Kürdistan Özgür ve Demokratik Toplum Kongresi (KODAR) Yürütme Konseyi Üyesi Mezlum Heften, bu yılki Newroz kutlamaları ve Efrîn’e yönelik Türk işgali konusunda Rojnew’e konuştu.

EFRÎN SADECE KÜRDİSTAN VE SURİYE’Yİ İLGİLENDİRMİYOR

Heften, Efrîn’de yaşananların, yalnızca Kürdistan ya da Suriye’yi kapsamadığına dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Efrîn savaşı, Erdoğan’ın öncülük ettiği bir işgal savaşıdır. Esasen bu savaş iki sistem arasındaki savaştır; biri sermayeci dünya modernitesi sistemi, diğeri de halkların demokratik modernite sistemidir. Bu sermayeci sistemin içerisinde yer alanlar belli. Erdoğan, bugün DAIŞ, El Nusra, Ehrar El-Şam çetelerini Özgür Suriye Ordusu diye adlandırıyor. Bu güçler, bu sistemin bir bölümünü oluşturuyor. Diğer bölümde de faşizm cephesinde yer alan büyük ülkeler ile dünyanın ve bölgenin ulus devletleri yer alıyor. Bu faşist cepheye karşı bugün Efrîn’de halkın direnişi demokratik moderniteyi temsil ediyor. Demokratik ulusu icra etmek için demokratik konfederalizm sisteminin içerisinde demokratik özerkliği temsil ediyorlar. Bu halk cephesi, kendi kimliğini savunma ve iradesini gösterme esası üzerinde sürdürdüğü mücadelesi ile ahlaki ve insani görevlerini yerine getiriyor.”

KOMPLONUN DEVAMI

Heften’e göre Efrîn’de süren savaş esasında, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın şahsında Kürt halkına yönelik 1999 yılında gerçekleşen devletlerarası komplonun devamı niteliğinde.

Heften’in değerlendirmesi şöyle: “Bu komplo bugün de sürüyor. Bu komploda yalnızca Türk devleti yer almadı; Avrupa Birliği, Amerika, İsrail ve Rusya NATO’nun serkeşliği ile katılırken, bölgeden de İran ve diğer ülkeler de bu komploda yer aldı. Diğer yandan, Kürt güçleri arasında bulunan bazı parti ve şahsiyetler de işbirlikçiliği yapıyor. Doğrudan ya da dolaylı olarak bu komploya dahil oldular. Bu devletlerarası komploya katılan güçleri tanımak için bugün Efrîn’e dönük saldırılara bakmak gerekir. Atmak istedikleri adımlar daha net görülüyor ve daima da açığa çıkıyor. Bu komplo derinlemesine incelenirse sonuç çıkarılabilir.

CENGİZHAN VE HİTLER DE BÖYLE YAPMADI

Tarihten örnekler vererek Türk devletinin zulmünün boyutlarına işaret eden Heften, “Türk devleti ve çetelerinin yaptığı vahşetlerden birkaç örnekle, tarihte Cengizhan, Moğol ve Hitler’in dahi yapmadıklarını Türk devletinin yapmış olduğunu görürüz” dedi.

Heften şöyle devam etti: “Faşist Türk devleti ve çeteleri, bunların yapmadığı talanı yapıyor. Cenazeleri parçalıyor. Mezarlıkları bombalıyor. Çocukları öldürüyor. Halkın mal ve mülkünü çalıyor. İnsan bu görüntüleri izlediği zaman nefret ediyor. İnsan bu görüntüleri izlediğinde, bu yaşananların arka planında büyük bir iş birliğinin olduğunu anlayabiliyor. Bu faşizm, yalnızca Erdoğan ve Bahçeli’nin yapabileceği bir şey değil. Bugün bölgede varlığını sürdüren İran, Rusya ve diğer bölge güçlerin sessizliği bu işgale ortaklıkları ve faşizm ile iş birlikleridir. Diğer dünya ülkeleri de bunu görmezden gelerek, yapılan bu katliamlara karşı sessiz kalıyor.”

NEWROZ SADECE BİR GÜN DEĞİLDİR

Mazlum Heften, 2018 yılı Newroz kutlamalarına ilişkin ise şunları söyledi:

“Halkımız, Efrîn’de süren direnişi ve Erdoğan’ın faşist saldırılarını çok iyi gördüğü için, bu yılki Newroz’u Efrîn direnişi ruhu ile kutladı. Bu yılki Newroz, halkın direniş bayramı olarak coşkuyla kutladığı çağın tarihsel Newroz’u oldu. Halkın dönemin Dehaq’larına karşı direniş gücü, devrim ve Serhildan için bir mesajdır.

Halkımız bu yılki Newroz’u, diğer Newroz’lar gibi seyranlık kutlamadı. Kürt halkı ve Kürt dostları, bu yılki Newroz’u, ‘kahrolsun faşizm, kahrolsun işgalcilik, kahrolsun cehalet, kahrolsun gerici zihniyet’ sloganları ile faşizme karşı protesto sesini yükselterek kutladı. Halkımızın bu tavrı ile gurur duyuyoruz. Kürdistan’ın her yerinde ortak bir tavır vardı. Halk bu yılki Newroz’u, Efrîn’i sahiplenme Newroz’una dönüştürdü, yeniden doğuşu ve Serhıldanı Newroz ile onurlandırdı. Dönemin Dehaq’larını yıktılar. Newroz yalnızca bir gün değil, bir devrim ve iradenin kazanç savaşıdır. Newroz ruhunun sürmesi gerekiyor. Halk iradesinin başarısı için, her türlü işgale karşı Serhildan (başkaldırı) olmalıdır.”

EFRÎN İÇİN SESİNİZİ BİRLEŞTİRİN

24 Mart’ın Efrîn’le Dünya Dayanışma Günü olduğuna dikkat çeken Heften, destek çağrısında bulundu: “Bütün Kürtlere, İran halklarına, Yahudilere, Ermenilere, Müslümanlara ve diğer bütün farklı inanç ve halk bileşenlerine, sosyalist, demokrat, özgürlükçülere sesleniyorum; sesinizi Efrîn halkının sesi ile bütünleştirin. Üstünüze düşen ahlaki görevi yerine getirmeniz gerekiyor. Bugün tarih yazıldığını bilmelisiniz. Sessizlik, tarihte rolsüz kalmaktır. Sessizlik işgalcilere hizmet ediyor. Herkes tarihte yerini almalıdır. Bugün sessizlik faşizme hizmet ediyor” dedi.