KCK YK Eşbaşkanlığı: 15 Ağustos Hamlesi devam ediyor

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 15 Ağustos Hamlesi’nin 39. yılında AKP-MHP faşizmini tamamen yıkarak İmralı tecridinin kırılması, Kürdistan’ın özgürleşmesi, Türkiye ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için herkesi zafer çizgisinde mücadele etmeye çağırdı.

KCK Yürütme Konseyi (YK) Eşbaşkanlığı, Kürdistan tarihi açısından bir dönüm noktası olan 15 Ağustos Atılımı’nın 38’inci yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.

Eşbaşkanlığın, “Halkımıza ve demokratik kamuoyuna” başlığıyla hamlenin yol açtığı gelişmelere değinerek, devam eden hamlenin yaratacağı büyük gelişmelere işaret eden açıklaması şöyle:

“Tarihi 15 Ağustos Gerilla Atılımı’nın 38. yıl dönümünü başta Önder Apo, gerilla ve Kürt Halkı olmak üzere tüm halklara, kadınlara ve direnenlere kutluyor, atılımın büyük komutanı Egîd yoldaş şahsında tüm devrim ve demokrasi şehitlerini saygı ve minnet ve şükranla anıyor, 15 Ağustos çizgisinde başlayan ve yürüyen özgürlük mücadelesini başarıya götüreceğimize dair verdiğimiz sözü yineliyoruz.

15 Ağustos Atılımı, soykırımcı sömürgeci 12 Eylül faşist askeri rejimine karşı Kürdistan Özgürlük Gerillası öncülüğünde gelişen Kürt halkının yeniden uyanışını, özüyle buluşmasını ve var olmasını ifade eden büyük ve tarihsel bir özgürleşme eylemidir. Büyük komutan Egîd-Mahsum Korkmaz öncülüğünde başlayan bu hamle, Kürt halkı ve Kürdistan tarihi açısından bir dönüm noktası olmuş ve tarihe yön vermiştir. 15 Ağustos Hamlesiyle yok olmaya mahkum edilen ve yok olmanın eşiğine getirilen Kürt halkı yeniden var etmiş ve Kürdistan’da Diriliş Devrimini gerçekleştirmiştir.

HAMLENİN YOL AÇTIĞI GELİŞMELER

15 Ağustos Hamlesi’ni ve yol açtığı gelişmeleri anlamak, hamlenin hangi şartlar altında gerçekleştiğini kavramakla mümkündür. Soykırımcı sömürgeci Türk devleti, Kürt Özgürlük Mücadelesini bastırmak ve Kürt halkının varlığını ortadan kaldırarak Kürt soykırımını tamamlamak için 12 Eylül 1980’de faşist askeri bir darbe gerçekleştirmiştir. Türk devleti gerçekleştirdiği bu faşist askeri darbeyle Kürdistan ve Türkiye’de toplum üzerinde büyük bir baskı mekanizması kurmuş ve bu baskı mekanizması altında toplum susturularak katliam ve işkence uygulamalarıyla özgürlük mücadelesi veren hareketleri ezmeyi ve soykırımcı siyaseti sonuca ulaştırmayı hedeflemiştir. İşkence ve katliam uygulamalarının en vahşi uygulandığı yerler ise zindanlar olmuştur. Ancak tutsaklar soykırımcı sömürgeci faşist rejimin işkence ve katliam uygulamalarına karşı büyük bir direniş sergilemiş ve teslimiyeti reddetmişlerdir. 15 Ağustos Hamlesi de zindanlarda başlatılan direniş çizgisi temelinde gerçekleştirilmiştir. Mazlumların ve Kemallerin öncülüğünde başlayan büyük zindan direnişi 15 Ağustos Hamlesiyle dışarı taşırılmış, toplumla buluşmuş ve Diriliş Devriminin gerçekleşmesini sağlamıştır. Zindan direnişçileri faşizmin insanlık dışı işkence sistemine karşı büyük bir direniş sergileyerek şehadete giderek seslerinin topluma duyurulmasını istemişlerdir. Önder Apo’nun tüm çabası da Mazlum, Kemal ve Hayrilerin çığlıklarını Kürdistan halkına ve dünyaya duyurmak olmuştur. Önder Apo bu çığlığın duyurulmasının en anlamlı yolunun mücadeleyi daha da büyütmekten geçtiği düşüncesiyle hareket etmiş ve Kürdistan’da mücadeleyi stratejik aşamaya vardıracak ve Kürt halkını yok olma sürecinden kurtaracak, Kürdü yeniden var edecek ve özgürleştirecek bir adımın atılması üzerinde durmuştur. Önder Apo’nun bu arayışı 15 Ağustos Gerilla Hamlesiyle somutlaşmış ve yok oluş süreci sonlanarak Kürdistan açısından yeni bir tarih, var olma ve özgürleşme tarihi başlamıştır. İşte tarihi 15 Ağustos Hamlesi, 12 Eylül faşizmini yıkıma uğratmış ve Kürt halkının külleri üzerinden yeniden doğuşunu sağlamıştır.

