Amed’in Bismil ilçesinde, 19 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirilen Newroz kutlamasında Kürtlerin ulusal kıyafetini giyen 5 yaşındaki A.B. ve E.B. isimli ikiz kardeşlerin, anneleri Zeynep B. ile birlikte gözaltına alındığı, hatta buradaki işlemler sırasında parmak izlerinin de sisteme kaydedildiği öğrenildi. Bu olay üzerine açıklama yapan Amed Barosu olayın hukuksuzluğuna dikkat çekti.
ANF’ye konuşan Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden Avukat Mehmet Emin Gün, özellikle Newroz günü Amed’de çok sayıda çocuğun hukuksuzca gözaltına alındığını hatırlattı: “Newroz günü sadece Diyarbakır'da ilçeler hariç, 74 çocuk gözaltına alındı. Bunların 42’si gece, sabaha karşı serbest bırakıldı ve ailelerine teslim edildi. Geriye kalan 32’si de öncelikle bir gün sonra savcılığa sevk edildi ancak savcılık ifadelerini almadan ailelerine teslim edeceğini söyledi. Orada da yine bazı usulsüzlükler oldu.”
SORUŞTURMAYI TEM SAVCILARI YÜRÜTÜYOR
Avukat Gün, normalde çocuk suçlarına çocuk bürodaki savcılık tarafından bakılması gerekirken burada Terörle Mücadele (TEM) savcıları tarafından bakıldığını aktardı: “Normalde suça sürüklenen çocuğun soruşturma işlemlerini, Çocuk Koruma Kanunu’nun 15’inci maddesi gereği çocuk büroda görevli savcı tarafından yapılması gerekiyor. Ancak soruşturma TEM savcıları tarafından yürütülüyor. Bu durum Diyarbakır'da ve bölgede bizim uzun zamandır uğraş verdiğimiz bir konu aynı zamanda. Bu en başta bu çok ciddi bir hukuksuzluk, çocuk savcısının değil, TEM savcısının yürütüyor olması. Buna ilişkin daha önce de Adalet Bakanlığı'ndan ve HSK’ya (Hâkimler Savcılar Kurulu) şikayetlerimiz oldu. Adalet Bakanlığı lehimize olumlu bir şekilde cevap verdi. Ancak şu anda hala bu uygulamanın devam ettiğini görüyoruz. Bu Newroz olayında da yine TEM savcısı soruşturmayı yürüttü. Zaten bu kadar çok çocuğun alınması ve bu usulsüzlüklerin bir nedenin de bu olduğunu düşünüyoruz.”
60-70 ÇOCUK DARACIK ALANDA TUTULDU
Avukat Mehmet Emin Gün, çocukların gözaltında son derece kötü koşullarda tutulduğunu da sözlerine ekledi: “Çocuklar kötü muamele kapsamında değerlendirilecek şartlarda tutuldu. 60-70 çocuk küçük alanlarda ve nezarethanelerde, tabiri caizse üst üste olacak şekilde kaldı, ihtiyaçları da karşılanmadı. Kötü muameleye maruz kaldılar. Bir kısmı tam bir ya da bir günü aşan sürede gözaltında kaldı. Bismil'deki olayı biz de maalesef basından öğrendik. Diyarbakır merkezdekilerle uğraşırken ilçeler biraz geri planda kaldı. Basından öğrendikten sonra hemen aileyle iletişime geçtik ve suç duyurusu yaptık, savcı hakkında da HSK'ya bir şikayette bulunduk. Kolluk hakkında da suç duyurusunda bulunduk.
12 YAŞINDAN KÜÇÜK ÇOCUKLARA GÖZALTI YAPILAMAZ
Yakalama, gözaltına alma yönetmeliğinin 12 yaşından küçük çocuklara yapılamayacağını hatırlatan Avukat Gün şunları söyledi: “Yönetmelik açıkça 12 yaşından küçük çocuklara suç nedeniyle yakalama işlemi yapılamaz, diyor. Bu da ihlal edilmiş durumda. Beş yaşındaki bir çocuğa yakalama işlemi yapamazsınız. Normalde kimlik tespiti yapılıp hemen serbest bırakılması gerekirken çocukları yakalama gözaltına alma işlemi yapılmış. Kolluğa götürülmüşler. Parmak izi alınmış. Kaldı ki Diyarbakır'daki çocuklardan da serbest bırakılırlarken kan örneği alındı. Niye alındığını bilmiyoruz. Çünkü itham, yani öne sürülen şüpheyle alınan örneğin hiçbir alakası yok. Niye böyle bir işlem yaptılar? Henüz anlamış değiliz. Bu şekilde tamamen sindirmeye yönelik, çocukları adli bir tehdit, bir yargı tehdidiyle karşı karşıya getirdiklerini görüyoruz. Ben bu şekilde tehdit edilerek çocukların Newroz'a gitmesi önünde bir baskı oluşturulduğunu düşünüyorum. O gün birçok saldırı oldu. Çocukların kıyafetlerini çıkarttırıp öyle alana aldılar. Kadınlara zaten çok ciddi, ince arama dediğimiz arama şekli uygulandı. Bunların hepsi topyekun bir Newroz kutlamasına yönelik saldırıydı demek doğru olur.”