KODAR 3'üncü kongresini gerçekleştirdi

Doğu Kürdistan Demokratik ve Özgür Topluluğu (KODAR), üçüncü kongresini gerçekleştirerek yeni eşbaşkanlar ve 18 kişilik yeni Yürütme Konseyi'ni belirledi.

KODAR'ın üçüncü kongresi 7, 8 ve 9 Mayıs tarihlerinde “Halkların Devrimci Ruhuyla Toplumu Örgütleyelim, Kürdistan’ı Özgürleştirelim” şiarıyla Kürdistan dağlarında gerçekleşti.

Kongre divan seçimi ve devrim şehitleri anısına bir saygı duruşu ile başlarken, açılış konuşmasını KODAR Eşbaşkanı Fuad Beritan yaptı.

'KONGRE HERKESE GEREKLİ CEVABI VERECEK'

Fuad Beritan, “Başta İmralı da direnen özgür yaşam mimarı Rêber Apo’yu, Kürdistan dağlarında mücadele eden tüm yoldaşlarımızı, desteğini eksik etmeyen yurtsever halkımızı, zindanlarda direnen tüm devrimci ve demokrat insanları selamlıyoruz" dedi.

Beritan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün burada tarihi bir buluşmaya gerçekleştiriyoruz. Dost düşman herkese çok güçlü bir cevap verilmektedir. Bizler kongremizi; ülkemizin her yönüyle sömürüldüğü, baskıların arttığı, özgürlüklerin ortadan kaldırıldığı, insan halklarının kangrenleştiği ve kadınların her gün katledildiği bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Yoksulluk, yolsuzluk her geçen gün derinleşiyor. Kadına yönelik şiddet, katliam artıyor, gençler tutuklanıp zindanlara atılıyor, sokak ortasında idam ediyor. Kürt halkı 21. yüzyılda bile yok sayılıyor. Toplumsal sorunlar artık bir kaosa dönüşüyor, ülke ekonomileri iflasın eşiğine gelmiş bulunmakta. Buradan bir kez daha söylüyoruz ki halka reva görülen bu katliamcı anlayış ve politikaların birer kader olmadığını herkese göstereceğiz. Bu temelde halkımıza vermiş olduğumuz özgürlük, demokrasi ve eşitlik sözümüzü yeniliyor ve diyoruz ki; kongremizin yaşayacağı önemli kararlaşmalarla birlikte açığa çıkacak olan güçlü planlamamız sonucunda dost düşman herkese gerekli cevabı vermiş olacağız.”

1. DÜNYA SAVAŞI KOŞULLARINA BENZİYOR

Bu konuşma ardından KODAR Eşbaşkanlarının hazırlamış olduğu faaliyet raporu okundu. Raporun ardından bir gün boyunca siyasi ve askeri gelişmeler değerlendirildi. Değerlendirmelerde özellikle şu tespitler öne çıktı:

“Bölgenin üçüncü dünya savaşının merkezine dönüştüğü, Neo-liberal sistemin bölge ve dünyada yeni bir işgal dalgasını başlattığı koşullarda, Ortadoğu’da hızlı ve çok yönlü gelişmelerin yaşandığına tanık olunmaktadır. Var olan siyasi ve askeri koşullar birçok yönüyle 1. Dünya Savaşı koşullarına benzemektedir, o koşullarda dünya sistemi İmparatorluk sistemlerine karşı ulus-devletleri pratikleştirme çabasındaydı. Fakat günümüzde global sistem kendi oluşturduğu ulus- devlet sistemini kendi çıkarları önünde engel olarak görmektedir. Bu nedenle batı projelerinin mezarlığına dönüşen ve halen direniş halinde olan Ortadoğu’yu yeniden kriz ve karmaşanın içine çekmişlerdir. Yaşanan savaşlar bölgede olduğu gibi, İran’da da her anlamda bir tahribata neden olmuştur. Geliştirilen ve propagandası yapılan küresel ve bölgesel milliyetçi-dinci-cinsiyetçi projeler, İran halkalarının gerçekliği ile örtüşmeyip, halkın nezdinde hiçbir geçerliliği olmayıp çöküşü yaşamaktadır. Gerçekte İran halklarına umut ışığı olabilecek, özgürlük, eşitlik ve demokrasiyi geliştirerek ulus- devletsiz bir yaşamın mümkün olduğunu gösterecek tek yol vardır, o da demokratik ulus projesidir.”