YENİ BİR KİŞİLİK, YENİ BİR YAŞAM YARATMIŞTIR

15 Ağustos Atılımı, Kürdistan da yok oluş tarihini tersine çevirirken aynı zamanda yeni bir kişilik ve yaşam yaratmıştır. Soykırımcı sömürgeciliğin Kürt toplumunda ve bireyinde oluşturduğu bu kişiliği yıkmış ve yeni bir kişiliğin oluşmasını sağlamıştır. En başta sömürgeciliğin oluşturduğu korku duvarlarını yıkmış, Kürt insanında cesareti ve özgüveni yaratmıştır. Bu özelliğinden dolayı 15 Ağustos eylemi, düşmanı vuran özelliğinin yanında sömürgeciliğin beyinlerde oluşturduğu karakollara sıkılan bir kurşun olarak tarif edilmiştir. Bu, doğru bir belirleme olmuş ve 15 Ağustos Hamlesinin özünü ifade etmiştir. Baskı, işkence ve katliamlarla boyun eğdirilmek istenilen Kürt halkı, 15 Ağustos Hamlesiyle özgürlüğü için başkaldıran ve savaşan bir halk konumuna gelmiştir. Şüphesiz bu yeni ruhu ve kişiliği temsil eden gerilla olmuştur. Gerilla, Kürt halkı ve insanı için sadece silahlı insan olmayı değil, aydınlanmayı, değişmeyi, yeniden var olmayı ve özgürlük için mücadele etmeyi ifade etmektedir. Gerillanın Kürdistan’da oynadığı bu rolünden dolayı Önder Apo gerilla için var olma ve yaşam tarzı tanımlaması yapmıştır. Kürt halkı da baştan beri gerillaya böyle yaklaşmış, yeni yaşamın öncüsü ve temsili olarak görmüştür. Zaten 15 Ağustos Hamlesi sadece askeri sonuçlar yaratmamış, askeri sonuçların yanında siyasal, kültürel ve toplumsal sonuçlar yaratmış, Kürdistan’da her bakımdan yeni bir tarihsel süreci başlatmıştır.

KADININ İRADE OLMASI BAKIMINDAN DA TARİHİ BİR ADIM OLMUŞTUR

15 Ağustos Hamlesi, Kadın Özgürlük Hareketinin gelişmesi ve kadının irade olması bakımından da tarihi bir adım olmuştur. Kürdistan’da Kadın Özgürlük Çizgisinin gelişmesi ve büyümesinde çok önemli bir rol oynamıştır. 15 Ağustos Hamlesiyle birlikte Kürt kadını, örgütlenme, ordulaşma ve partileşme sürecini yaşamış ve Kürdistan Özgürlük Devrimine öncülük yaparak devrimin Kadın Özgürlük Çizgisi temelinde gelişmesini sağlamıştır. Bugün ise Kürt kadını sadece Kürdistan devriminin gelişmesine değil, Ortadoğu ve dünyada da kadın hareketinin gelişmesine ve güçlenmesine öncülük yapmaktadır.

