Kürtler statünün arefesinde

DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, “Kürt halkının kazanımlarının, statüye dönüştürüleceği bir mekanizmanın oluşmasına çok yakın olduğumuz bir dönemdeyiz. Kürt halkının talepleri nettir” dedi.

Kürt halkının statüsüne, diline, kültürüne ve Önderliğine sahip çıktığı söyleyen DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, Kürtlerin artık eskisi gibi yaşamak istemediğini söyledi. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, Kürtlerin mücadeleden vazgeçmediği ve kazanımlarını statüye dönüştürebilecekleri bir dönemde son kongrelerini gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları söyledi: “DBP’nin kendi kuruluş rol ve misyonu üzerinden daha fazla örgütlü ve toplumda zemini olan bir partiye dönüşmesi gerektiği, halkımız tarafından sürekli dinlendirildi. Son kongreye biraz bu misyonu da biçtik. DBP’nin kendi kuruluş rol ve misyonun tekrardan örgütleyip bütün alanlarda yayılması için bir kararla kongreyi gerçekleştirdik. İki ay boyunca kongre çalışmaları yürütüldü ve hem Türkiye’de hem de Kürdistan’da bulunan bütün yapılarımızla ve yurtsever Kürt halkımızla bir araya geldik. Bunun üzerinden ‘Örgütlü toplumla özgür yaşama doğru’ şiarıyla 6. olağan kongremizi Ankara’da gerçekleştirdik.”

TALEPLER ÇOK NET İFADE EDİLDİ

Kürt halkının statü, dil ve özgürlük sorununa karşın totaliter devlet rejiminin düşmanlaştıran ve bunun üzerinden sistemini devam ettiren tutumuna işaret eden Aydeniz, “Kürt halkı özgürlüğünden, önderliğinden, dilinden, kültüründen ve coğrafyasından asla vazgeçmeyeceğini sloganlarıyla ve gösterdiği tutumla kongre salonunda da ifade etti. Dolayısıyla kongre bizim DBP olarak önümüze koymuş olduğumuz gündemlerimize çok net sahiplenme gösteren bir kongreydi. Bu kongreye Kürt halkının katılımı üst düzeydeydi. Bugün Kürt sorununun çözülmeden Türkiye’ye demokrasinin gelmeyeceğine inanan bütün dostlarımız da yanımızdaydı. Kürt halkının taleplerinin çok net ifade edildiği bir kongre oldu” şeklinde konuştu.

STRATEJİNİN KÜRDİSTAN AYAĞI

DBP’nin aynı zamanda HDP bileşeni olduğunu hatırlatan Aydeniz, şöyle devam etti: “HDP, bugün bütün Türkiye halklarının, kadınların, gençlerin, Alevilerin ve Türkiye’de ötekileştirilen her kesimin partisi olarak siyaset sahnesinde politika yürüten bir partidir. Demokrasi İttifakı etrafında demokratik bir zeminin oluşması için 3. Yol çalışması yürütüyor. Biz de HDP’nin bileşeni olan Kürdistani bir parti olarak 3. Yol stratejisini yürüten ve bu stratejinin Kürdistan ayağını örmeye çalışan bir partiyiz. DBP olarak üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getireceğimizi kongremizde de ifade ettik.”

SALDIRILARA DA CEVAP OLDU

DBP’nin önceki dönemde de yaptığı gibi, Türkiye emekçi ve işçileriyle birleşik mücadelenin hattını örmeye çalışacağını vurgulayan Eşbaşkan Saliha Aydeniz, şunları ifade etti: “Israrla demokratik siyaset yapmaya çalışan DBP’nin eşbaşkanlarına, siyasetçilerine, yönetim kadrolarına tutuklamayla, siyasi operasyonlarla saldırdılar. Yine belediyelerimizde var ettiğimiz eşbaşkanlık sistemimize saldırılar düzenlediler. DBP, yaptığı kongreyle bütün baskılara, yönelimlere, sömürgeci ve savaş politikalarına rağmen nasıl ayakta kaldığını ve çalışmalarına devam edeceğini ifade etmiş oldu.”

ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE

Kürt halkının demokratik siyasetten asla vazgeçmeyeceğini kaydeden Aydeniz, “DBP’nin önümüzdeki dönemde rol ve misyonlardan biri de Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için de mücadele etmesi olacaktır. Sadece Kürt halkıyla değil Türkiye'nin demokratikleşmesini isteyen bütün kesimlerin bu noktada aslında mücadele içerisinde yer alması gerektiğini vurgulayan bir görevimizin olduğunu da belirtmek gerekiyor” dedi. 

ÇÖKTÜRME PLANI DEVAM EDİYOR

Türk devletinin bugünkü iktidarının aslında devlet politikasını devam ettiren bir iktidar olduğunu belirten Aydeniz, “Yüzyıl önce nasıl Kürtleri tarih sahnesinden Lozan Antlaşması’yla ekarte ettilerse, bugün de gelinen aşamada Ortadoğu yeniden şekillenirken Kürtlerin bu kadar mücadeleyle elde etmiş olduğu kazanımları topyekun imha konseptini önüne koyarak çöktürmeye çalışıyorlar. Bunu 2014’teki Çöktürme Planı’yla aslında hayata geçirmeye başladı. O günden beri dört parça Kürdistan'a savaş açtılar. İşgal ve talan ile Kürt halkının, kadınlarının karşı karşıya kaldığı bütün kırım politikaları bu savaşın ürünüydü. Bugün Kürtlere karşı yürütülen bütün anti-demokratik yönelimlere karşı cezasızlık politikasıyla karşı karşıya kalmamız ve yine bunlara rağmen bir sonuç elde edemediği için özel savaş politikalarıyla; fuhuş, uyuşturucuyla gençlere ve kadınlara yönelik yürüttüğü kirli savaş politikaların asıl sebebi, Kürt halkını tasfiye etmektir. Kürt halkı asla bunlara karşı boyun eğmedi ve geri adım atmadı” diye konuştu. 

ÇOK YAKIN BİR DÖNEMDEYİZ

Kürt halkının statüsüne, diline, kültürüne ve Önderliğine sahip çıktığını ifade eden DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, şunları ekledi:  “Önümüzdeki süreçte bizimde aslında bunu daha çok güçlendiren ve açığa çıkaran politikaları hayata geçirmek gibi bir sorumluluğumuz var. Bunu bilen bir yerden çalışmalarımızı yürüyeceğiz. Kürt halkının kazanımlarının, statüye dönüştürüleceği bir mekanizmanın oluşmasına çok yakın olduğumuz bir dönemdeyiz. Kürtler, artık eskisi gibi yaşamak istemiyor. Kürt halkının taleplerini net bir şekilde ifade edip bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”