DOĞU KÜRDİSTAN VE İRAN İÇİN TEK YOL: DEMOKRATİK KONFEDERAL SİSTEM

Kongrenin ikinci günüde üç yıllık faaliyetlerin sonuçları, toplumsal inşa çalışmaları ve komitelerin durumları değerlendirmeye alındı. Bu çerçeve öne çıkan değerlendirmeler şöyle oldu:

“Halklar mozaiği olan İran’da verili sistem siyasal, toplumsal, kültürel, ekolojik, ekonomik, cinsiyet özgürlükleri konularında tüm toplum kesimlerini baskı cenderesinde tutmaktadır. Her toplumun inançları o toplumun manevi dünyasının temelini oluşturur. İran rejimi toplumun din ve inançlarını, dil ve kültürünü her zaman siyasi iktidarın meşruiyeti için bir araç olarak kullanmıştır. Yürütmüş olduğumuz mücadele ile yeniden yaratılan toplumsal demokratik komünal değerler özgür toplumun inşası olacaktır. Demokratik bir tolumun geliştirilmesi her şeyden önce özyönetim sistemlerinin oluşturulmasıyla mümkündür. Toplumların kendi kendilerini yönetir hale gelmesi için eşitlikçi demokratik partiler ile sivil kurum ve kuruluşlarla diyalog esas alınarak ortak güç birliğine dayalı mücadeleyi geliştirip büyütmek şarttır. Rojhilatê Kürdistan ve İran’da Demokratik Konfederal sistem ulus -devlet sistemini aşarak tüm toplumlara alternatif bir yaşamı sunabilecek yegâne yoldur. Bunu için tüm toplumsal çalışma sahalarımızda Öz Yönetim çalışmalarını daha güçlü bir şekilde yürütmeliyiz. İran da gelişecek demokratik özerklik, sadece Kürt halkı için değil, Beluç, Arap, Türkmen, Azeri ve her toplum bireyini ve bileşenini kedi öz değerleriyle buluşturarak, temel hak ve özgürlüklerine kavuşturacaktır.”

İRAN REJİMİ EKONOMİ ALANINI RANT KAPISINA ÇEVİRDİ

Kongrede tartışma konusu olan önemli bir husus da Doğu Kürdistan’ın kanayan yarası haline gelen kolberlik oldu. Kongrede kolberler için şu değerlendirmeler yapıldı: “İran rejimi ekonomi alanını insanları sömürerek, talan ederek rant kapısına çevirdi. Her geçen gün büyüyen işsizlikle birlikte çöplüklerde karnını duyurmaya çalışanların sayısı artmaktadır. İran rejiminin yaşanan bu durumlara karşı kayıtsız kaldığı yetmiyormuş gibi, yolsuzluklarla rekor kırarak halkın sırtında büyüyen bir ur olmayı sürdürmektedir. Rejim politikalarından kaynaklı her geçen gün ekonomik felakete sürüklenen halk kendi yaşamını idame ettirebilmek için her türlü yola başvurmaktadır. Rojhilatê Kürdistan’da halk mecbur kaldığı için canını dişine takarak kendisini sınırlara vurup evine bir lokma ekmek getirebilmek için kolberlik yapmaktadır. Başta kolberler olmak üzere İran halkının tümü rejimin yanlış politikalarının kurbanı haline getirilmiştir. Yürütülen bu Neolibeleral siyasetlere karşı, toplumsal ekonomiyi geliştirmek için toplumun her alanında kendimiz örgütleyip halkı bilinçlendirmeliyiz.”

Kongrede İran ve Doğu Kürdistan’daki siyasi tutsakların durumları da ele alındı. Kongre bileşenleri, tutsaklar için dayanışmanın önemine vurgu yaptı: “Kolektif bir ruh ve toplumsal dayanışma ruhuyla toplumun tüm kesimlerinin yüksel bir sorumluluk bilinciyle yaklaşarak, siyasi tutsak ve aileleriyle dayanışma içerisinde olması gerekmektedir.”