TÜRKİYE’DE DEMOKRATİK BİR SÜREÇ BAŞLATMIŞTIR

15 Ağustos Hamlesi Kürdistan’da olduğu kadar Türkiye ve Ortadoğu’da da demokratik sürecin gelişmesinde olumlu bir rol oynamıştır. 12 Eylül faşist askeri darbesiyle başta siyasi partiler olmak üzere tüm kurumlar kapatılmış, anayasa süreci askıya alınmış, bakanlar ve başbakan tutuklanarak yargılanmalarına başlanmıştır. Ancak 15 Ağustos Hamlesi, faşizmi yenilgiye uğratarak kalıcı bir düzen olmasını engellemiş ve demokratik sürecin yeniden başlamasını sağlamıştır. Başta siyasi partiler olmak üzere kurumların yeniden açılmasını sağlamıştır. Bu açıdan 15 Ağustos Atılımı Türkiye’de demokratik sürecin başlamasında belirleyici bir rol oynamıştır. Eğer 15 Ağustos Atılımı gerçekleşmeseydi cunta rejimi idamları sürdürecek ve siyasileri de idam edecekti. Fakat 15 Ağustos Hamlesi karşısında cunta rejimi buna cesaret edememiş ve böylece Türkiye’de idamların durması sağlanmıştır. 15 Ağustos Atılımının ve gerilla mücadelesinin yol açtığı bu sonuçları anlamak, günümüzde AKP-MHP faşizmine karşı mücadeleyi doğru yürütmek ve AKP-MHP faşizmini yenilgiye uğratmak açısından çok önemlidir.

AKP-MHP FAŞİZMİ, 12 EYLÜL FAŞİZMİNİN DEVAMIDIR

AKP-MHP faşizmi, 12 Eylül faşizminin devamıdır. 12 Eylül faşizminin amaçlarını gerçekleştirmek için oluşturulan faşist bir yapılanmadır. Nasıl ki 12 Eylül faşizmi baskı işkence ve katliamla toplumu susturarak Kürt soykırımını tamamlamayı hedeflediyse bugün AKP-MHP faşizmi de 12 Eylül sürecinden daha ağır ve insanlık dışı yöntemler uygulayarak Kürt soykırımını gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bakur, Başûr, Rojava, Şengal, Maxmur ve Kürtlerin bulunduğu ve mücadele ettiği her yere saldırarak Kürt Özgürlük Mücadelesini bastırmayı ve Kürt varlığını ortadan kaldırarak 12 Eylül’de başarılamayan Kürt soykırımını tamamlama projesini sonuca ulaştırmak istemektedir. AKP-MHP faşizmi Kürt’ün varlığına, kültürüne ağacına, doğasına, kısacası her şeyine düşmandır ve Kürtlerin yok olması için her türlü insanlık dışı kirli uygulamaya baş vurmaktadır. Bu açıdan her yerde AKP-MHP faşizmine karşı direniş ve mücadele içerisinde olmak Kürt ve yurtsever olmanın bir gereğidir.

