZ

Olof Palme cinayetini bir daha şiddetle lanetliyor, onun Kürt dostu olma özelliğine onun cinayetini aydınlatma mücadelesi vererek cevap olacağımız sözünü veriyoruz. Kürt halkı olarak bu cinayetin peşini bırakmayacak, açığa çıkması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Gladyonun tüm cinayetleri ve suçları gibi bu cinayetin neden ve nasıl gerçekleştiği de ortaya çıkarılacaktır. Bu yönlü çaba ve mücadeleler de insanlığın özgürlük ve demokrasi mücadelesinin parçasıdır. Bu cinayetler aydınlatılmadan ve sorumlular tarihsel olarak halkların vicdanında yargılanmadan insanlığın özgür ve demokratik yaşamı kalıcılaştırılamaz.

İsveç halkını, Kürt halkını ve demokratları bu cinayetin sorumlularını açığa çıkarma çabalarını kesintisiz sürdürmeye çağırıyor; Olof Palme’nin demokratik ve hümanist kişiliği önünde saygıyla eğiliyoruz."