24 AĞUSTOS EKOLOJİYİ KORUMA GÜCÜ

Kongrede 2018 yılında Merivan’da canı pahasına doğayı kurumaya çalışan Şerif Bacwer ve korona virüsü nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri ile Ekim ve Kasım aylarındaki serhildanlarda hayatını kaybeden insanların birer halk kahramanı oldukları dile getirilerek şunlar belirtildi: "Ekim ayındaki ayaklanmalarda yüzlerce insanın katledilmesi yüzlercesinin de tutuklanıp işkencelerden geçirilmesi toplumda var olan öfkeyi kat be kat artırmıştır. Rejimin toplumu açlıkla terbiye etmesi, militaristleştirmesi, yozlaştırması, yolsuzluk ve hırsızlığın her geçen gün artmasına bir tepki olarak halk sokaklara dökülmüştür. İran halkında yaşan toplumsal dayanışma taktire şayandır. Korona virüsü sürecinde devlet toplumu ölüme terk etmiştir. Devlete rağmen sağlık emekçileri halkının beyaz önlüklü fedaileri olarak gece gündüz demenden kendi canını ortaya koyarak toplum sağlığını düzeltmek için uğraşmıştır. Yine İran rejiminin özellikle Rojhilatê Kürdistan doğasını yakıp yok etmeye dönük geliştirdiği kırım politikalarına karşı yurtsever halkın kendi doğasını, toprağını, suyunu koruma mücadelesi oldukça değerlidir. Bu uğurda bedel vermiş bir halk gerçekliğimiz var. Şerif Bacwer ve yoldaşlarının anısını yaşatmak için şehit düştükleri gün olan 24 Ağustos gününü ‘Rojhilatê Kürdistan ve İran’da ekolojiyi koruma günü’ olarak kabul eder.”

Kongrede çalışmaların geliştirilmesi ve kapsamlı hale getirilmesi için kurum ve komitelerin çalışmaları da ele alındı. Yeni dönem çalışmalarının yol ve yöntemini belirleme temelinde yeni planlama ve kararlara gidildi.

YENİ EŞBAŞKANLAR: GULAN FEHİM VE FUAD BERİTAN

Sandıktan çıkan sonuçlara göre, KODAR’ın yeni Eş başkanları Fuad Beritan ile Gulan Fehim oldu. Fuad Beritan bir önceki dönem de eşbaşkan olarak görev yapmıştı. Ancak iki dönemdir KODAR Eşbaşkanı olan Zilan Tanya görevini yeni seçilen Gulan Fehime devretti.

YÜRÜTME KONSEYİ'NİN YENİ ÜYELERİ

Eşbaşkanların seçilmesinin ardından, Eşbaşkanlar belirledikleri Yürütme Konseyi listelerini delegelerin oylamasına sundu. Kongrede delegelerin en çok oyunu alan 18 kişi KODAR’ın yeni Yürütme Konseyi olarak seçildiler.

Kapanış konuşmasını yapan yeni Eşbaşkan Gulan Fehim, kongreyi selamlayarak konuşmasına başladı ve seçilen yeni yönetime başarılar diledi.

ROJHILATLI KÜRTLER VE TÜM EZİLENLERİN SESİ

Gulan Fehim, “Dört parça Kürdistan’da Kürt ve dünyanın her yerine dağılmış Kürt halkı direnişte. KODAR çok derin bir mücadele tarihin mirasçısıdır. Kürdistan’dan ilk kopartılan Rojhilatê Kürdistan’da yüzyılın direnişini bugün devam ettiriyor. KODAR, dünyanın her yerinde yaşayan başta Rojhilatlı Kürtlerin ve tüm ezilen, sömürülen insanların sesi oldu, olmaya da devam edecek. Varlığımızı, dilimizi, kültürümüzü yasaklayıp yok etmeye çalışanlar bugün kendileri yok olmayla karşı karşıyadırlar" dedi.

Gulan Fehim son olarak şunları söyledi: “Kongremizden aldığımız güçle ve bize biçilen rol ve misyonla sorumluluklarımıza sahip çıkarak mücadelemizi hep birlikte daha da ileriye götüreceğimize inanıyoruz. Bu temelde Kongremizi başta Rêber APO’ya, mücadelemizin başarısını garantilemek için bu uğurda şehit düşen tüm yoldaşlara ve ailelerine, dağlarda ve zindanlarda fedaice direnen tüm yoldaşlara ve yurtsever halkımıza, özgürlüğe tutkulu tüm kadınlara, eşit ve demokratik bir yaşam hayali taşıyan tüm gençlere kongremizi kutluyor ve başarı sözümüzü bir kez daha yeniliyoruz. ”

Üç gün boyunca yoğun bir çalışma ile yürütülen KODAR’ın 3’üncü kongresi, Gulan Fehim'in kapanış konuşmasından sonra sloganlarla son buldu.