Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için dünyanın her yerinde eylem ve etkinlikler başlatıldı. Kürt halkı ve barışsever dostlarının öncülüğünde yürütülen bu eylemler dünyanın birçok yerinde yankı buldu. Ezilen halkların temsilcisi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için eylemler her geçen gün artıyor. Şehit Rustem Cûdî (Maxmur) Mülteci Kampı'nda da Kürt Halk Önderi için nöbet eylemi başlatıldı.
Kürt Halk Önderi'nin fiziksel özgürlüğü için nöbet tuttuklarını belirten Kerîma Qewalî isimli anne, “Önderliğin özgürlüğü için eylemlerimizi nöbetle sınırlandırmayacağız. Yürüyüş, miting gibi başka etkinlikler de düzenleyeceğiz. Başkanımızın dört duvar arasında olmasını istemiyoruz. Kürt halkı ve kadınları olarak sonuna kadar Önderliğimizin, gerillamızın ve şehitlerimizin yanındayız. Onlar için ne yapmamız gerekirse yapacağız. Gerekirse canımızı veririz, her türlü fedakarlığı yaparız. Artık vakit Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlama vaktidir. Bütün Kürt gençleri Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü için eylem yapmalı. Uluslararası devletler Önderliğimiz için harekete geçmeli. Önderlikten haber alana kadar alanlarda olacağız” diye konuştu.
ÖNDERLİĞİMİZİN ‘UMUT HAKKI’NA SAHİP ÇIKMALIYIZ
Mamoste Xebat Pîran da eylemlerinin amacının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Önderlik için daha birçok eylem düzenleyeceğiz. Nelson Mandela nasıl 25 yıl sonra serbest bırakıldıysa, Önderliğimiz de serbest bırakılmalıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Önderliğin ‘umut hakkı’na sahip çıkmalıdır. Çünkü bu, AİHM’in görev ve sorumluluğudur. Sayın Öcalan Kürt Halkının Önderi olarak tüm Kürt ulusunu temsil etmektedir.
Önderlik tüm ezilenlerin önderidir. Bu nedenle Avrupa Konseyi, CPT, AİHM ve Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı tüm kurumlar Kürt halkının Önderinin fiziki özgürlük talebini bir an önce yerine getirmeli ve Kürt halkına destek vermelidir. Kürt halkının bir statüsü olmalıdır. Önderliğin amacı da Kürt halkının haklarına kavuşmasını sağlamaktır. Uluslararası bütün kurumların Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü için Türk devletine baskı yapması gerekir. Demokrasi, eşitlik ve adaletten yana olduklarını söyleyen ülkelerin görev ve sorumluluklarına sahip çıkmaları gerekiyor.”