GERİLLANIN DESTANSI DİRENİŞİ 15 AĞUSTOS ÇİZGİSİNDEDİR

15 Ağustos çizgisi gerillanın yaşam ve mücadele tarzını ifade etmekte ve bugün başta Zap, Avaşîn, Metîna ve Xakurkê’de olmak üzere gerillanın her yerde sergilediği destansı direniş 15 Ağustos çizgisinde olmaktadır. Gerilla 15 Ağustos Hamlesinin zafer ruhu çizgisinde savaşmakta ve soykırımcı sömürgeciliğe ağır darbeler vurmaktadır. Nasıl ki 15 Ağustos Hamlesiyle 12 Eylül faşizmi yenilgiye uğratıldıysa bugün de 15 Ağustos çizgisinde mücadele eden Kürdistan Özgürlük Devrimi AKP-MHP’nin yıkımını gerçekleştirecektir. Kürdistan Özgürlük Gerillası da AKP-MHP faşizmine karşı tarihin en büyük direnişlerinden birini sergilemekte ve işgalci orduya karşı Kürdistan’ı savunmaktadır. AKP-MHP faşizminin tümden yıkılması sadece gerillanın direnmesiyle değil, tüm toplumun 15 Ağustos ruhuyla direniş içerisinde olmasıyla mümkündür. Bu açıdan da başta Kürdistan gençliği olmak üzere bütün toplum 15 Ağustos çizgisinde faşizme karşı etkin bir direniş içerisinde olmalıdır. Toplumun savunulması ve faşizme karşı mücadelenin geliştirilmesi öncelikle gençlerin omuzlarına sorumluluk yüklemektedir. Kürdistan gençliğinin mücadele saflarına katılarak tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi, toplumun öz savunma temelinde örgütlendirilmesi, savunulması ve AKP-MHP faşizminin yenilgiye uğratılması için aktif bir mücadele çerisine girmesi gerekmektedir.

39. YILDA KÜRDİSTAN VE ORTADOĞU’DA BÜYÜK GELİŞMELERİN YARATILMASI KAÇINILMAZ

Tarihi 15 Ağustos Hamlesi, geride kalan 38 yıl boyunca büyük gelişmeler yaratmıştır. Gerillanın öncülüğüyle gelişen Kürdistan Özgürlük Mücadelesi, Kürt halkının yok olma sürecini tersine çevirmiş ve özüyle yeniden buluşarak Kürdistan’da bilinçlenme, aydınlanma ve özgürleşme sürecini başlatmıştır. Rojava Devrimi, 15 Ağustos Hamlesinin ortaya çıkardığı tarihsel sürecin sonucunda gerçekleşmiştir. Gerilla Şengal’de DAİŞ saldırılarını durdurarak Êzîdî soykırımını engellemiş ve Êzîdî halkımızın öz savunmasına ve öz yönetimine kavuşmasını sağlamıştır. Kürt kadını kölelik zırhlarını parçalayarak Kürdistan’da yeni yaşamın oluşmasını sağlamış, Ortadoğu ve dünya kadınlarına öncülük eden bir düzeye varmıştır. Bütün bu gelişmeler 15 Ağustos Hamlesi’nin ortaya çıkardığı sonuçlar olmaktadır. 38 yıl boyunca aralıksız olarak yaratılan bu gelişmeler 15 Ağustos Hamlesi’nin devam ettiğini ve önümüzdeki süreçte de büyük gelişmeler yaratacağını göstermektedir. Hiç şüphe yok ki bu durum özgürlük mücadelesinin kesintisiz olarak 15 Ağustos çizgisi ve ruhu temelinde sürmesinin sonucu olmaktadır. Bu açıdan hamlenin 39.yılında da Kürdistan ve Ortadoğu’da büyük gelişmelerin yaratılması kaçınılmaz olacaktır.

SÖMÜRGECİ DÜŞMAN YIKIMI YAŞAYACAK

Kürt Özgürlük Hareketi olarak Kürt halkının her şeyini borçlu olduğu ve Kürdistan’da aydınlanmanın ve demokratik sürecin gelişmesini sağlayan tarihi 15 Ağustos Hamlesinin her yerde coşkuyla kutlanması, 15 Ağustos Hamlesini anlamak için daha fazla çaba içerisinde olunması ve hamlenin 39. Yılında AKP-MHP faşizmini tamamen yıkarak Önder Apo üzerindeki tecridin kırılması, Kürdistan’ın özgürleşmesi, Türkiye ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için herkesi zafer çizgisinde mücadele etmeye çağırıyoruz. AKP-MHP faşizmi ve soykırımcı sömürgeci düşman, 15 Ağustos ruhuyla gelişen Kürdistan Özgürlük Mücadelesi karşısında yıkımı yaşayacak, 15 Ağustos ruhuyla direnen halklar ve kadınlar zafere ulaşacaktır.”